ASKER - TEXTİNG

19

Kabul edin bu kadar erken bölüm atmamı hiçbiriniz beklemiyordunuz.

İyi okumalar

Odanın içinden gelen dolap kapanma sesiyle yüzümü buruşturarak kirpiklerimi araladığımda Hakan'ın çıplak sırtıyla göz göze gelmiştik.

Dolaptan asker yeşili tişörtünü çıkararak üstüne giydiğinde yatakta daha rahat edebileceğim bi pozisyona geçerek (yayılarak) sessizce onu izlemeye devam etmiştim.

Tişörtünün üzerine üniformasını giyip düğmelerini iliklemeye başladıktan bir süre sonra dolaptan pantolonunu da aldığında refleks olarak gözlerimi sonuna kadar açarak "çüş" diye bağırmıştım.

Hakan sesimle ürpererek arkasını dönüp bana baktı.

Hakan: Sen uyanık mıydın?

Beste: Hakan git banyoda çıkart!

Hakan verdiğim tepkiyle elleriyle bedenini saklamaya çalıştığında bir süre sonra giyinik olduğunu farkedip tekrar bana döndü.

Hakan: kızım çıplak değilim ki? Sabah sabah algılarım kapalı zaten dur bi. Burda değiştirmeyecektim zaten bunu.

Hakan önüne döndüğünde kafamı yastıktan kaldırarak dizlerimin üstünde ilerledim ve yataktan çıktım.

Ona arkadan sarılıp başımı sırtına yaslayarak gözlerimi sımsıkı kapattım.

Beste: kahvaltı hazırlayım mı?

Dolabın kapağını kapatıp bedenini bana çevirerek ellerini saçlarıma daldırdı.

Hakan: hazırla yavrum.

Beste: tamam çıkıyorum ben, giyin sende.

Parmaklarımın üstünde yükselip yeni çıkmış sakallarının arasından öptüm.

Odadan koşar adımlarla çıkıp mutfağa gittim.

____________

Belimi saran kollarla birlikte burnuma dolan erkeksi parfümü derince içime çekerek gülümsedim.

Hakan: ömrümün sonuna kadar şöyle kalabilirim.

Çenesini omzuma iyice yerleştirmişken ona daha da sokuldum.

Beste: olmaz, kamburun çıkar.

Hakan: razıyım.

Beste: bak sen! Gevezelik yapmaktan geç kalacaksın, git çayları doldur.

Hakan: yalnız burda emirleri ben veririm Beste Hanım.

Bu sözüne karşın bedenimi ona çevirerek alaycı tavırla kaşlarımı havalandırdım.

Beste: Üniformanız bana işlemez Hakan Bey.

Hakan: Ne işler size? Ona göre davranalım o zaman.

Beste: Biraz sevgi gösterisi, biraz ilgi, biraz aşk.

Hakan kendiyle beraber beni hafif sağa kaydırarak koltuk altlarımdan tuttu ve kaldırıp tezgahın üstüne oturttu.

Hakan: bana uyar.

Beste: bak anında emirlere uymaya başladın.

Hakan: uyayım bari, benden adım beklemeden çıkma teklifi eden bi kız bulamam bi daha.

Beste: Hakan!

Kolunu sıkınca kolunu elimden kurtarıp gülmeye başladı.

Hakan: ne yalan mı?