Eski okurlar sona kadar okuyun lütfen yeni üç sahne eklendi çok seveceğiniz.
İstgram❤️evin.elif
Penumbra36İYİ OKUMALAR.
"Bir gün bir insan oğlu dere kenarında su içen bir yılana raslamış sol tarafındaki taşı alıp sessizce yılana ilerlemiş tam kaldırıp başını ezecekken vazgeçmiş bunu yapmaktan arkasını dönüp geri dönecekti ki ansızın bacağında bir sızı hissetti dudakları arasından acı bir inilti sızdı .
Bacağına baktığında ise canını bağışladığı yılan olduğunu fark etti"
Acısından kıvranıyor olsa bile soruyu içindeki isyanı dile getirmişti.
"ben sana kıyamamışken sen bunu nasıl yaparsın"
" Eey insan oğlu o taş kalkmışsa elbet bir gün canımdan eder sen cemşab iken ,biz maran ne siz ihaneti nede biz intikamı unuturuz"
Aşk-ı derûn
İstanbul geçmiş Ateş'ten:
Ateş işten çıkıp evin yolunu tuttu her zaman çıktığı saatten biraz daha erken çıkmıştı aslında çıkmasına sebep iki yıldır hem sevgilisi hem sevdiğim dediği kıza sürpriz yapmaktı ama bilmiyordu ki asıl süpriz onu evde bekliyordu.
biz planlar yaparken kader çoktan ağlarını ilmek ilmek örmüştü .
Ateş'te bunlardan sadece biriydi akşam için evine doğru yol alırken bu günün onun dönüm noktası olacağını nerden bile bilirdi .
Evinin yakınlarına yaklaştıkça içini anlamsız bir keder kaplıyordu o yolu yürüdükçe sanki ayakları onu gerisin geri getiriyordu .
Evine yaklaştıkça evden yükselen bağırış sesleri daha net duyulmuş meraklı komşuları evinin önünü mesken tutmuştu.
İşte o zaman içindeki keder kendini korkuya bırakmıştı! Koşar adımlarla kapı eşiğine varmıştı ki babasının öfke dolu haykırışına kulak misafiri olmuş .
Ama sadece onunla kalmamıştı hayatın acı silesi bununla yetinmemiş çınarım dediği adamın yani babasının kalbini tutup bu ihanet karşısında yıkılışınada an bean tanıklık etmişti.
"Neden lan ne istediniz bizden nasıl yaptınız!"
"Babaaa " diye feryat etti genç adam babasına son seslenişi belkide.Babasının başına gelip gömleğini düğmelerini açtı nabzını kontrol etti ama çok zayıftı yok denilecek kadar azdı .
"Ahmett" korkuyla annesinin kocasına sesleşinden sonra bu kez donuk bakışlarını yerde yatan babasından çekip anne sıfatı altında hiç bir şekilde ona annelik yapmayan kadına çevirdi bakışlarını.
Üstü başı dağılmış ,öpüşmekten şişmiş dudakları, yer yer morarmış boynu şu anki manzara ne ironiydi ama.
Oysaki ne kadar severek evlenmişlerdi .Herkeze karşı gelmiş birbirlerinin ellerini bırakmamışlardı taki Ateş doğana kadar devam etmişti o saadetleri .O doğduktan kısa bir süre sonra annesi herşeyden şikayet eder olmuş hiç birşeden memnun olmamaya başlamıştı.
Adamda farkındaydı bunun için daha fazla çaba içerisindeydi aynı zamanda oğlundaki anne boşluğunu doldurmaya çabalıyordu ama ne kadar uğraşsada nafileyki yoktan var olurdu, ama vardan yok olmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şahmeran
Romanzi rosa / ChickLit"mecburdum" İki hecelik bir kelime aşkı kül etmeye yeter miydi? Oysa ki bu kelime Ateş'i derbeder etmeye yetiyordu . Sinirden iki eliyle ardı ardına vurdu başına adam bir şarkının en güzel noktası diye adlandırdığı ses şimdi ölüm fermanıydı. "Sus...