Selamlarrr...<3
Bu bölümü o kadar büyük bir heyecan ile yazdım ki dün bölüm atmış olmamı önemsemedim bile yani fazla hızlı gelen bir yeni bölüm oldu jsjsjs
Umarım bu bölümü seversiniz,sizi seviyorum...
Keyifli okumalarrr...<3**********
Son kez gözlerine bakıp tüm hayal kırıklığımı sundum ona gözlerimle. O da fark edip başını yere eğmişti. Farkında olmasına ve hala onlar burada kalmasın sen gitme dememesine burukça gülümsedim.
Kapıdan hızlı hızlı çıkarken ardıma bile bakmadım bir daha.
Merdivenlerden inerken içerideki Laura ve Jessica'ya bir bakış atıp evden çıktım. Gidebileceğim pek bir yer yoktu. Ya Jimin ve Yoongi hyunglar, Ya Namjoon ve Jin hyunglara -ki bu durumda Namjoon hyung muhtemelen Taehyung'u haklı bulur kuzenleri söz konusu olduğu için - ya da Hobi hyunguma gidebilirdim. En makul seçenek oydu.
Hızlı adımlarla arabaya vardım ve arabaya bindim. Daha sonra aklıma Hobi hyungumun misafiri olacağı geldi. Bir zamandır flört ettiği Eun Woo bu gece eve gelecekti ve sonrası malum...
Çocuk gibi davranıp o da başka bir şey hayal ederken onu aynı duruma sokup kafasını şişirmek istemedim.Jimin ve Yoongi hyung ise bu gece evde değillerdi, yeniden barıştıkları için ve Yoongi hyung tatil yapalım dediği için Daegu'ya gitmişlerdi.
Geriye bir tek Namjoon ve Jin hyungum kalmıştı. Onlara da gidesim gelmiyordu Namjoon hyungun da kuzenleri diye.
Hayatımda ikinci kez bu kadar yalnız ve çaresiz hissettim kendimi, şoför koltuğunda ağlamaya başladım orada. Gözüm bir an aynaya takıldı, Taehyung bana bakıyordu aynadan. Gittikçe de yaklaşıyordu. Onu öylece bırakıp gaza bastığım gibi çekip gittim.
Peşimden takipte olan arabaları gördüm sonra, Taehyung takmıştı arabayı sağa çekip inmeden torpidoda gizli bölmede bulunan silahımı alıp iki arabanın da lastiğini patlattım ve telefonumu kapattım. Aynı hızla yoluma devam ettim. Nereye gittiğimi bilmiyordum ancak gitmek istediğim yere kadar gidiyordum. Arabayı bir uçurumun kenarına park ettim.
Arabadan inip uçurumun ucuna kadar geldim. İçim çıkana kadar ağladım o uçurum kenarında. En sonunda ağlamayı kesmiştim, kalkıp büroma gideyim diye harekete geçtim. Mecbur telefonu açacaktım çünkü nerede olduğumu bilmiyordum.
Telefonu açmamla bir sürü mesaj ve arama bildirimi gelmesi bir oldu.
Taehyung'tan Jin hyunga, Jimin hyungtan Hoseok hyunga hatta Jongin'e kadar hepsi aramışlardı beni. Bir ton da mesaj tabi. Mesajla Hoseok ve Jimin hyunga iyi olduğumu yazarken telefonum tekrar çaldı. Jin hyung olduğu için açmak zorunda hissettim. O her şeyi kameradan görmüş olmalıydı, ayrıca onunla konuştuktan sonra olmuştu bunlar. Beni merak etmesin diye açtım.
"Jin Hyung?"
"NEREDESİN SEN AKLIM ÇIKTI BENİM BİLİYOR MUSUN? TAEHYUNG O GİTTİ DEDİĞİNDE DELİRDİM DELİRDİM! NEREYE GİTTİN SEN? NE HOSEOK NE JİMİN BİLMİYORMUŞ, TAEHYUNG BİR KÖŞEDE KAFAYI YİYOR NAMJOON TUTUYOR ONU! YA GÜVENLİĞİN İÇİN PEŞİNE TAKILAN KORUMALARIN LASTİKLERİNİ PATLATMAK NE?!"
Evet, sanırım biraz sinirliydi.
"İyiyim hyung sağ ol. Merak etme diye açtım kapatıyorum. Yerimi bulsan da Taehyung'a söyleme. Beni tırnak ucu kadar bile seviyorsan söylemezsin Jin hyung."dedim ve kapattım telefonu. Büronun adresini yazıp navigasyon ile büroma doğru yola koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafia's Lawyer | Taekook
FanfictionHukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Jeon Jungkook, üvey kardeşi dedektif Jung Hoseok ile babasının borçları yüzünden kaçırılır. Jungkook da borcu ödemek için yer altının en büyük mafyalarından olan Kim çetesinden para alır. Düzyazı