_ 8.Bölüm KEHANET _

3.7K 283 11
                                    

Arkasını döndüğü gibi bir suretle karşılaştı birden bir korku kapladı içini istemsiz adımları geriledi kapkara bir çarşafa sarılmış sadece kırmızı gözlerin gözüktüğü bir suret oda siyah kıyafet giyerdi ama bu sanki en karanlık gecenin siyahı gibi bir şeydi "kiimsinn."

İlk kez titremişti sesi bir adım geri gitmek istedi ama tenine değen yavaş yavaş yukarı tırmanan birşey hissetti içi bir kez daha ürperdi sonra fısıltı halinde bir ses duydu"Sss.." 

Kafasını eğdiğinde bacaklarına dolanan kocaman bir yılan siyah adeta elmas gibi parlayan bir çift göz siyah tırtıklı derisi ama sanki tek tek işlenmiş bir kumaş gibi .

Bir keresinde annesinin aynı şuan bedenini saran yılan misali birşey çizdiğini görmüştü ama üstünde İbranice haflerle karışık yazılar vardı o kağıdın üzerinde ve annesi ellerini birleştirmiş birşeyler okuyordu annesi onu fark edince hemen dışarı çıkarmıştı onu ve gördüklerini babası dışında kimseye söylememesi gerektiğini defalarca tembihlemişti 

"korkma"o suretten gelmişti bu ses çok değişik bir sesti o an anladı neden buraya uğursuz dediklerini annesiyle bundan geçerken bu tarafa hiç geçmemesi gerektiğini söylediğini anımsattı 

"ne e istiyorsun benden kimsin"bunu dememle bana yaklaştı o bana doğru geldikçe vücuduma ağrılar girmeye başladı neydi bu his ruhum donuyor ama kalbim hızlı atıyordu tam dibime girdi yüzünü net göremiyordum ama gözleri cehennem ateşi misali yanıyordu kulağıma yaklaştığında fısıldadı

 "ben damarında akan soyun işlediği günahlarım "elini kaldırdığın hayır bu insan olamaz eli bir yaratığı arındıran cinstendi nefesim hızlandı

"ııhıı ,ıhıı Allah'ım yardım et ne olur "söyledim fısıltı halinde Elini tam kalbimin üstüne koydu işte o an sanki biri kalbimi avucunun içine almış sıkıyor bin parçaya bölüyordu elimi kaldırmak istedim ama hareket edemiyordum niye bedenim artık işlev dışıydı koca bir enkaz parçası gibi yerimden öteye gidemiyorum kalbimin üstüne baktığımda oradan kan akıyordu.

 "Senin ise kalbinin süveydanıyım" acıyordu kalbim ölüyor muyum acaba son nefeslerim veriyorum? Ondan mı gücüm tükeniyordu 

"acı çekeceksin ASME hemde çok soyunun günahlarını sen çekeceksin bir günah işlendimi o günahlar elbet çıkar senden çıkmasa çocuklarından onlardan çıkmasa onların çocuklarından hiç bir günah unutulmaz tıpkı soyunun unutulmayan günahları gibi bu da senin kehanetin" yavaştan gözlerim karardı ve gerisi karanlık ...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ateş'ten

Sonunda Fırat'ın gelip bizi almasıyla ancak akşam üzeri konağa gidebilmiştik. 

Ne gündü ama hele o Şahmeran denen kız yok mu adı tam ona yakışır türdendi zaten insan kılıklı yılan gerçi bütün kadınlar aynı hepsinin bir çıkarı var parmağımı kaldırıp baktım hala ağrıyordu nasıl ısırmışsa mübarek sanki koparan. 

Ateş gözlerini kapatdığın da sanki bir an için onun cenneti kıskandıracak yeşil gözleri belirdi zihninde Anlının ortasındaki sembole uyum içerisindeydi adeta. 

Ne yaptığını anlayınca birden silkelendi kendini"kendine gel lan"yüzünü sıvazladı en iyisi içeri gireyim soğuk hava çarptı gereksiz şeyler düşünür oldum.

Hepsi Fırat'ın ailesini çok sevmişti sıcak insanlardı gerçi bu bölgedeki insanların hep sıcak kanlı olduğunu duymuştu ama bu kadarını beklemiyordu. O baş belası yüzünden. 

Şahmeran Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin