İbrahim'in Yıldızı

3 0 0
                                    

İbrahim'in yıldızı, İbrahim'in.

İbrahim'in
Tamtakır bir hayli gecesinde tutulduğu yıldız,
Konya'nın beyşehir kazasında
Beyşehir Gölü'de görüşten bir örümcekmiş gibi iniveren;
Ağılın, koyunların, tozlu köpekler üstüne,
İbrahim'in sağ gözüne ve sol gözüne;
Tuzparça olup iniciveren,
Hınzır.
Bir karpuz kırmış, bir somun bölmüş İbrahim.
Firari göklerin dibinde gibi ellerini dizlerinin üstüne bırakmış,
Bir kadın koynundaymış gibi dindar,
Mümin.
İbrahim.

Derviş boyunlarını kırmış, ısırganlar.
Hızalıp ılgın çalılarda,
Ok yılanları yaylanıyor.

İbrahim mağlup,
Ağlıyor.
Mağlup bir allahmış gibi, inkar edilmiş gibi.
Kapkara kadınsızlığının ve zencefil bozkırın ortalık yerinde;
Hıçkırmaksızın, içini çekmeksizin ağlıyor, hazin.
Yıldızlara bakıp
Bakıp.
Kan çağırıyor İbrahim'i.
Gülüşlü şehveti, pırıl pırıl burun deliklerinde.
İbrahim yıldızını çağırıyor, çoban sofrasına.
Buyur ediyor.
Yassıdere Köyü'nden; Hanım'ı buyur ediyor, tut ki sofrasına
Karanlık şalvarlı bümbüyük Hanım'ı
Ona ekşi peynir ikram ediyor,
Damarlı karpuz,
Ve çoban somunu.

Kahpe gözlerini oynatıyor yıldız,
Hanım'ın gözleri kımıldamıyor.
İlkbahar gibi bir hayıt kokusu ortalıkta,
Köpekler geceyi kokluyor.

Kanter içinde,
Bir kavak baltalıyor İbrahim,
Yıldızların ışığında.
Hanım kadar uzun, şehvetli, Hanım gibi akpak bir kavak.
Baldırları ve oyukları Hanım kadar akpak.
Kavağın oyuklarını elliyor İbrahim.
Her gözlerini yakıyor, acı gözlerini,
İçini.
Kollarının ve bacaklarının sarmaşığı arasında,
Kıvırıp kıvırıp savurup bilcümle zenginliklerini,
Anlaşılmaz erkekliklerini,
Yalancıl dişliklerini.
Up -
Uzun.
Ve yıldız ve Hanım ve kavak,
Yorgun.

İbrahim'in yıldızı İbrahim'in.
(Sayfa 47-49)

Meraklısına Notlar;
Bu katıksız Anadolu şiiri, Paris'te yazılmıştır. Hem de Piasagalle'de tek başına dolaştığım bir gece. Besbelli çevremde gördüğüm gece fahişelerinin çağrışımıyla, vaktiyle Konya'nın ılgın kazasında amcamın dolaşırken bozkırda rastladığımız bir çobanı hatırlıyorum, adamın yalnızlığını, kadınsızlığını. Öyle sanıyorum ki, cinselliğin açıkça söz konusu edildiği yayımlanmış ilk şiirim budur. İlk şiirim dediysem, yazdığım ilk şiir değil. Daha 50'lerde, hatta 40'ların sonuna doğru, bazı cinsel, hâtta 'erotique' şiirler yazdığımı unutmadım. En çok da nedense Sandırgı'dayken yazdıklarımı hatırlıyorum. İlkel bir kaygıyla bunları saklar, kimseye okumaz, sonunda kaybederdim. (P. Bruveris letoncaya çevirdi.)
(Sayfa 78)

ATTİLÂ İLHAN - Yağmur KaçağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin