NABERSİNİZ?????
Kitabın başında çok az smut sahnesi var okumak istemeyenler için işaretleyeceğim ama zaten çok da fazla değil kimsenin rahats olacağını zannetmiyorum.
Biraz Han'ın geçmişine gidelim.
İyi okumalarrrr 🦊🔞SMUT BURDA BAŞLIYOR🔞
~Han'ın bakış açısıyla~-25.05.2018-
"Devam et!!!!"
"Biraz daha oyalanmamı ister misin?" Sorduğum soruyla başına onaylar biçimde aşağı yukarı sallayan çocuğun boyunu emmeye devam ediyordum. Ellerimi küçük omuzlarından sırt çizgisini takip ederek kaydırıp beline koydum. Lacivert- beyaz okul tişörtünün altındaki elimi bir süre oyalandıktan sonra çekerek bu seferde pantolonun altındaki sertliğine elimi sürterek onu tahrik etmeye çalıştım.
"Ah, seni seviyorum Hanniem" diye kısık sesle inlediğinde "Bende seni seviyorum." diyerek boynundan ayrılıp dudaklarına yönelmiştim. Bir yandan da ona neden onu sevdiğimi söylediğimi düşünüyordum. 1 haftadır çıktığım üstelik daha yeni tanıdığım birine söylenmek için fazla acele edilmiş bir sözdü bu.
Omuzlarımdaki boynuma dolanmış kollarını çekerek yüzümü kavramıştı. Bir saniyeliğine de olsa göz teması kurduktan sonra bu sefer dudaklarımızı buluşturan oydu. Kendimi çok bitkin hissediyordum, tüm kontrolü ona bırakmaya karar vermiştim.
Ayakta durmaktan yorulmuş hemen arkamdaki sıranın üzerine zıplayıp orda öpüşmeyi sürdürmeyi başlamıştım. Bir eliyle masaya oturunca iyileşen baldırlarımı okşarken öteki eliyle göbek deliğimle oynuyordu. Bunu sevmiştim. Eli göbek deliğimden yukarılara geldiğinde hararetten terlemiş göğüslerime gelince iki ucunu da sırayla okşamaya başladı. Elimle alnındaki terden ıslanmış saçları alınını açacak biçimde ittirerek başlarımızı birleştirmiştim ki irkilerek geriye çekildim.
🐣BIRADA BİTİYOR🥺
Öpüşmemizi bölen sınıfın kapısını açıp içeri dalan hayatta en nefret ettiğim insanların başında gelen çocukluk arkadaşım Kim Ji Woong'tan başkası değildi.
Sonunda benden intikamını almak için eline geçen fırsatı yakaladığını belli eden sırıtışını hiç saklamadan bir bana bir de yakalanmış olmanın kaygısıyla kollarımın arasında titreyen Yoon Seo-bin'e bakıyordu. Her ne kadar bir açığımı yakalamaktan duyduğu memnuniyetten sırıtsa da aynı zamanda içten içe sinirden kurdurduğunu biliyordum.
"Senden nefret ediyorum Han. İğreniyorum. Aşağılık şeytan!!!! Göreceksin bu sefer seni doğduğuna pişman edeceğim." diyerek girdiği kapıdan çıkarak hızla uzaklaştı.
Doğrusu artık hiç hevesim kalmamıştı. Kollarımın arasındaki Seobin'i kendimden uzaklaştırarak ondan ayrıldım. Oturduğum sıradan inerek onu hiç bir şey söylemeden ardımda bıraktım. Şimdilik sadece aklımda olan şey akşam eve gidince "Daha fazla orada barınabilecek miyim?" sorusuydu.
Hızlı adımlarla sınıfın yolunu tutmuştum. Okulun bitmesine daha 2 ders vardı. Bir an önce kafamı toparlamalı ve kendimi olacaklara önceden hazırlamalıydım. Sınıfa girince öğretmenin olmadığını fark edip çabucak en arkadaki masama geçtim ve başımı sıraya yaslayarak sınıfın boktan kalabalığının çıkardığı sese rağmen uyumaya çabaladım ama gürültü bana hiç yardımcı olmuyordu. Başımı kaldırıp uyumaktan vazgeçtim.
Masanın üzerindeki silinmekten iyice ufalmış rengi soluk yeşil, çirkin silgiye baktım. Ben de en az onun kadar soluk ve çirkindim. Kullanılmaktan ve daha tam bitmeden atılmak üzere olmaktan dolayı birbirimize benziyorduk. Her gelen biraz kullanıyor sonra ötekine veriyordu tabi çöpe atmaya karar vermediyse. Cidden ufacık silgiden farkım yok muydu bu dünyada. Oysa ben sadece eşyaların kullanılmak için var olduğunu sanıyordum. Ne zamandan beri Ji woong'la aramız bu kadar bozulmuştu. Onunla geçen güzel günlerimizi özlüyordum. Gariptir ki ikimiz de gelecekte böylesine birbirine düşman olabileceğimizi nereden bilebilirdik. Onunla ilk tanıştığımız zamanlara dönmek için nelerimi feda etmezdim ki... İçimden beni olduğum kişiye dönüştüren herkese sövdükten sonra eğer evden ayrılmam gerekirse ne bok yiyeceğimi düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer with HAN | [Minsung] / 14Numara
Fanfic"Keşke gitmeseydin. Sensiz biraz eksik kalıyorum Jisung. Nerdesin?" Angst ⚠️