Herkesin gözü kulağı ameliyat kapısındaydı doktorun çıkmasını bekliyorlardı sonun da doktor çıktı
"Nazlı Seyhan yakınları"hepsi yerlerinden kalkıp doktorun yanına gittiler
"biziz doktor Nazlı Seyhan'ın yakınları biziz"
hepsi bir umut doktora bakıyorlardı iyi bir haber versin diye.
"öncelikle hasta buraya gelene kadar çok fazla kan kaybetmişti "
derin bir nefes alıp devam etti doktor
"kurşun rahmine denk gelmiş ve yumurtaları çok fazla zarar görmüş bu nedenle yumurtalarının bir kısmını almak zorunda kaldık hastanın bundan sonraki süreçte çocuğu olması çok zor ama Allah'tan ümit kesilmez"
diyip gitti Fırat ne yapacağını bilmiyordu babası ona destek olmak için elini omzuna atıp sıktıysada fayda etmiyordu içindeki vicdan azabı susmak nedir bilmiyordu
"gel biraz hava alalım oğlum "
beraber dışarı çıktılar bir süre oturduktan aziz ağa sessizliğini bozan taraf oldu.
"bir kadın ne zaman anne olur oğlum biliyormusun "
Fırat baktı babasına.
"çocuğunu kucağına alınca mı baba"
adam hayır anlamında kafasını salladı.
"mesele doğurmakta değil herkes çocuk doğurur ama herkes anne olamaz "
bakışlarını oğluna dikti
"annen seni doğurduğunda kucağına almaya korkuyordu biliyormusun sana zarar verecek diye bir yerini incitir diye bir gün konakta hiç kimse yok sen ağlıyorsun ama ne ağlamak feryat figan en son dayanamadı aldı kucağına bu sefer sen sustun o ağladı işte o gün anan anne oldu "
dedi aziz ağa
"mesele doğurmakta değil koruyup kollamak canın bilmek varsın senin kanından olmasın ama canından olsun her insanın çocuğu olacak diye bir kanun yok sokakta anne baba bekleyen bir sürü çocuk var ."
Fırat o zaman anladı babasının dediğini tebessüm etti
"mesajı aldım baba"
ve kalktılar beraber
"burda sana çok iş düşüyor oğlum Nazlı'nın yanında olman onu herkes herşeyden kötü sözden koruman gerekecek sonuçta aynı yastığa boş koruyacaksın hastalıkta sağlıkta boşuna demiyorlar"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Fırat'lar gittikten sonra başını sol tarafa doğru çevirdi kan verdiğinden beri Asme bir an olsun ayrılmamıştı oradan .Tebessüm etti Ayşe hanım ve ona doğru gitti ASME ona doğru gelen kadına baktı yüzündeki tebessüm içini ısıtan türdendi."kızım sanada teşekkür edemedik kusurumuzu maruz gör sen olmasaydın".
durdu devam getiremedi Asme anladı kadının ne diyeceğini Kalkıp kadının karşısına geçip oda aynı şekilde ona tebessüm etti.Ayşe hanım Asme'nin elini tutup iki elinin arasına koydu.
"bundan sonra beni de annen bil bir ihtiyacın veya başın sıkışırsa bana gel olur mu"
Asme ona ilkkez bu denli şefkatle yaklaşan kadına sarılmak istedi uzun zaman sonra ona annesinden sonra böyle şefkatle yaklaşan biri olmuştu Ayşe hanım bunu anlamıştı sarıldı kıza ASME başta tepki vermedi ama sonra oda sıkıca sarıldı anne kokusu geliyordu burnuna ayrıldılar.
" bak yakında düğünümüz var bekliyoruz hem Nazlı'm da çıksın görüşür arkadaş olursunuz olmaz mı kızım"
orda Asme kadını geri çevirmedi "tamam bir çıksın"vedalaşıp ayrıldılar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şahmeran
Literatura Feminina"mecburdum" İki hecelik bir kelime aşkı kül etmeye yeter miydi? Oysa ki bu kelime Ateş'i derbeder etmeye yetiyordu . Sinirden iki eliyle ardı ardına vurdu başına adam bir şarkının en güzel noktası diye adlandırdığı ses şimdi ölüm fermanıydı. "Sus...