(Jisung)
Dans alanının içinde sıradaki eş değişiminden sonra gözlerim bir çift kahveyi buldu. Bu kahveleri tanıyordum...
Olduğum yerde resmen donup kalmıştım. Burada ne işi vardı ki? Asıl soru ise neden hep beni buluyordu.
"Majesteleri?"
"Sıradaki eş değişimine kadar bu dansı bana lütfeder misin omega?"
Gülümsüyordu. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Bir prens ile bu kadar yakın olmak...
Minho benden bir cevap beklerken ben konuşmak yerine başımı olumlu anlamda sallamak ile yetinmiştim. Aldığı cevap ile hızla sol elimi kavramış ardından diğer elini belime yerleştirmişti. Belime yerleştirdiği eli ile bakışlarını yüzüme çevirdiğinde utanarak başımı eğdim. Neden öyle bakıyordu ki?
O benden gözlerini ayıramazken ben yüzüne dahi bakamıyordum. Bir süre sonra hızlanmaya başlayan şarkı ile başımı hafifçe kaldırdım. Dans ederken ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Aslında oldukça iyi dans ederdim fakat şuan resmen tüm vücudum titriyordu. Dünden beri bana kırgın olan kurdum içimde kendini yeniden belli ederken oldukça keyifli görünüyordu. Bir şeyler söylüyordu fakat ben onu dinleyemeyecek kadar Minho'ya odaklanmıştım. Şarkının sesini dahi duymuyordum.
Eş değişimine az kaldığı sırada dansın en güzel yerine gelmiştik. Minho halinden oldukça memnun görünürken sadece ona ayak uydurmuştum. En sonunda eş değişimi geldiğinde ondan ayrılmak adına elini bıraktım. Fakat ben ondan ayrılamadan o belimdeki elini sıkılaştırmış ve gitmeme izin vermemişti. Yavaşça kulağıma eğildiği sırada ellerimi önümde siper olarak kullanıp göğüsüne yerleştirdim. Fazla yakındı.
"Dans için teşekkürler... eğer konuşmak istersen kokunun en yoğun olduğu yerde olacağım omega"
Yavaşça benden ayrıldığında gülümseyip kafasındaki kapşonunu düzeltmiş ardından arkasını dönüp alandan ayrılmıştı. Ben olduğum yerde adeta donup kaldığımda müzik yeniden hızlanmıştı. Dans eden kişilerin arasında öylece duruyordum.
Bir süre öyle durduktan sonra kendime gelip alandan çıktım. Gözlerim ile Chan hyung ve diğerlerini ararken gördüğüm Felix ile ona doğru ilerledim.
Tam yanına gittiğimde eş değişimi yapılmıştı. Bir anda bir araya gelen Felix ve Chan hyung ile gülümsedim. İkisinide arıyordum zaten bu işime gelmişti fakat asıl olay o değildi. Felix'in şuan da delirdiğine yüzde yüz emindim. Gülümseyerek dans eden ikilinin yanına gittiğimde ikiside adeta dış dünyaya kendilerini kapamış gibi görünüyorlardı.
"Felix, Chan hyung hey!"
İkisine seslendiğimde hiç oralı bile olmamışlardı. Şansımı biraz daha denediğimde tüm çabalarım boşa çıkmış ve mecburen ikisinide dürtmek zorunda kalmıştım.
"Jisung? Ne oldu?"
"İkinize de sabahtan beri sesleniyorum oralı bile olmuyorsunuz!"
"Dansa dalmışız pardon"
"Fark ettim. Neyse eve gideceğim haber vermek istedim"
"Hemen mi? Oysa eğlence daha yeni başladı Ji! Daha dilek balonları uçuralacak..."
"Biliyorum Felix fakat ufak bir işim var merak etme dilek balonları uçurulmadan önce gelirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
king's crown
Fanfiction-OMEGAVERSE- Lee Minho bir prensti Han Jisung ise kasabada oldukça sevilen normal bir genç...