ASKER - TEXTİNG

25

Ramazan şerifleriniz hayırlı olsun böyle bi bölümü 11 ayın sultanında attığımı unutup yolunuza devam edin canlarım. Tövbe yarabbimmm

İyi okumalar ;)

______________________________________

Hakan: Sanem benim eski sevgilim.

Duyduğum itirafla yüzümde saklamaya çalıştığım 'zaten biliyordum' ifadesi gün yüzüne çıkıp çıkmamak arasında gidip geliyordu.

Hakan: Dün seni bırakıp göreve gideceğim için biraz durgundum. Üstüne akşam oraya gittiğimizde onun da orada olduğunu görünce.. öfkelendim. Sonra tuvalete gitmek için kalktığımda peşimden geldi, konuşmak istedi..

Duraksayıp gözlerini kaçırarak "konuştuk" dedi.

Beste: "konuştuk"?? Bu kadar çabuk ikna oldun yani. Tuvalette mi konuşmayı doğru buldun? Kuytu köşede?

Hakan: Hayır. Öyle bi anda girdiğim tuvalete dalınca orasını düşünemedim.

Beste: neresini düşündün Hakan?

Hakan: bi an önce gitsin diye geçiştirdim.

Beste: geçiştirdin?

Hakan kafasını olumlu anlamda sallayıp beni onayladığında ona "valla pek geçiştirmiş gibi değildin Hakan. Orada dakikalarca konuştun o kızla." diye karşılık vermiştim. Verdiğim cevapla suratındaki şaşkınlığı gizleyememişti.

Hakan: nası yani? Sen..

Beste: Aptal değilim Hakan ben. O eve girdiğimizde birbirinize olan bakışlarınızı gördüm. Sen tuvalete gittiğinde bir süre sonra o da yok oldu. Bende tuvaletin oraya geldim. İçeriden seslerinizi duydum. O kız sana, benim hakkımda o kadar aşağılayıcı cümle kurdu, yine de oraya dalmadım. Sana güvendiğim için. Bana anlatacağını da biliyordum ayrıca.

Hakan'ın dudakları aralanırken bakışları benim dudaklarıma kaydı.

Beste: Sana kızmadım.. çünkü aynı hatayı bende Tuna ile yaptım. Anlıyorum seni yani. Ama bu bi daha olmasın.. lütfen.

Hakan başını 'bir daha olmayacak' dercesine olumsuz anlamda salladığında sessizleştim.

Hakan: bugün.. iş yerine geldi.

Söylediği şeyi algıladığımda yaşadığım şokla anında tepki vermiştim.

Beste: Ne!?

Hakan benim aksime sakindi.

Hakan: Yaren Turgut'u ziyarete gelmiş güya, yanına da onu almış. Odama geldi.

Beste: Ee?

Hakan gözlerini kaçırdığında "boş boş konuştu.." deyip nefeslendiğinde devam et der gibi yüzüne bakmayı sürdürdüm.

Hakan: Öyle.

Beste: Ne dedi? Beni mi kötüledi yine?

Dudaklarını yalayıp eliyle ensesini kaşıdı.

Hakan: çok konuşmadı, kovmak zorunda kaldım.

Beste: ne dedi de kovdun?

Hakan yutkunarak "bi şey dediği için kovmadım.. Yan..aşmaya çalıştı." dediğinde yüzümdeki gerginliği serbest bırakmıştım.

Beste: O.. o ne demek?

Hakan cevap vermeyip elleriyle oynamaya başladığında tekrar sordum.

Beste: Yanaşmak ne demek Hakan? Naptı?