Selammmm canlarımmm...<3
Yeni bir bölümle daha geldimmm...
Bu fici seviyorsunuz diye arayı fazla uzatmadan geldim bu sefer. Benim için yazması bazen zor olabiliyor bu fici çünkü çok hassas bir konu var bu ficte ama bu bölümü büyük bir zevkle yazdımmm ve saat gece onbir olmasına rağmen paylaşıyorummm...⬛⬜
Geçen bölüm rahatsız olmuş olabilirsiniz bu hassas konudan dolayı ben ne kadar olayları yüzeysel geçsem de çok kötü bunu okumak -yazmak da benim için öyleydi ama gerekliydi- kabul ediyorum ancak bu bölümün başında yine sinir olsanızda devamında zevkle okuyacağınızı düşünüyorum. İçimizin yağları eriyecek bu bölüm.
⬜⬛
NOT:Tabi bu bölümde şiddet, kan, vahşet ve benzeri şeyler var yani hassas olanlar ve yaşı küçük olanlar -zaten bölüm sonlarında o kısımlar, gelince anlarlar- o kısımları es geçebilirler!
Tüm uyarılarımı yaptığıma göre gece aniden gelen bu bölümün keyfini çıkarın bebeklerim, iyi okumalar dilerim...<3
************
Nefes alamamaya başlamıştım, aklıma hep eski anlar geliyor canım çok yanıyordu. Fiziksel acının yanında krize girmek üzere olduğumu da biliyordum ancak yapabileceğim bir şey yoktu. Kriz sebeplerim zaten bu iki kadın -kadın değil iğrenç varlıklar- yüzünden olduğu için zaten kendi kendime sakinleşemezken daha şiddetli bir atak geçirmem kaçınılmazdı.
Gözlerim kapanmaya yer ararken duyduğum son şey ise ıslak şekilde öpüşen üvey annem ve teyzemin öpüşme sesleri ve mutluluk dolu mırıltılarıydı.
Onların zevkle birbirleriyle öpüşmeleri beni deli gibi sinirlendirip iğrendirmişti. Kızların kızlarla olması iğrendirmiyordu beni, asıl iğrendiğim bunu o ikisinin yapmasıydı.
"Siz iğrençsiniz!"diye bağırdım son gücümle.
Aklıma onların annemin öldüğünü kendi dillerinde artık 'anneciklerin' onlar olduğunu söyledikleri gün gelmişti ve babam nasıl onların gerçek yüzünü göremedi bir türlü anlayamamıştım. Dayanamayıp kapanmak isteyen göz kapaklarıma inat bağırmıştım onlara tüm gücümle.
Dudakları ıslak bir sesle ayrılınca kusma isteğimi zar zor bastırdım.
"Anneciklere öyle denmez Jungkookshi yoksa ceza alırsın."dedi teyzem olacak karaktersiz.
"Zaten öldüreceksiniz beni, dalga mı geçiyorsunuz siz benimle?!"
"SESİNİ YÜKSELTME!"diye tısladı üvey annem.
O sırada aklıma Taehyung, Jimin hyung, Yoongi hyung ve Hoseok hyungum geldi. Benim güçlü olduğumu düşünüyorlardı onlar.
Taehyung'la konuşurken mesajda yazdığı şeyi hatırladım.
'Cesaretini topla ve içindeki sesi dinle. Kendini güçsüz hissettiğin her an fiziken olamasa da hep yanında olacağım. İçindeki ses sana bunu hatırlatacak ve damarlarında akan gücünü ve inancını bulacaksın Lotus Çiçeğim.
Teyzem yanıma gelip birden yanaklarımı sıkıca tutarak bana bağırırken gücünü toparladığımı hissettim ve gözlerim açıldı.
Beni bağladıkları sandalyede dengemi kaybetmeyecek şekilde hafif kalktım ve son gücümle dönerek sandalye ile vurdum ona. Yere düşen teyzeme hiç acımadan tekme attım. Üvey annem de üzerime geliyordu. Onun geldiğini görünce bir hışımla onun üzerine koşmaya başladım. O ne yaptığımı anlayıp kaçamadan hızlı geldiğim için onu yere düşürüp ayağımın altına geldiği için ona da birkaç tekme savurdum. Daha sonra hızlıca hareket ederek bir bıçak bulduğum gibi kendi iplerimi kestim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia's Lawyer | Taekook
FanfictionHukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Jeon Jungkook, üvey kardeşi dedektif Jung Hoseok ile babasının borçları yüzünden kaçırılır. Jungkook da borcu ödemek için yer altının en büyük mafyalarından olan Kim çetesinden para alır. Düzyazı