Akşam oldu yine, bastı karalar.
Varıp yıldızların kapısı çaldım,
Açtılar.
Yıldızlar uyanıp gözlerimden geçtiler.
Halep şehri şen oldu, şenlik oldu.
Ağaçlar dile geldi, kuşlar güldü.
Dağ dağa kavuştu, ben sana kavuştum.
Zehra kardelin.Sen, kimsenin bilmediği bir yıldız gibisin.
İstersen derya düşünür, kahrolur kaderinden.
İstersen dağ yürür, yağmur olur, bulut olur.
Bir rüzgarın koynundan çıkar gelirsin.
Gözlerin, iki siyah karanfil gibi.
Gözlerini alsam, yakama taksam.
Zehra kardelin.Sen masallardan bile güzelsin, büyüksün.
Açıl susam dedin, açıldı kalbimin kapıları.
Kırk haramiler, yol verdi sana.
Ellerin alnıma dokundu, havaifişek oldum.
Alıp başımı gittim, güneşi delip geçtim.
Evren tükendi, sen başladın.
Zehra kardelin.Sen bensin, ben senim.
Kalbimde senin kalbin, kalbinde benim kalbim.
Ben yanar dağ sen ateş. Sen dünya ben güneş.
Ömrün ömrüme girmiş, yazan alnıma yazmış.
Kalbim bir yol, sana gitmiş.
Zehra kardelin.
(Sayfa 18-19)Meraklısına Notlar;
Zehra adıyla onu kimse çağırmazdı, Kardelin'se benim uydurmam. Galiba çocukluk yıllarımdan geliyor, Menemen'deki bağda lastik sapanla kuş avlardık, çocukların Kardelin adını verdikleri bir kuş hatırlarım, oradan. Zehra ile ilişkimiz, 'resmen' nişanlanmaya kadar gitmiş, her zaman olduğu gibi benim yüzümden 'happy and'e ulaşamamıştır. Zehra, Alman filolojisinde öğrenciydi, sonradan hikayeler yazacak olan Leylâ Erbil'i bana tanıtan da odur, edebiyat fakültesi kantininde yeşil gözleri son derece etkileyici bir genç kız, hiç unutmam. Bir çırpıda şiirlerimin birinden bir mısrayı ezbere okuyuvermişti. Edebiyat matinelerinin moda olduğu yıllarda Zehra'yla ben, Leyla'ya Sait (faik) o matine senin bu matine benim dolaşırdık.Bu şiir, yalnış aklımda kalmadıysa, Zehra daha Bursa Kız Lisesi'nde öğrenciyken yazılmıştı, uzun süre yayımlanmadı.
(Sayfa 72-73)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATTİLÂ İLHAN - Yağmur Kaçağı
PoetryAttilâ İlhan'ın yazarı olduğu; Türk edebiyat klasiği, Yağmur Kaçağı...