ASKER - TEXTİNG

20

Görkem, Halil ve Serdar yaptığım DOĞAÜSTÜ menemeni izliyorlardı.

Evet.. sadece izliyorlar, yemiyolar.

Üçü sürekli birbirlerine yandan bi bakış atarken yemeği kötü yaptığımı anlayıp utanarak Hakan'a döndüm.

Hakan benim aksime olanlardan memnun gözüken haliyle sırıtarak üçünü izliyordu.

Hakan: Ee, oğlum hani acıkmıştınız siz? Bi lokma almadınız. Ayıp değil mi lan, Beste uğraştı o kadar?

Görkem başını önündeki tabaktan kaldırıp Hakan'a "ciddi misin yoksa şaka mı yapıyorsun" der gibi bı bakış attığında Halil devreye girerek toparlamaya çalışmıştı.

Halil: yok.. ellerine sağlık yenge. Ben pek menemen insanı değilim sadece.

Hakan: Allah Allah! Beste mutfakta menemeni yaparken "menemen için kurşun atar kurşun yerim" diyordun ama?

Dudağımın iç kısmını dişleyerek dudaklarımı büzdüm.

Görkem: Komutanım işin aslı.. siz böyle bi köşede aç aç bizi izlerken boğazımızdan geçmiyo. Canınız çekmiştir. Buyrun siz yiyin önce.

Görkem topu Hakan'a attığında üçünün de gözleri parlayarak, Hakan'a dönmüştü.

Hakan: çok tokum biliyo musun?

Serdar: hiç olur mu öyle komutanım! Siz toksanız bizde tokuz. Sizsiz ağzımızdan bi lokma geçmez.

Hakan sahte bi gururla üçünden çektiği bakışlarını bana çevirdi.

Hakan: görüyosun dimi Beste? Ne kadar vefalılar.

Gözlerimi devirerek göğsümde birleştirdiğim kollarımı saldım.

Beste: tamam anladım ben, en iyisi bi sipariş falan verelim.

Hakan: ne siparişi?

Beste: ne biliyim işte Hakan. Çocuklar ne yemek istiyosa onu sipariş et.

Yemeği önlerinden çekerek, masayı toplamaya başladığımda üçü benimle göz göze gelmemek için ultra bi çaba sarfediyorlardı.

Hakan: Değer mi lan yengenizi bi yemek için üzmeye? Birde asker olacaklar başımıza haysiyetsizler. İnsan ayıp olmasın diye yer bari.

Görkem: zehirlenelim mi komutanım!

Gözlerim faltaşı gibi açılırken tabağı geri masaya koyarak Görkem'e baktım.

Beste: e ama yok artık! Tamam beceriksizim kabul ama valla zehirlenmezdiniz. O kadar da değil. Videodaki kadın yanlış tarif yapmışsa ben ne yapayım canım. Güzel gözüküyo ayrıca. Tadına bile bakmadınız.

Hakan: Sorma hayatı...

Beste: sen hiç konuşma! Sipariş ver hemen.

Hakan oflayarak cebinden telefonunu çıkardı.

Hakan: ne yemek istiyosunuz

Görkem: valla lahmacun iyi gider gibi  komutanım

Halille Serdar onu onayladığında tekrar işe koyulup masaya bıraktıklarımı alarak mutfağa götürdüm.

Popomu tezgaha yaslayarak ellerimle yüzümü kapattım.

Çok utanmıştım.

Alt tarafı bi menemen.. onu bile becerememiştim. Birde Hakan'ın diline düştüm yok yere.

Ne var yani canım? Herkes yemek yapmayı bilmek zorunda mıymış ki..

Yani menemeni de bilirsin sanki be Beste..