◇16◇

1.1K 253 475
                                    

"BAYAN CHO!"

Jisung gördüğü tatlı beta ile hızla ona doğru koşmuş ve sarılmıştı. Beta onun sarılışına karşılık verdiğinde ise gözleri dolmuştu.

Dolu gözleri tatlı omeganın omzundan hemen arkada onları yüzünde ki buruk gülümseme ile izleyen Alfa'ya kaydı.

"Nerelerdeydin? Seni çok merak ettim!"

"Bir süre işim çıkmıştı aniden gitmem gerekti sincap"

"Keşke haber verseydin..."

"Merak etme sincabım buradayım artık"

Jisung ve bayan Cho özlemlerini giderirken Minho kendini hemen yan tarafındaki tekli koltuklardan birine bırakmış ve onları izlemeye başlamıştı. İki çok sevdiği insan bir aradaydı şimdi.

"Buraya nasıl geldin? Ayrıca Minho seni nereden tanıyor!?"

Betanın gözleri onları izleyen bedene kaydığında sanki onay bekliyor gibi görünüyordu. Minho başını hafifçe yukarı aşağı sallayıp onay verdiğinde ise gülümseyip yeniden önündeki bedene dönmüştü.

"Sana her şeyi şimdi anlatacağım küçük sincap. Otur bakalım uzun bir konuşma olacak"

°○°

Uzun bir süre boyunca Bayan Cho her şeyi en başından sonuna kadar Jisung'a anlatmıştı.

Omega anlatılan her şeyi büyük bir ilgi ile dinlerken şaşırmadan da edemiyordu. Kasabanın yaşlı kurdunun eski büyük bir hükümdar olması... çok şaşırtıcı ve beklenmedikti.

"Yani sen şimdi eskiden bir hükümdardın ve sonra kasabada mı yaşamaya başladın!?"

Parlak gözleri ile yöneltmişti sorusunu Jisung. Duydukları hoşuna gitmişti.

"Evet, tam olarak öyle. Minho'yu da bu sayede tanıyorum sen nasıl benim küçük sincabımsan o da benim küçük prensim"

Jisung duyduğu şey ile içinde oluşan gülme istediğini tutmaya çalışıp göz ucuyla Minho'ya bakmıştı. Küçük prens, güzel bir lakap.

Konuşmaları saatlerce böyle devam etmiş fakat sonunda gitme zamanı da gelmişti.

"Sonra yine görüşürüz sincap"

"Görüşürüz Bayan Cho!"

Jisung neşeyle önünde ki betaya el salladıktan sonra gitmek adına arkasını dönmüş ve kapıda onu bekleyen Minho ile göz göze gelmişti.

"Sincap hazretleri gitmek için hazırlar mı?"

"Evet efendim!"

Jisung sağ elini başına doğru kaldırıp gülerek asker selamı verdiğinde Minho da ona hafifçe gülmüştü. Jisung'un yaptığı her hareket onun gözünde kusursuzken bu yaptıkları onu daha da zor duruma düşürüyor ve sürekli olarak onu düşünmesine neden oluyordu.

"Hadi gidelim o zaman. Fakat bir süre sessiz olmamız gerekecek"

"Tamamdır"

İkili sessizce Bayan Cho'nun yanından ayrılıp dışarı çıktıklarında gizli geçide doğru ilerlemeye başlamışlardı. Bu saatlerde ortalıkta çok fazla asker dolanmazdı fakat yine de tedbirli olmaları gerekiyordu.

king's crownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin