Piece Of Stark | T.S.

58

Tom Holland seviyorsanız yeni kitabım Jackass'i okumaya hepinizi bekliyorum!!

Jackass, arkadaşı kendisi yüzünden ölmek üzere olan ve mutsuzluktan kurtulmayan Wylie'nin, yine pek de mutlulukla alakası olmayan Tom ile tanışma hikayesini anlatıyor

İyi okumalar 🤍

-Süpürge Ustası Tony-

Vakit öğleye gelirken Stark Malikanesinin kapısında beklenmedik bir misafir vardı.

Kapıyı çocuklardan önce uyanan ve kahvaltı hazırlamaya çalışan Tony açmıştı.

"Merhaba Chloe."

"Merhaba Bay Stark. Theodore evde mi?"

"Sanırım uyuyor. Neden?"

"Onunla konuşmaya geldim."

Tony hâlâ sabahın erken bir saati gibi hissederken pijamalarıyla mutfakta dikiliyordu.

"Dün gece yalnız mıydı?" dedi kız Tony'e bakarak.

"Siz ayrılmamış mıydınız?" dedi Tony tek cevapla.

Kız sessizleşirken merdivenlerden inen Sawyer, Chloe'nin donup kalmasına sebep olmuştu.

Tony araya girmeyi hiç düşünmüyordu. Sonuçta ikisi de birbirini tanımıyordu. Biraz eğlence çıkabilirdi.

Sawyer Chloe'yi görmesine rağmen pek de sorgulamadan Tony'nin yanına gitti ve kahvaltıya yardım etmeye çalıştı.

Chloe bir şey demeden yukarı kata yönelirken, merdivenleri hızlı hızlı çıkıyordu. Tony gitmesine izin vermişti.

Odanın kapısını çalmadan açtığında Theodore'u duştan çıkmış belinde havlusuyla bulmuştu.

Chloe'nin beklemediği şey ise Isabella'ydı.

Yatakta hâlâ uyumakta olan diğer kızı gördüğünde şaşırmıştı.

"Vay canına... Aşağıda başka burada başka bir kız."

"Neden buradasın Chloe?"

"Eşyalarımı almaya geldim."

"Bu kadar erken geldiğine göre buradaki kıyafetlerin hayati önem taşıyor olmalı."

Theodore iğneleyici bir dille kızı eleştirmekten geri kalmıyordu.

"Her neyse, eşyalarımı alıp gideceğim. Sen kızlarla keyfine bak."

Theodore belindeki havluyu tutarken kıza doğru adımladı.

"Beni terk eden sendin."

"Başkasını bulman çok sürmemiş."

"Ben başkasını bulmadım. Ayrıca bizim ilişkimiz zaten bitmişti."

"Geçen haftaya kadar aynı yatakta uyuyorduk."

"Ama sevgili değildik. Beni istemedin, hatırlıyor musun? Birbirimizin hiçbir şeyi olarak aynı yataktaydık. Yalnızca bedenimi istiyordun. Ben de şimdi yeni arkadaşlar ediniyorum."

Chloe mimiksiz bir şekilde kalırken, Isabella seslere uyanmıştı. Kısa, kulağını henüz aşan pembe mor tutamları bulunan kahverengi saçları dağılmıştı.

"Ne oluyor?"

"Bir şey yok."

Theodore banyoya dönüp giyindikten sonra geri geldi. Chloe eşyalarını toparlıyordu.

"Yastığım nerede?"

"Dün onda yattım.. Yıkayıp getiririm." dedi çocuk utanarak.

"Gerek yok." dedi kız. "Sende kalsın."