Yangın Gecesi

26 1 0
                                    

Yangın gecesini giyinmiştim.
Ateş, İstanbul'a bulaşmıştı.
Yalnızdım, zehirdim, zehirliydim
Bütün köprülerim, atılmıştı.
Gemimi; ellerimle batırmıştım.
İstanbul, nefes nefes yanıyordu.
Sen tutuşmuştun, yanıyordun.
Çığlıkların, kulağımdan gitmeyecek.

Saçların tutuşmuştu, yanıyordu.
Ateş, dudaklarına bulaşmıştı.
Kimsecik yangını görmüyordu,
Neden yandığını sormuyordu,
Bir damlacık su vermiyordu.
Elini ayağını saşırmıştı.
Sen bir cehennemdin, yanıyordun.
İstanbul bir cehennemdi, yanıyordu.
Ben eski cehennemdim, yanıyordum.
Şiirlerim, haykırmaya başlamıştı.

Duman beni boğmasa, kör etmese.
Gözlerim kör olmasa, ölmesem.
Seni görsem, suçlu gözlerini görsem.
Yangın gecesinde kaybolduğunu,
Bir bıçak gibi savrulduğunu.
Başıma taş yağmasa, düşmesem.
Gemiler ateş almasa, gitmese.
İstanbul yanmasa, sen yanmasan.
Ben kendi kendimi yakacaktım.

Bu geceyi bağırtan, ben değilim.
Bu geceyi, bir yürek gibi buğulu.
Bu uğultulu yangın gecesini,
Rezil rezil bağırtan ben değilim.
Gemiler, kendileri bağırıyorlar.
Galata Kulesi, kendiliğinden bağırıyor.
Ben kendim bağırıyorum, bilmeyerek.
Haykırdığımın, farkında olmayarak.
Kirpiklerim, bıyıklarım, kavruluyorlar.
Yangın, hayallerime sokuluyor.
(Sayfa 29-30)

Meraklısına Notlar;
Duvar'daki 'karanlıkta kaynak yapan adam' nasıl faşizmi simgeliyorsa, bu şiirdeki yangın da öyle, 50 yıllarında üzerimize çöken siyasal baskıyı simgeliyor. Açıkça yazılması mümkün değildi. Bu da chp diktasının faşizan baskısıyla, özgürlük vaadleriyle iktidara gelen dp iktidarının Amerikancı baskısı pek de fark olmadığını gösterir. Fark olsa, 'mavi hareketini' 'Moskova ajanlarının' bir marifeti sayar, iktidar organı gazetelerinde yazarlar mıydı?
(Şiir Ahmet Kaya besteledi, Kasete okudu)
(Sayfa 75)

ATTİLÂ İLHAN - Yağmur KaçağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin