~ 5

353 34 0
                                    

~Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın~

"Görmeyeli güçlenmişsin Lunnie~"

Luna aegyo yapan abimin üstünden çekilip normal formuna döndü.

"İnsan canım kardeşim,canım abim falan der siz bir birinizi yiyosunuz"

Dayanamayıp konuştuğumda,abim bana döndü.Biri hiç mi değişimez ya?Attan inip yanına geldim.Kollarını açıp beni sarınca onu özlediğimi yeni yeni fark ediyordum.

"Hey,iki abi bir oldunuz unuttunuz yine beni."

"Bir şeyi de bozmasan olmuyor değil mi?"

Sahte bir kırgınlıkla dudağını büktü.

"Ama ben sizin minik minnak kardeşinizim olmaz kiiii"

Luna ya göz devirip abime döndüm.

"Abi bi konuda yardımına ihtiyacımız var?"

"Ne tür bir konu olduğuna bağlı hannie"

"Kurda dönüşemeyen 3 kardeş gibi bir sorun."

(...)

Hepimiz abimin mağrasındaki postlara oturmuştuk.Minho az ileriden yatıyordu.

"Hmmm,lanet demek lanetlenmişsizniz ha..."

Felix ve Eun kafalrını sallayıp onayladılar.Abim ayağa kalkıp eline bir kitap aldı.Kitabın içini kurcalarken oldukça ciddi bir ifadeye bürünmüştü.

"İşte burada .Bu lanet oldukça kadim kitaba göre kişi 1 ile 3 yaşaları arasında yapıla biliyormuş.Kişinin kurt formuna dönüşmesinine ve kurduyla konuşmasına izin vermiyormuş."

"Ama hyung abim omegası ile konuşabiliyordu."

"Ama siz konuşamıyorsunuz.Lanete göre fermon kokularınız değişiyormuş.Bu da ruh eşinizin sizi tanımasını engelliyormuş."

"Ama felix'in ruh eşi var"

"Yalan söylemediği ne malum?" 

"Hayır, bir birimizi seviyıruz klandan kaçtıktan sonra hiç görüşemedik ama.."

Sıkıntıyla gözlerimi yatan çocuğa çevirdim.Yüzü sanki acı çekiyormuş gibi buruşmuştu.Nefes almak için dışarıya çıktım.Jeon,In ve tae ağaca yaslanmış sohbet ediyorlardı.

"Hyung bir şey mi oldu?"

"Hayır sadece hava almak istedim" 

Yanlarına gelip ağaca yaslandım.Gözlerimi her kapattığımda gözümün önüne o geliyordu.Tanrım lee minho ne yaptın bana?

"Ne düşünüyorsun bu kadar? "

Luna,ne zaman yanıma gelmişti fark bile etmemiştim.Beni paramparça ediyorsun lee.

"Boş ver.Noldu? "

"Laneti bozmak için hava taşı ve ateş ruhu lazım mış."

Bedenimi titreme geçirmesine engel olamadım.Krallıkta yıllar önce bir yanardağ patlamış ve orada ki halkı acı bir ölüm karşılamıltı.Ateş ruhu orada oluşan lav gölüne deniyordu.

"Ne yapacağız?"

Yerinde dikleşip gözlerini uzağa dikti.Fermonlarında bir gerginlik hissediliyordu.Sonra sormayı kafama yazarak önüme döndüm.Ateş gölüne gidememezdim orası tanrım o çığlıklar....

"Sen ve eun dağa gidip hava kayasından bir parça alın.Ben felix le gidipateş ruhunu alırım"

Söylediği şeyle bakışlarımı yüzüne çevirdim.Taştan bir duvarı andırıyordu.

"Sen neden Eun ile gitmiyorsun?"

Omuz silkip ayağa kalktı ve dışarı çıkmış olnların yanına ilerlemeye başladı.

"Minho sana emanet abi ona dikkat et."

Abim elini saçlarıma götürüp karıştırdı.Bu tabi ki küçük kardeşim demeki ti.Herkes atlara binince planı anlatıp yola koyulduk.tae benimle,In Luna ile gidiecekti.Kook ise burada kalıyordu.

Ha tabii tae biraz huzursuzdu.Size mühürlü eşler olduklarını söylemiş miydim? Ah tabi ki hayır.

"Hadi ama tae bir güncük ne olabilir ki.."

"Dua et prensin yanında kalacaksın yoksa bırakmazdım"

Vedalaşma bitince yola çıktık.Uzun bir yolumuz vardı.Daha şimdiden tehlike çanları kulağımda çalıyordu sanki..

_________5. Bölüm sonu_________

Abisinin kim olduğunu daha öğrenemedik ....

Sonra ki bölüm ü bekleyin...

Oy ve  yorum yapamayı unutmayın

~Nam Ra

War MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin