4. GÖLGENİN ARDINDA GİZLENEN SIR

28.9K 1.6K 995
                                    

Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar hayal ürünü olup gerçeği yansıtmamaktadır, tamamen kurgudan ibarettir.

SPOTİFY'a ASLA DEME yazarak çalma listesine ulaşabilirsiniz.

Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın, keyifli okumalar.

Koridorun camlarından gelen rüzgarın hafif esintisi bile içimi titretiyor, çünkü ne yönü belli ne de hedefi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Koridorun camlarından gelen rüzgarın hafif esintisi bile içimi titretiyor, çünkü ne yönü belli ne de hedefi. Kaderin acımasız oyununda tek başıma savruluyorum, bir yaprak gibi. Adımlarım toz bulutları arasında kaybolup giderken, içimdeki boşluğu dolduracak bir anlam arıyorum. Sebep ve sonuç arasında sıkışıp kalmış bir ruh gibiyim, hayatın bana sunduğu labirentte kaybolmuş bir yolcu, ne çıkış var ne de bitiş. Sonsuzluğun içinde sonsuz oluyorum; hissizce.

Merak insanı bitirebilecek kadar güçlü, mutlu edebilecek kadar da basit bir duygu. Beni de elinde oyuncak yapacak kadar sabit. Furkan'ın benimle konuşma teklifini dakikalar önce kabul ettim çünkü merak duygum ağır basmıştı. Tamam, doğruyu söylemek gerekirse mantık süzgecimden geçirdiğimde mantıklı gelmeseydi kabul etmezdim. Şimdi de onun peşine takılmış koridorun sonunda duran sıraların yanına konuşmak için gidiyorduk. Etraf sessizdi, dakikalar önce ders saati başlamıştı. Selin'in beni merak ettiğini tahmin edebiliyordum, birbirimizden ayrılmamızın üstünden on beş dakika gibi bir süre geçmişti veya daha fazla.

Koridorun sonuna vardığımızda, durdu ve arkasını yavaşça dönerek bana doğru baktı. Eliyle nazikçe sırayı işaret ederek, "Oturmak ister misin?" diye sordu. Gözlerimi hafifçe kaçırıp, işaret ettiği yere baktım ancak oturmak istemiyordum. Tekrar ona bakıp, "Gerek yok, hemen konuşalım." dedim.

Onun nazik teklifine rağmen reddettim, hızlıca konuşup gitmek istiyordum. Göz teması tekrar sağlandığında, kararlı bir ifadeyle "Derse yetişmem gerekiyor." diye ekledim. Yüzünde hafif bir hayal kırıklığı belirdi, ancak anlayışla başını hafifçe salladı.

Önümüzde duran uzun camlara doğru ilerledim, arkabahçe gözüküyordu. Yağmur damlaları cama vuruyor, ses çıkarıyordu. Kafamı kaldırarak bulutlara doğru baktım. Her bulutun kendi hikayesi vardı; kimi yarattığıyla kimisi de yaratılanla.

Bulutlar bana uzaklarda hasretle beklenen bir dost gibi gelirdi. Gökyüzünde süzüldükçe sanki elini uzatıp dokunabileceğin kadar yakın, ama bir o kadar da erişilmez. Onlara baktıkça içimde bir özlem hissi uyanır; uzaklarda kaybolmuş bir anıyı hatırlatırdı. O, maviliğin içinde süzülürken, sanki kaybettiğim anılarım yeniden canlanır; sesler kulağımda çınlar, mazinin gülüşü gözlerimde belirirdi. Bulut, özlemiyle birlikte gökyüzünde süzülen bir hayal, bir düş, ama her zaman kalbimin en derin köşesinde saklı kalan bir hatıra. Çocukluğun masumiyeti ve gençliğin hayalleri gibi, gözden kaybolsa bile kalbimizde bıraktığı izlerle hatırlanan bir parça.

ASLA DEMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin