8

2.3K 135 24
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba 💜 Okuyorsanız yorumlarınız ve oylarınız benim için çok değerli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Merhaba 💜 Okuyorsanız yorumlarınız ve oylarınız benim için çok değerli. Bir sonraki bölüm 30 oyda gelecektirr İyi okumalar 🤍

Onu revire getirmiştim, bu sikik hapishanede tek bir revir vardı ve o da hapishanenin diğer kanadındaydı. Gardiyanlara seslensem bile kimse sikine takmamıştı. Çocuk gözlerimin önünde bayılmıştı ve kimse umursamıyordu resmen. Kollarımın arasında kalan bedenin bacaklarını havaya kaldırıp kucağıma aldım. Baygın kafası geriye doğru yatarken ellerimin kan olmasına aldırış etmeden yaralı koluna tampon yapıyordum.

Hızlı adımlarla hapishaneyi adımlayıp bomboş olan odadaki yatağa yatırdım onu.

"Orospu çocukları Doktor nerede!?" diye bağırsam da sesim bomboş duvarlardan bana geri döndü. Neredeydi bu ırzını siktiğimin hapishanesindeki tüm doktorlar?

"Hakan.."

Mırıltısını duymamla muayene yatağına yatırdığım bedenin önce önlüğünü çıkardım hoyrat bir hamleyle sonra tişörtünü yırttım. Baygınlık geçirecek kadar kan kaybettiyse yarası derin olmalıydı. Yüzündeki çizik yanağının yanlarına doğru akıyor kulağının içine kadar doluyordu. Kıpkırmızı olmuştu her tarafı. Bu kadarı bana bile fazlaydı.

"Psikolog, benle kal. Bilincini kaybedersen bir daha geri dönemezsin!" diye bağırdım. İlk yardım çantasına en yakın şeyi bulup içinden sargıyı çıkardığım sırada yine anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı.

"Benimle kal!" diye bağırdım.

Sargıyı dişlerimle yırtıp önce kolundaki yarayı derince sıkıp kan gitmesini engelledim. Bu en azından kanamasını durdururdu.

"Ne oldu?" diye sormasıyla duraksadım. Karnındaki yara beni aşıyordu. Yine de gazlı bezleri bastırmayı sürdürdüm. Sorusuna cevap vermediğimi farkettiğimde yüzüne baktım. Eli yüzüne dokunmak ister gibi havaya kalktı. Buğulu gözleri yavaşça açıldı ve kirpikleri hülyalı bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldı.

"Bıçaklandın." dedim sabit tutmaya çalıştığım sesimle.

"Ya.."

Kafası bir milyon olmuştu resmen. Gözlerimin içine bakmasıyla bakışlarımı yanağındaki yaradan çekip ben de ona baktım. "Çok mu kötü?" dedi fısıltıyla. Sesi çok zayıf çıkıyordu. "İzi kalmaz merak etme." dedim güven vermek ister gibi. Ben niye ona güven veriyordum anasını satayım? Benim kuyumu kazan adama yardım ediyordum resmen şuan. Yine yanlış yoldaydım. Eski kişiliğimi geride bırakacağım dedikçe bir gölge gibi beni takip ediyordu. Bu kapıdan girdiğim anda olduğum kişiyi arkamda bıraktığımı zannediyordum ama yine buradaydım işte hiç tanımadığım birine yardım ediyordum. Üstelik ibne psikologun tekiydi. Düşüncelerim birbirine dolaşmışken hissettiğim dokunuşla dondum. Soğuk elinin parmak uçları traş ettiğim sakallarımda gezindi.

Psikolog Bey [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin