Keyifli okumalarrr.
Gözlerimi açtığımda hava karanlıktı.
Ve Emir yanımda yoktu. Telefonu elime alarak saate baktım. Saat 04.32'di. Emir bu saatte nereye gitmiş olabilirdi? Yatakta doğruldum. Susadığımı fark ettiğim için telefonumu elime alarak odadan çıktım. Sakin adımlarla merdivenin basamaklarından indim.Mutfağa giden koridorun ışığını yaktım. Kapıyı açarak mutfağa girdim. Telefonu masanın üzerine bıraktım. Dolaptan bardak alarak kendime su koydum. Suyu yudumlarken telefonuma bildirim sesi geldi. Telefonu elime aldım. Bilinmeyen numaraydı.
-Sevgiline ne olduğunu görmek istiyorsan dışarı gel.
Bardak elimden düştü. Mutfaktan koşarak dışarı çıktım. Dış kapıyı açtığımda karşılaştığım manzara karşısında titreyen ellerimi ağzıma götürdüm.
Emir kanlar içinde yerde yatıyordu. Büyük bir çığlık çıktı dudaklarımın arasından. Emir'in bedeninin yanında dizlerimin üstüne çöktüm. "Emir!" Diye haykırdım titreyen ellerimi Emir'in yüzüne götürerek. Yanakları soğuktu. Arif tam karşımda durarak kahkaha atıyordu.
Kan ter içinde uyandım. Emir korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Gözümden bir damla yaş aktı. "Esin iyi misin?" Diye sordu endişeyle. Ellerimle yüzümü kapattım. Emir tam karşıma geçti. Yüzümdeki ellerimi ellerinin arasına aldı ve yüzümden uzaklaştırdı.
"Kâbus mu gördün?" Diye sordu. Başımı salladım. "Gerçek sandım." Dedim. "Güzelim benim," dedi kollarımdan tutarak kendine çekerken. Başımı göğsüne yasladım. Eliyle saçımı okşarken "Geçti." diye mırıldandı.
"Sen ölmüştün. Arif tam karşımda kahkaha atıyordu." Birşey söylemedi. Daha sıkı sarıldı. Geri çekildiğimde gözyaşlarımı sildi. "Ama bak ben burdayım." Dedi beni rahatlatmaya çalışarak. "Hadi gel yatalım." Dedi. Karşımdan çekilerek battaniyenin içine girdi. Bende aynı şekilde geri yerime yattım. Yüzümü Emir'e doğru çevirdim.
"Gel," dedi. Emir'e yaklaştım. Kafamı göğsüne yasladım. Bir kolunu belime atarak bedenlerimizi bir bütün haline getirdi. Sıcaklığın verdiği huzurla gözlerimi kapattım.
&
Gözlerimi araladım. Emir dolabından giysi bakıyordu. Altında siyah bir eşofman vardı. Ama bir sorun vardı...Üstü çıplaktı! Sırtı bana doğru dönüktü. Dolaptan bir gömlek çıkardı ve üstüne giydi. Her hareketini tek tek izliyordum.
Aynadan gözlerimiz kesişti. Bana doğru döndü. "Günaydın." Dedi gülümseyerek. "Günaydın." Dedim uykulu sesimle. İstemsizce gözlerim vücudunun açık kalan kısmına kaydı.
Gömleğinin son düğmelerini iliklerken elleri durdu. Bana baktı. Tam tersi yaparak düğmelerini açmaya başladı. "Hey!" Diyerek battaniyeyi yüzüme kadar çektim. Güldü.
"Bugün cumartesi değil mi nereye gideceksin?" Diye sordum. "Bir etkinliğe katılmam gerek." Dedi. Ofladım. "Bende tüm gün uyuyacağım." Dedim. "İşin yok mu senin?" Diye sordu. "Hayır." Gerçekten de yoktu. Mâlum hepsini hafta içine sığdırmıştım.
"Ne kadar sürer?" Diye sordum. "Bilemiyorum." Dedi. Yüz üstü yattım. Emir yanıma doğru hareketlendi. Yatağa yani tam yanıma oturdu. Boynuma sıcak bir öpücük bıraktı. Bu hareketiyle vücudum kasıldı. Geri çekilmemişti. Nefesini hissedebiliyordum.
Yutkundum. Yüzümü dönmeye çalıştım ama başarısız oldum. "Bırakır mısın beni?" Dedim. "Nedenmiş?" Diye sordu. "Kalkacağım o yüzden." Dedim.
"Hımm." Diye mırıldandı. Geri çekildiğinde başımı yastıktan ayırarak sırtımı yatakla buluşturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SIRLAR
Художественная прозаKalp kalbe karşıydı, uzaktan yada yakından. Benim kalbim ona aitti; onunki ise bana.