Bugün ayın on dördü, ortalık gün gibi maşallah.
Paris'te üstüne kırk yıldız doğmuş, kırk bir buçuk.
Tuttum birine ses ettim, ulan! dedim Abdullah.
Abdullah değilim dedi, öteki gözü açık
Öteki la bergere dedi, Güneydoğu'daki ifrit.
Kömür kör olur, ışımaz, sürüm sürünür inşallah.Altın fıçıda iki tek attık, bizim mırçla beraber.
Aman bir anjou şarabı attık, dostlar başına.
Seine boyunu tuttuk, yürüdük Lyon Garı'na kadar.
Ne bal gözlü kızlar geçti, ne altın gözlü.
Dudaklarını yazayım dedim, gözlerini yazdım, boşuna.
Sekseni bayılıp cigara aldık, tuzlu mu tuzlu.
Dumanları aya tükürdük, seksener seksener.Voltaire'de, Gaumont Sineması'nda kuyruk olmuş ahali.
İki saat traş için, çün beklemek enayilik.
Mırç beni baş göz etti; hoşlandım, bekârlık hali.
Bir gâvur gelin düşündüm, bizim müstakbel hânede.
Adına bir Marie-therese dedik, bir Colette dedik.
Romanlık isimler uydurduk, tutturamadık yine de.
Dilini arı soksun mırç, boynuna vebâli.Kırk yıldız doğmuş; kırk canlı, camdan kırk yıldız.
Bir kilise geldi; höst dedi, eski zaman biçimi.
Önümüz sıra orospular uzamış, yalnız yalnız.
Kilise salınır durur; bir külah, beş külah.
Bir roman okumak arzusu sardı mı içimi.
Esaslı bir kitap almalı mutlaka, yarın sabah.
Üstüne düşüp bitirmeli, uykusuz duraksız.Ulan dedim Abdullah; herif kızdı, baş git dedi.
Ayın on dördü döndü, dürüldü girdi koynuma.
Kırk canlı, camdan kırk yıldızı; Lyon'a doğru çekildi.
Mırç'ın tavanarasında bir de Çin çayı içtik.
Bir rezalet ki birader, kulak verme adına.
İşbu şiire B ile başladık, İ ile bitirdik.
Okudu kimi beğendi, kimi hiç beğenmedi.
(Sayfa 33-34)Meraklısına Notlar;
Bir gece, Barbes/ Rochechouart taraflarında, gelişigüzel dolaşıyorum. Yanımda, mırç. Kafalar hafif dumanlı, gümüş mavisi bir mehtap aydınlığı ortalığı sarmış. Işıklar, yıldız yağmuru gibi çevremde kaçışıyor. Tastamam hatırlıyorum. İçimde nasıl bir birikim olmuşsa, otele dönünce, daktilosunun kâğıda geçirip, bir solukta şiiri boşaltıyorum.
(Sayfa 75-76)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATTİLÂ İLHAN - Yağmur Kaçağı
PoetryAttilâ İlhan'ın yazarı olduğu; Türk edebiyat klasiği, Yağmur Kaçağı...