10

319 31 27
                                    

Çok istendi (kesinlikle) JSNNSN
Ama veli toplantısında hakkımda atıp tutan o beden hocası yüzünden telefonum elimden gidebilir hata gitti o yüzden sorry

Şimdi jk ağzından dinliyoruz ehem ehem
_______________________________

Elimdeki kanı biraz da olsa silebilmek rahatlatmıştı beni. Hala dövme isteğimi içimde tutmakta zorlansam bile o daha fazlasını kaldıracak durumda görünmüyordu.

Her an ölebilecek durumdaydı.

Babam elindeki çekirdeği bana uzatsada nazikçe reddetmek zorunda kalmıştım.

Yanına oturdugumda kucağıma çekirdek paketini koyup bu sefer o ayağa kalkmıştı.

Sıra büyük Aslandaydı.

Bunu izlemek çok hoşuma gideceğini biliyordum o yüzden çekirdeği elime alıp çıtlamaya başladım. Bu her ne kadar babamın fantezisi olsada çok da rahatlatıcı bir aktiviteydi.

Babam zinciri geriye doğru çektiğinde havada hala asılı olan sadece saatler önceki suratına benzemeyen suratı vardı.

Kanlar hala damlarken babamın pek umrunda değildi büyük asit gazına doğru götürüyordu.

Ve söylemezse büyük ihtimalle onu oraya diğer cesetlerinde içinde bulunduğu asit'e atacaktı.

Ben buna keyifle gülerken kimse bunu anlamamıştı bile. Aslında sebebi çok belliydi tabi benim olana sarılmıştı o en hafif cezaydı ancak. Benim olana da göz koymuştu. Bu en büyük suçtu onun için

Ha unutuyordum her işin içinde onun olduğunu da tek bilen babamdı tabi saatler önce söylemese bu durum değişmiyecekti. Ancak şimdi bende biliyordum.

Bu durum eşitti.

Kıkırdamam boş depoyu sararken songmun bana bakmaya başlamıştı. Hala bakmaya cesaret etmesi babamın sinirlerini oynatmasina yetmişti.

Yerdeki kanla kaplanmış demir çubuğu alıp bana doğru yürümüştü.

Ben onun elindeki çubuğa odaklanmisken çubuğu bana doğru uzatmasiyla cebimdeki çakmağı almış yakmistim üstünde hala benzin olduğu için tek ateşte yanmıştı.

Babam cebimde çakmak olmasını garipsemis arkasını dönüp yürürken konuşmuştu.

"Sigara içtiğini söyleme bana."
"İçiyorum sanırım."
"Ah..sinirim daha katlandığına göre zevkle dovebilirim."
"Senindir."

Yanan demiri hızla vucuduna sapladında gözümü kapatıp buna şahit olmak istememiştim.

Depoya çığlığı bastığında bu gülümsememe sebep olmuştu. Ben taehyung'a dokunmaya kiyamazken hem peşinden koşmuş hemde ondan izinsiz bir harekette bulunmamıştım. Ama bunun sevgisi sevgi değildi takıntılıktı yaptığı şey.

Bizi ayırmaya çalışması, taeyi başka kadının koynuna atmaya çalışması, eğer aşık olsaydı kararına, ilişkimize saygı duyup çekilirdi. Böyle hayvanca bir şey yapmazdı.

Elimdeki çekirdek paketinin bittiğinden emin olduktan sonra tam kalkacakken konuşmuştu. Direk kafamı ona çevirmiş bakmaya başlamıştım.

"Dur..tamam... Anlatacağım..yapma daha fazla....."
"Konuştu sonunda."
"Ne anlaticaksan hemen anlat!"

Durup nefes nefese kalmışken babam zincirlerini çözmüş kafa üstü yere düşmesini sağlarken bir gözümü kapatmış acısını hissetmiştim.

"Baba."
"Ne var elim kaydı."
"Ah.. kaldırın şunu."

Korumalar hızla kaldırırken sandalyeye oturtup bağlamışlardı.

(Telefon düştü burda amk ağlıyorum ciddi ciddi)

Ben onun ağzından ne çıkacağımı düşünürken babam sinirlenmişti.

"Cidden bir orospu çocuğunun ağzına baktığımıza inanamıyorum."
"Bakın. Hepsi benim planımdı sadece jungkook'un ondan nefret etmesini ve daha fazla dokunmasını istemediğim için yaptım. KISKANDIM! Benden başka birisinin ona dokunduğunu bilmek sinirimi bozdu bende ayırmak istedim."
"Jungkook senindir oğlum."

Gözlerimi kapatıp derin nefes aldıktan sonra ona doğru eğilmiş ve konuşmuştum.

"O zaten benim."
"Jungkook bak.."
"O bana ait."
"Sus!"
"Bana ait oldu."
"KES!"
"Nasıldı biliyor musun? O gece benim olmak isteyen de oydu. Ona dokunmam gerektiğini biliyordu. Buna izin verdi. Vücudu, ruhu, gözleri, dudakları her şeyiyle benimdi o zaten. Sadece kanıtladı."
"SUS YALVARIRIM SUS."
"KES SESİNİ! Şimdi bana çalıştırdığın o kızın ismini söyle HEMEN!"
"W-wanda.."
"Kolay oldu gibi. Hadi gidelim Jungkook."
"Bir saniye baba."
"Bana bak o hala benim duydun mu? Bizi ayırmaya çalışma."
"Öldürmeyi planlıyordum ben."

Babamın dediği ile ona dönüp gülmüştüm. Depodan çıkmaya hazırdık ve işimiz de bitmişti. Şimdi tek kalan o kadındı.

Onu öldürmem gerekiyordu herhalde.

Depodan çıktıktan sonra korumaları arkamda görmüştüm.

İlk önce bebeğimin sesini duymaya ihtiyacım olduğunu hissedip hızla jhope'yi aradim eğer tae'yi arasaydım acmazdı.

"Alo Jungkook."
"Hyung.. sesine ihtiyacım var."
"Bekle sessiz ol ama."

Telefonu sessize aldıktan sonra beklemeye başladım sesine ihtiyacım vardı.. uyuşturucu gibiydi şuan lazımdı bana. Gülüşü kulaklarımı doldururken yüzümde de bir gülümseme meydana gelmişti.

"Taehyunggg"
"Jhope noldu?"
"Hani sen bugün napmistın?"

Napmıştı? Bir yerine bir şey mi olmuştu noldu? Hadi söyle nolur.

"Kuma balıklama atlamıştım."
"Sonra nolmuştu?"
"Jimin beni kuma gömüştü.."

Gülmesi çok hoştu bu bana ilaç gibi gelirken sessizce teşekkür edip kapatmıştım.

Korumalar'a dönüp yapmaları gerekenleri anlatmıştım.

"Yakın burayı onun da öldüğünden emin olun!"

Arabama doğru giderken babama kısa ama anlamlı teşekkürlerimi sunup eve gitmeye başlamıştım.

Minik bebeğime ihtiyacım vardı.

Onun da bana vardı. Biliyordum.

_______________________________

Kısa oldu çünkü okuldayim ve eve gidince telefonum alınıyor benden kusura bakmayın sevdiklerime zar zor yetisiyorum şimdi öğle teneffüsü bitmek üzere bugün 1 saat o yüzden hızlı bitti.

Diğer bölümde görüşmek üzere
Nasıldı hemen yorum alayım.

Soru;
Sizce jk o kadını bulabilir mi?
O kadın kim?
Veya her şey halledince tae ona geri dönebilecek mi?
Ya sevgisi biterse o zaman jk napıcak?

Hadi yorumlara bebişlerimmm

Estoy contigo mi amor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin