War Minsung

~9

Selammmmm.Oy ve yorumu unutmayalım.Okuyucularım dan biri tüm bölümleri baştan sona oylamış.Teşekkür ederim.O zaman başlayalımmmm.

~NAM RA

(MİNHO)

Şimdi başımı nerelere vursam hakkım. Tanrım cidden kızgınlığım aklımdan uçup gitmişti.Kızgınlıktan nefret ediyordum.

Derin bir nefes alıp yatağa oturdum.Ateşler etrafımı çevrelemişti sanki.Odanın duvarları üstüme üstüme geliyordu.Bir cesaret kendimi koridora attım.Etrafımdan geçen askerler doğal olarak fermonlarımdan etkileniyor ve dönüp tekrar bakıyorlardı.

Kıpkırmızı olmuş bir halde kendimi bahçede buldum.Fermonlarımı bastıracak bir şey bulmalıydım.Tabii ya!

Eun sarayda bir çiçek bahçesi olduğunu söylemişti.Gelen kokuları takip ederek bahçeye geldim ve merkezine oturdum.Deli gibi fermon yaydığıma emindim.

Birden burnuma çalınan koku ile omegam harekete geçti.

☆O burada alfa çok güzel kokuyor.Cidden güzel kokuyor.Lavanta çok güzel kokuyor.☆

Lanet olası omega kes sesini!Omegamı susturmak için bir çiçeğe yakınlaştım.

"Prens Minho aman tanrım ne oluyor?"

(Jisung)

Prens'i karşımda bu halde görmek beni germişti.Deli gibi fermon kokuyordu.

⊙Kızgınlıkta ve omegası ile zıtlaşıyor.Omegam beni istiyor⊙

Temkinli adımlarla kendisine yaklaşıp elimi saçlarına atarken yavaş yavaş fermonumu arttırmaya başladım.Bir süre sonra kafasını kaldırdığında kahveleri yerine omegalara has mavi renk bulunuyordu.

"B-beni odama götürür müsünüz?"

Şu an omegasının kontrolündeydi.Ve aklından pek iyi şeyler geçmiyordu.Alfamı dizginlemeye çalışarak yavaşca elimi uzattığımda kafasını iki yana salladı.

"Kucağına al yürüyemiyorum."

Tanrım omegası cidden arsızdı. Gözlerini gözlerime dikmiş içine bakıyordu.

"Bak minik omega ne yapmaya çalışıyorsun merak ettim?"

"Hiç bir şey..."

Kollarını uzattı bu tatlılığa ne yapacaktım.Yavaşca bir elimi beline dolayıp diğerini dizlerinin altına geçirip kucağıma aldım.İlerlemeye başladıktan bir süre sonra yanağını göğsüme yasladı.Koridora geldiğimizde sabrımın sonuna gelmiştim...

(Yazar)

Alfa olan kucağındakini yere indirmiş ve hızla sırtını duvara yaslamıştı.Ellerini iki yanına sabitledi.

"Bana bir sebep söyle LEE MİNHO.Seni adını unutacak kadar sert becermemem için bir sepep söyle..."

Burnundan soluyarak konuşması omeganın ürkerek kendisini geriye çekmesine sebep oldu.Gözleri eski kahve tonunu aldığında karşısındaki kırmızı gözler onu daha fazla korkutmuştu.

Prens yavaşca kulağına yaklaştı omega olanın fermonlarını iyice salmıştı.

"Hadi,az önce ki gibi konuşsana Lee.."

Duvara yaslanmış omega alfanın söyledikleriyle kendini daha da geri çekti.Fermonları azalmıştı.Gözlerini kapatıp başını yana çevirdi.

"Bana bak Lee minho bana bak ."

Yavaşca kafasını geri çevirip alfasını iyice kudurttuğu prense baktı.Gözleri dolmuştu,korkuyordu.Alfa olan yavaşca elinin tersi ile ıslanan yanağını sildi omeganın.

"Korkma lee sana dokunmayacağım..."

Eliyle yanağını okşuyordu hala.Yavaşca boynuna indirdi elini ardından mühür damarlarında gezindi parmakları.

"Kızgınlıkta olduğun için bunu görmezden geliyorum ama.."

Yavaşca boynuna doğru eğdi kafasını arfında önce burnunu sonra dudaklarını sürttü.Omega olan nefesini tutmuştu.Dudaklarını tekrar kulağına doğru çıkarttı alfa olan.

"Sınırlarımı fazla zorlarsan sorumluluk almak zorunda kalırsın ve bu canını çok yakar emin ol."

Son cümlelerle yere yığılmak üzre olan omegayı son anda yakaladı.Az ilerde olan odasına girip yatağa bıraktı omegayı yanına ceketini indirip kendi odasına doğru gitti.

Fermonlardan dolayı etkilenen omega cekete sarılırken ağzından bir küfür yuvarladı.

"Sınırlarını zorlamak ha.Başına büyük bela aldın.HAN JİSUNG sana adını unutturmazsam banada omega demesinler"

_____9.Bölüm sonu________

Utandım şu an Chan gibi kafamı yastığa gömmek istiyorum.

Minsunglu bir bölüm oldu.Birazda saçma...

Yarın sınav var ve ben çalışmak yerine bölüm atıyorum.

Oy ve yorumları unutma güzel insan..

~NAM RA