"mecburdum"
İki hecelik bir kelime aşkı kül etmeye yeter miydi?
Oysa ki bu kelime Ateş'i derbeder etmeye yetiyordu .
Sinirden iki eliyle ardı ardına vurdu başına adam bir şarkının en güzel noktası diye adlandırdığı ses şimdi ölüm fermanıydı.
"Sus...
Not: oy vermeyi unutmayın lütfen canlar sizi çok seviyorum..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mardin'den uzaklaşırsa belki biraz olsun aklından çıkar düşüncesiyle İran'a kadar gelmişti ama yine fayda etmemişti.Elinde sevdiği kadının bir tutam saçıyla hasret gidermeye çalışıyordu .
Bir keresinde saçının kestirmek için gittiği kuaförde çalışan bir kıza toplatmıştı her bir saç telini. Kız getirdiği saçların karşılığında aldığı paraya hayretler edercesine bakmış ve imrenmişti. Bahoz ağa o günden sonra kendi elleriyle sevdiği kadının ismini nakşettiği kutuya saklamış ve içinden sadece bir tutamını küçük bir kutuya yerleştirip kalbinin üstünde taşımıştı .
Gelen ayakkabı sesiyle saçları kutuya yerleştirip tekrar sol göğüsünün üstündeki cebine koydu.
"Bir kadından bile kıskanacak kadar çok seviyorsun "
Bahoz masada duran rakıyı tek dikişte içer .
"Ben sevmiyor ,zehir içiyorum " İçkisinden bir yudum alıp derince iç çekti . "Şahet aşk zehir demek ilk ki kana karışır sonra damarlarında dolaşır bütün vücudunu elle geçirir en son seni yavaş ,yavaş öldürür"
Kadın adamın yanındaki sandalyeyi çekip oturdu .
"Sami elhubi(aşkın zehri)diyorsun yani"
Bahoz ağa kafasını salladı. Bir çok insanın kanı vardı ellerinde sayamayacağı kadar hemde belkide bu zehirli aşk işlediği günahlarının bir beldeliydi lakin böyle bir bedel çekeceğini bilse tekrar işlerdi o günahları.
"Ne şanslı bir kadın yerinde olmak için herşeyimi verirdim."
Kadının sözlerinden sonra Bahoz kafasını kadına çevirdi .Kadın yıllardır ona aşıktı aslen İran'lı olan Nora elsadi ile uzun yıllar önce yolları kesişmişte herkes efsunlu diye bahsedilerdi kadından .Bahoz Ağa'nın yolda geçirdiği kaza sonucu yolları kesişmiş herkes ona öldü gözüyle bakarken Nora'nın namını duymuştu ailesi binbir ricayla oğullarına bakmalarını onu iyileştirmesini istemiş ne kadar kabul etmek istemese de o kadar ricadan sonra kıramamıştı insanları.
Nora'nın tek şartı onu evine taşımaları ve kimsenin onu rahatsız etmemeli zira o kalabalıktan nefret ederdi.haftalarca bakmış ama zamanla nasıl ki Bahoz Şahmeranına nasıl aşık ise oda Bahoz ağaya öyle aşık olmuştu o günden sonra genç adamın sığınağı tüm gardını indirdiği tek limandı Nora elsadi.
"Neden bir kere başkasını sevmeyi denemedin ki"
Acizce çıkmıştı sesi beni gör sev diye yalvarmış gibiydi adeta . Genç adam yıllardır olduğu gibi yine anlamamazlığa dem vurmuştu belkide sığındığı tek limanı terk etmek istemiyordu.
"Bazı kadınlar vardır bedeniyle sevişirsin ,bazıları vardır ruhlarıyla sevişirsin"
Tekrar bardığını doldurdu .Yanındaki kadına kaçamak bir bakış atıp önüne döndü .
