27

753 66 11
                                    

İyi okumalar bol yorum yapmayı unutmayın.

Çok tatlı kısa bi bölüm sizlerle <3

Ziyarete gelen Tuğrul ve Rezan ile birlikte hastane koridorunda otururken Hakan'ın anne babası ise içeride, Hakan'ın yanındaydılar.

Düşüncelerimi bölen omzumda hissettiğim destek eli ile bakışlarımı yerden çekip Rezan'a çevirdim.

"Canım benim, sende iyi görünmüyosun bak. Bi şeyler yiyelim ister misin?"

Elimi elinin üstüne yerleştirip gülümsemeye çalıştım. "İyiyim, uykusuzum sadece. Sağol yine de"

"Alıyım geleyim hemen bir şeyler?" Tuğrul'un teklifine kibarca başımı sağa sola sallayarak reddettim.

"Gerçekten gerek yok. Sağolun ikinizde."

Tuğrul başını anlayışla salladığında odanın açılan kapısıyla hepimizin bakışları içeriden çıkan annesiyle babasına çevrilmişti.

Hakan'ın annesi Tuğrul'u görünce tüm içtenliğiyle gülümseyip "oğlum, sen niye tekrar geldin? Sabah git dinlen demedim mi ben sana?" diye Tuğrul'u tatlı bi dille azarladı.

Tuğrul da aynı görevde sağ kolundan vurulmuş. Kurşun sıyırmış.

"Olur mu öyle şey Rukiye teyze, Hakan benim kardeşim. Aklım burda kaldı"

Tuğrul ayaklanıp Rukiye teyzeye ve Arif amcaya sarıldığında Rezan da ayaklanmıştı.

Arif amca bitkin bi sesle "geçmiş olsun oğlum." dediğinde Tuğrul "sağolasın Arif amca." diye karşılık vermişti.

Rezan selamlaşma faslı bittiğinde çekimser bi tavırla Arif amca ve Rukiye teyzeye baktı.

"biz bi Hakan'ı görelim, Tuğrul'un da benim de içimiz rahatlasın."

Rukiye teyze başını sallayıp "girin tabi kızım." diyerek onları onayladığında Tuğrul bana dönerek "Beste hadi sende gel" diyerek beni çağırdığında ayaklanıp peşlerinden gittim.

İçeriye girdiğimizde Tuğrul "vay aslan kardeşim benim" diyerek tüm neşesiyle Hakan'ın yanına vardığında Hakan ayaklanmaya çalışmış ama Tuğrul izin vermemişti.

"Dur be olum kalkma sakın, 2 kurşun yedin kalkılmaz öyle kolay"

"Zevzek zevzek konuşma, sen nasıl oldun? Kolun nası?"

"Olum sen şu halde bile benim kurşun sıyıran kolumu mu düşünüyosun? İyiyim ben. Sen nasılsın? Çok ağrın var mı?"

Hakan kirpiklerini birbirine bastırıp "var" diyerek karşılık verdiğinde yatağın kenarına oturup elini tuttum.

"Hemşireyi çağırayım mı aşkım? Çok mu var ağrın?"

Elini sımsıkı elime bastırıp beni telkin etmeye çalışarak konuştu.

"çağırma kimseyi, normal bu ağrı."

Başımla onayladığım esnada Rezan araya girmişti.

"Geçmiş olsun Hakan, çok korktuk hepimiz. Allah bi daha yaşatmasın."

"Amin" diye karşılık verdiğimde Hakan dudaklarını aralayıp Rezan'a doğru "sağol yenge, eksik olma." demişti.

***

Hemşire bu gece Hakan'ın yanında kalması için bir refakatçi seçmemizi istediğinde Rukiye teyze ve Arif amcadan çekinen bir tavırla kalmak istediğimi tatlı bir dille ifade etmiştim. Rukiye teyze pek oralı olmadığında Hakan bana destek çıkarak sabahtan beri çok yorulduklarını, evde dinlenmelerini gerektiğini söyleyerek onları zar zor ikna etmişti. Rezan ve Tuğrul onları eve bırakmayı teklif ettiğinde hep birlikte hastaneden çıkmışlardı.

ASKER - TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin