Kankiskilotalarim
Uzun zamandır bölüm gelmiyor biliyorum ancak kişisel problemlerim vardı biraz da depresyona girmiştim size söz 3-4 bölüm ard arda gelicek_______________________________
Ne diycegimi bile onun sesi yüzünden unutmuştum.. tekrar sesini duyunca artık konuşmam gerektiğini anladım
"Taehyung? Orda mısın?"
"Jungkook.."Ağlamalı çıkan sesim sinirlerimi bozmuştu çok duygusal biri değildim. Hem öyle olsa bile onun için ağlamam saçmaydı.
"Taehyung noldu? İyi misin?"
"Jungkook nolur gel."
"Geliyorum kapat."Telefonu yatağıma bıraktıktan sonra yataktan çıkmıştım. Balkona doğru yol alırken kapı açılma sesi duymuştum. Saate baktığımda tam 4 olduğunu gördüm.
Babam bu saatlerde eve gelir işleri düzgün gitmediği için uyaniksam beni döverdi.
Napıcağıma karar kılamazken kapıya bakmaya başlamıştım.
Tam yatağa yönelirken kapı açılmıştı. Tahminlerim dogruydu tabikide babam gelmişti ve nedense üzgün duruyordu.
Üvey annem evde değildi oda babamla şirkette çalışıyordu yani babamın şirketinde sekreterdi.
"Annem nerde?"
Sesi çıkmamıştı tek kelime dahi etmemişti artık yüzünde her hangi bir duygu goremiyordum.
Çok korkunçtu"Taehyung.. konuşmamız lazım."
Dediği şeyi idrak etmeye çalışırken doğru mu duydum diye babama biraz eğilmiştim o ise tüm ciddiyetini korumaya devam ediyordu. Bana yatağı gösterdiğinde yavaşça oturmuştum.
"Senin için endişeleniyorum."
"Şimdi mi endişeleniyorsun baba? Bana o kadar eziyeti yaptıktan sonra mı?"
"Seninle bu konuyu konuşmaya gelmedim taehyung hasta olduğumu da çok iyi biliyorsun ama üstüme gelmeye de devam ediyorsun."
"Suçu bana atamazsın!"Ayağa kalktığımda babam yeri izlemekle meşguldü ona döndüğümde kapının çalma sesini duydum. Tam kapıya yürürken dediği şey çok ciddi ve kararlı olduğunu gösteriyordu.
"Gidiyorsun taehyung."
Ona döndüğümde ayağa kalkmış bana bu sefer üzgün ama ayakta duran bir adammış gibi gözükmüştü.
"Burdan gidiyorsun taehyung, bu senin iyiliğin için olucak. Bundan emin olabilirsin oğlum. Bence Jungkook'a veda edebilirsin."
Kapıdan çıkıp giderken onun arkasından koşmaya başladım o dış kapiyi açmış çoktan giderken merdivene düşüp oturmak zorunda kalmıştım. Jungkook şaşkın bir ifade ile içeriye girerken merdivende beni o halde görüp hızla yanıma varması kısa zaman içerisinde olmuştu.
"Güzelim? Neyin var? Hadi kalk. Naptı sana? Dövdü mü yoksa?"
"Jungkook..."Dolu gözlerimi başımda dikilen adama çevirdiğimde sanki her istediğimi yapacak gibi duruyordu. Eski günlerdeki gibiydi
"Uyuyalım mı?"
"Uyuyalım güzelim."Beni yavaşça kucağına aldığında aslında inmek istemiştim sonuç olarak bana kirli muamelesi yapmıştı beni neden şimdi kucağına alıyordu ki?
Aslında sorarsanız bunlar şimdilik umrumda değildi. Şuan umrumda olan onun kollarında boynuna kafamı koymuş kokusunun sesini dinlerken uyumak istiyordum.
Daha sonrasında uyandığımda gerçeklikle yüzleşicektim. Ya sabah uyandığımda yanımda olucaktı yada yok olucaktı.. eğer birincisi olucaksa ona her şeyi anlattıktan sonra gidecektim buralardan. Daha fazla adını kirletmeden gidecektim bir ruh gibi görünmeden gitmeye çalışacaktım. Ama eğer ikincisi olursa hiç bir şey demeden giderdim... Her şey karşılıklı olmalıydı bu hayatta.
Beni yatağa usulca bıraktıktan sonra gideceğini sandığım için kolunu tutmuştum.
"Sadece sana süt ısıtmak istiyorum. Biraz burda bekler misin?"
"Hızlı olur musun?"
"Hemde flaş olurum.."Hafif gülümsemesiyle kolunu bırakmak zorunda kalmıştım. Odadan çıktığı an sanki ruhum da onunla birlikte çıkmıştı bu odadan.. ama hala kokusu kalmıştı ve birde bedenim.
Odaya göz gezdirirken komidinin üzerindeki telefonu elime aldım.
Direk olarak galeriye girdiğim gibi o çirkin videoyu kendime atmıştım. Telefonu tekrardan komidine bıraktıktan sonra yatağımda duran telefonumu almış o videoyu Jeon'a göndermiştim.
Telefonu da yanındaydı. Eğer yanıma gelecek olursa bu videoyu bilip gelsin. Belki o zaman sabah yanımda olurdu. Eğer olmazsa gitmesinin sebebini bile dinlerdim
Biliyorum biraz önce sabah uyandigimda yoksa hiç bir şey demeden giderim demiştim ancak bu videoyu gönderme fikri ortaya çıkmadan önceydi. Tabi bu fikrim şuan içinde geçerli ama sadece son rötuşları ekledim o kadar..
Hem sevenleri barıştırmak sevaptır sevap.
Odamın kapısı açıldığında içeri bir elinde süt diğer elinde telefonu olan jeon girmişti ona güler yüzlü bir karşılama yaparken o sadece elindeki süte odaklanmıştı.
Yanıma geldiginde usulca oturmuş elindeki telefonu kucağıma koyduktan sonra sütü içirmeye çalışmıştı.
"Bebek değilim Jungkook kendim yaparım.."
"Evet kim taehyung bir bebek değilsin ancak bu benim için geçerli değil."
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Kendini benim gözümden görmeni çok isterdim diyorum."Ağzımı açtığım sıra sütü içirmeye başlamıştı bile direk tek yudumda bitirmem ile bana bakmış birde elindeki süte. Daha sonra boş bardağı komidine bıraktıktan sonra yanıma uzanmıştı. Kafamı göğüsüne yasladıktan sonra bana masal okumaya başlamıştı bile.
İlaçlarım İÇMEDİM
"Jungkook dur!"
"Noldu?"
"İlaçlarım."
"Ne ilacı? İlaç mı kullanıyorsun?"
"Uyku ilacımı içmem lazım bekle lütfen."Komidinin cekmecesine eğildiğimde açıp içindeki 5 ilacımı alıp geri doğrulduğumda jungkook elimdeki ilaclara bakıyordu. Hepsini teker teker içtikten sonra yerlerine geri koyup bende kendi pozisyonuma geçmiştim.
"Okuycak gücüm kalmadı sağol."
"Hadi ama jeon uykum var."
"Peki.
Birgün bir ormanda yavru kaplan yaşarmış. Yavru kaplan ağaçları sayarken önüne büyük bir tavşan çıkmış."
"Yaa tavşan demek."
"Evet, daha sonra büyük tavşan bu yavru kaplana aşık oluvermiş... Ancak bilmiyormuş ki bu ormanda sadece onlar yaşamıyormuş.. ormanda tehlikeli hayvanlar yaşıyormuş. Ancak büyük tavşan bunları düşünmeden yavru kaplanın peşine düşü vermiş. Ancak yavru kaplan ondan uzak durmaya çalışmış çünkü büyük tavşan çok büyükmüş ve yavru kaplan kendini onun yanına yakıştırmıyormuş."
"Aferin bebiş kaplan gururlu bir kaplan ol.. bana benzeme."
"Daha sonra kaplan da aşık oluvermiş.."
"Ama jungkook bilerek yapıyorsun olmaz böyle."
"Bu benim hikayem ben böyle olmasını istiyorum taehyung."
"Of tamam."
"Daha sonra ormandakiler bunlarin ilişki içerisinde olduğunu öğrenmiş. Tabikide karşı çıkmışlar çünkü birisi kaplan diğeri ise tavsanmis. En zıt kutuplar birbirine aşık olmuş.
Daha sonra bunları iki yılan ayırı vermiş. Tabiki tavşan bunun olucagindan haberi olduğu için bir numara yapmaya karar kılmış. Tavşanın babası da bir aslanmis ormanın kralıymış ve kaplanı da çok severmiş. Aslan oğlu tavşana demiş ki 'onu korumak için ondan uzak dur.' diye ona uyarıda bulunmuş ve ne kadar istemese bile tavşan bunu kabul etmiş."
"Taehyung? Uyudun mu?"
"Benim minik yavru kaplanım.. her şeyi biliyorum bebeğim sadece seni koruyorum bir gün beni affediceksin biliyorum ama sadece o iki yılanı bulup hayatımızdan çıkarmam gerek. Sonra huzur içinde olacağız."
"Sana söz veriyorum minik yavru kaplanım."
_______________________________Nasıl buldunuz?
Hasta halimle yazdım boglarim patlamak üzere ama ben beğendim yani
Ve ayrıca yavru kaplan ve büyük tavşan hikayesi nasıl aslında devam edecekti ama minik yavru kaplan uyudu..Yorum istiyorum bol bol
