Keyifli okumalarrr.
Bir hafta sonra.
Emir'in şirketine gidiyordum. Arif bana mesaj atmıştı. Bu saçmalığa daha fazla katlanmak istemediğim için numaramı değiştirmiştim. Araba şirketin önünde durdu. Şöför kapımı açtığında arabadan indim. Kapıdan geçerek şirkete girdim. Ne konuşmak istediğini söylememişti.
Asansörün düğmesine bastım. Asansörün kapıları açıldığında Kıraçla göz göze geldim. Birşey söylemeden asansöre bindim.
"Sen yine geldin mi?" Diye sordu ifadesizce. "Evet bir sorun mu var?" Dedim. Omuz silkti."Evet." Dedi. Kaşlarımı çattım. "Neymiş o sorun?" Diye sordum. "Emirle konuşunca öğrenirsin." Cevap vermedim. Asansörün kapıları açıldığında erken davranarak ilk ben çıktım. Ardımdan Kıraçta çıktı. Arkamdan çıkarak önüme geçti.
Adımlarımı hızlandırdım. Aynı şekilde Kıraçta hızlandı. Onun iki adımı benim bir adımıma denkti! Kapının önüne gelene kadar aramızda bir rekabet vardı. Hızlı yürümekten çok koşuyordum. Kıraç benden önce kapıya ulaştı.
İçeri girdikten sonra kapıyı kapattım. Kıraç omuz silkti. "Senin iki adımın benim bir adımıma denk o yüzden kazandın." Diye söylenerek koltuğa oturdum. "Ya tabi kesinlikle öyledir." Dedi alayla.
"Evet öyle," dedim kollarımı birbirine sararak. "Senle konuşarak nefesimi yormayacağım." Dedi karşımdaki koltuğa oturarak. Tam birşey söyleyecekken Emir'in bakışlarına maruz kaldım. Lafımı yutarak geri arkama yaslandım.
"Sonunda varlığımın farkına vardınız." Dedi bir bana bir Kıraç'a bakarak. "Esin," dedi. "Efendim?" Dedim kafamı Emir'e çevirerek.
"Aynı evde kaldığımızı biliyorlar." Dedi. "Kimler?" Diye sordum. "Şirketteki herkes diyebilirim. Sadece şirket değil etrafımızdaki kişilerde." Dikkatle dinliyordum. "Buna bir çözüm bulmalıyız." Diye ekledi.
"İstersen ben amcamın..." Sözümü kesti. "Böyle birşey söz konusu bile olamaz. Dedikodular umrumda değil. Sadece senin bu boş şeyleri duymanı istemiyorum." Dedi.
"Ne yapacağız o zaman?" Diye sordum. Elini alnına götürdü. "Evlenin." Gözlerim kocaman açıldı.
"Ne?" Diye sordum şaşkınlıkla. "Evlenin diyorum. O zaman aynı evde kalmanız da sorun olmaz." Dedi Kıraç arkasına yaslanarak."Ama sonra gelip de Kıraç senin fikrindi falan demeyin." Dedi. "Senin fikrin zaten." Dedim. "Zaten sevgili değil misiniz? O zaman sorun çözülür bence." Dedi ayağa kalkarak. Kelimeleri seçemiyordum.
Kapı açıldı. İçeri elinde belgelerle bir kadın girdi. "İstediğiniz belgeleri getirdim Emir bey." Dedi masaya belgeleri bırakırken. "Tamam çıkabilirsin." Dedi Emir. Odadan çıkmadan önce kadının bakışlarını yakaladım.
Emir ayağa kalktı. "Birazdan geleceğim burda bekle." Dedi. Başımı salladım. Kıraç'a başıyla işaret yaptı. Birlikte odadan çıktılar.
Oturduğum koltuktan kalktım ve odayı inceledim. Yavaş adımlarla Emir'in masasına ilerledim. Masanın üstüne göz ucuyla baktım. Masadaki telefon çaldı. Emir telefonunu burada bırakmış olmalıydı. Bakma Esin. Bakma.
Telefonda yazan isme baktım. Ecrin yazıyordu. Kaşlarım havalandı. Telefon bir süre daha çaldıktan sonra kapandı. Bildirim sesi geldi. Ecrin yazmıştı. Ellerimi arkamda bileştirdim. Üzgünüm Emir. Kapıya baktım. Ayak seslerini dinlemeye çalıştım.
Kimsenin gelmediğine emin olduktan sonra telefonu elime aldım. Bu yaptığım iyi birşey değildi biliyorum ama elimde değildi. Telefonun şifresi yoktu. Telefonu açıp mesajlar kısmından Ecrin'e girdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SIRLAR
General FictionKalp kalbe karşıydı, uzaktan yada yakından. Benim kalbim ona aitti; onunki ise bana.