11.BÖLÜM

2.5K 91 13
                                    

Biz geldik, oy verip yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar🦦❤️

11.BÖLÜM

Uykularımı kaçıran, ona karşı imkansızlığı savunan yönümle barışmak için yatağımda günlerce nefeslerimi sayıyordum. Farklı dünyaların insanıyız klişesine inansam da onun hayatına kendimi dahil etmeyi hayal ediyorum. Mesela o çok değer verdiği işinden eve gelirken bana gününü anlatırken buluyordum kendimi.

Fakat bu kurmacalardan uzaktaydım şu an. Öğrencilerim için yarınki etkinliklerimi hazırlarken tüm düşüncelerim yine ondaydı. On günü aşmıştı onu engellediğimden bu yana. Ona yazmamak için direniyor, eve giderken gözlerim ondan uzakta oluyordu. Gururumun son raddesine ulaşmıştım o gün. Askerler de aile kurabilir, hayatına bir kadın alabilirdi. Onun bu konuda neden bu kadar ısrarcı olduğunu bilmiyordum. 

Masanın diğer tarafında, karşımda oturan en yakın arkadaşım Aydan; "Taşınmak zorunda değilsin." dediğinde elimde olan gözlerim gözlerini buldu.

Aydan liseden beridir benim en yakın arkadaşımdı. Kendisi hemşirelik kazanmış ve hemen ilk atamada atanmıştı. Ben ise ailemin yardımıyla kendime kreş açmıştım o her zaman benden daha iyiydi. Bu aptal platonik olma durumuma her ne kadar kızsa da kendisinin de aşk anlamında yüzü gülmemişti ve yadırgamıyordu. Beni bir noktada anlıyordu, buradan taşınma konusuna kadar. Buradan taşınacağımı ve bir daha onu görmeme düşüncesi günlerdir beynimi kemiriyordu.

"Gitmek istiyorum, onunla sürekli karşılaşacağım onu unutamayacağım." derken tekrar umutsuzca elimdeki etkinliği makasla kesmeye devam ettim.

"Gitmenin çözüm olmadığını biliyorsun, ilk karşılaşmanız bu mahallede olmadı." diğer etkinliği eline aldı ve kendinden emin bir şekilde konuşmaya devam etti. "Onunla yarın değilse başka bir gün karşılaşacaksın, duygun daha yeni bu yüzden doğru düşünemiyorsun." 

"Bu sabah bile onu gördüm Aydan." elimdekileri önümdeki masaya bıraktım hiddetle. "Ne ara bu kadar ilerledi duygularım bilmiyorum ama onu görmeye dayanamıyorum." saçlarımı her iki elimle geriye ittim ve aynı çaresizlikle konuşmaya devam ettim. "Kendimden ödün vererek yazdığım onca şeye rağmen beni istemiyor."

"Sevmek zorunda değil." dedi birden.

"Evet." diyebildim gerçeklerin ağırlığıyla. "Sevmek zorunda değil yine de duygularımla oynayıp bana çocuk muamelesi yapmayabilirdi." 

Onun yanıtından önce evin zili çaldı sipariş ettiğimiz yemekler gelmişti.  Ağırca ayağa kalkıp çantasından cüzdanını aldı, kapıya yürürken konuşmayı da ihmal etmedi. "İyi ki yaptı, eğer sevmeden senin için ilişkiye başlasaydı ne olacaktı?" 

Kapının önüne geldiğinde onu yanıtladım. "Onu bir kırk yapardım." 

Sözlerimle güldü ve çalan kapıyı açtı. Önüme dönüp etkinlikleri topladım yemek yiyebilmemiz için. "Evsa?" Aydan'ın bana seslenmesiyle omzumun üzerinden kapının önünde duran ona baktım.

"Efendim?" diyerek ayağa kalktım. "Cüzdanımdan alabilirsin." 

Kapıya yaklaştığımda kapıda pizzacı değil de iki polis memuruyla karşılaştım. Her üçünün de gözleri bendeyken Aydan'ın yanına vardım merakla. "İyi akşamlar, Evsa Hanım hakkınızda şikayet var bizimle emniyete kadar gelmeniz gerekiyor." kalın sesin kulaklarıma ulaşmasıyla kaşlarım çatıldı, korkuyla. Şikayet mi?

Aydan benden daha fazla korkmuş gibi, "Ne şikayeti memur bey?" sesini yükseltti hemen.  

Ben de bir adım atıp onun tam yanında durdum. "Hangi konuda şikayet edilmişim?" kısık sesle konuşurken, sakin olmaya çalıştım.

S.O.N +18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin