İyi Okumalar❤️🔥❤️🔥❤️🔥❤️🔥~ilahi bakış açısıyla~
28.11.2007
"Hadi ver artık şunu Han!!!!"
"Sana ben oynayacağım dedim değil mi?"
"Zaten hep sen oynuyorsun. Sadece bize geldiğinde oynayabiliyorum ben."
Küçük han arkadaşının ısrarlarına ve dolmaya başlayan gözlerine dayanamamış, elindeki kırmızı arabayı Ji Woong'a vermişti. İstediğini elde eden Woong ise katıksız bir sevinçle oyuncağı Jisung'un elinden kapmıştı.
"Hannie beni üzmeyeceğini biliyordum. İyi ki alt katınızda yaşıyoruz." Ji Woong'un sözü ile başını ona çeviren Han her ne kadar oyuncaklarını paylaşmayı hiç sevmese de Ji Woong'u gülerken görmekten çok mutlu oluyordu.
"Ji?"
Küçük Han'ın sesi sahip olduğu tek arkadaşını kaybetmekten korkar ama bir yandan sormazsa da meraktan çatlayacak gibi tereddütle seslenmişti.
"Efendim Han." Tüm cesaretini toplayarak sormuştu Jisung.
"Woong, sana bir şey sorucam." Birilerinin onunla ilgilenmesinden çok memnun olan Ji Woong heyecanla gözlerini Han'a dikmişti.
"Sor Han."
"Baban eve döndü mü?"
Woong kendisine sorulan soru karşısında yüzüne istemsizce tatsız bir ifade takınmıştı. İçinden cevap vermek gelmiyordu. Söyleyecek bir sözü yoktu ama Jisung onun hayatta en sevdiği kişiydi masum ve temiz kalbi ile gönülsüzce onu üzmemek adına cevap verdi.
"Daha dönmedi Jisu-" Daha sözünü bitirmemişken meraklı Han hemen söze atılmıştı bile.
"Annen nasıl peki?" Art arda gelen sorulardan çok rahatsız olmuştu Ji Woong. Minik bedeni gördükleri karşısında yeterince acı ile yoğruluyordu zaten. Bir tek Jisung ile vakit geçirirken korkunç anılarından sıyrılıp bitmek bilmeyen kaygılarından uzaklaşabiliyordu. Eğer Jisung biraz daha soru sormaya devam ederse onun yanında kalmasının ne anlamı vardı ki?
"İyi."
Sönük ve hevessiz bir tonla söylenen söz karşısında Han soru sormaktan vazgeçmişti. Ji Woong'u üzgün görmek istemiyordu. Bağdaş kurduğu ayaklarını biribirinden ayırarak oturduğu yerden kalktı ve
"Ji. Annem bana yeni bir defter ile pastel boya aldı. Birlikte resim çizelim mi?"
Konunun değişmesi Woong'u çok iyi hissettirmişti. Sevinçle başını aşağı yukarı sallayarak Han'ın isteğini kabul etti. Arkadaşını tekrar sevdiği gibi gören Han, defter ve boyaları almak için evin kapısına doğru ilerledi. Koridorun sonuna gelmiş tam da çıkacakken arkasından seslenen Ji Woong'a baktı.
"Çabuk gel Sung beni yalnız bırakma."
Ji Woong yalnızlıktan ölesiye korkardı. Tek çocuk olması da onun bu korkusunu körüklüyordu. Han olmadığında annesinin yanından hiç ayrılmazdı. Her sözünü dinler, dediklerini sorgulamadan yapar ve ona güvenirdi. Jisung da Ji Woong'un bu huyunu bildiğinden ne zaman eline bir fırsat geçerse o zaman kendini Woong'un yanında bulurdu.
"Tamam, hemen geleceğim."
Woong Jisung'a güveniyordu. Hemen dediyse hemen gelirdi. Oyun oynadıkları salona geçip yere oturdu ve arkasını koltuğa yaslayarak daha şimdiden sabırsızlıkla Han'ı beklemeye başladı.
Jisung ise hemen üst kattaki dairelerine merdivenlerden ikişer üçer çıkarak eve hemen ulaşmıştı. Kapı açıktı. İçeri girdi ve derhal odasına yöneldi. Kitaplarını koyduğu eski sarı renkteki dolabında resim defterini ve pastel boyaları aramaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer with HAN | [Minsung] / 14Numara
Fanfiction"Keşke gitmeseydin. Sensiz biraz eksik kalıyorum Jisung. Nerdesin?" Angst ⚠️