Bölüme başlamadan önce oylarsanız çook sevinirimmmm. Keyifli okumalarrrrr.
Hepimiz yemek boyunca sessizdik. Sessizliği bozan Arda oldu. "Güzelim bugün bana kırıldın farkındayım ama doğrular bunlar. Senin eskisi gibi olmanı istemiyorum. "
"Ama benden size söyleyemeyeceğim bir şeyi söylememi istiyorsunuz."
"Gizli saklımızın olmadığını düşünüyordum aşkım." İç çektiğimde söylemeye karar verdim
Telefonumu çıkarıp o kamera kaydını açtım. "Bu ne şimdi? Pınar ne alaka ve o adam kim?"
"O adam Oktay ve burası benim görev yaptığım okul." Arda'da Ceren'de anlamsız gözlerle benim durumu açıklamamı bekliyordu. "Anlamadınız değil mi? Pınar ve Oktay'ın okulda ne işi var sizce? Ne tesadüf ki Pınar'ların okulda temizlik yaptığı saatlerden sonra Ece bir daha okulda görünmedi ve sonrasında cesedi bulundu."
"Çok saçma. Lara sen Pınar'dan şüpheleniyorsun?"
"Evet. Benim yerimde siz olsaydınız şüphelenmez miydiniz?" Arda benimle aynı fikirde değil gibiydi. "Lara sonuçta o bir ajan. Neden şüphelenelim ki? Hem belki onu Oktay bir şeye zorladı ve o yüzden oradaydı. Hem Pınar'ı tanıyorsam sana nedenini açıklamıştır."
"Evet aşkım. Hem her ne kadar son zamanlarda ona gıcık kapsam da o bizim kaç yıldır arkadaşımız. "
Alayla güldüm. "Sırf sapık sevgilisini öldürdüm diye benimle konuşmayan bir arkadaş mı?" Kaç yıldır arkadaş olduğumuzu ilk unutan kişi Pınar'dı. Ve şimdi de abim, kardeşim dediğim insanlar bana değilde ona inanmak istiyorlardı.
"Neyse ne. Ben bunun peşini bırakmayacağım. Gerçeği de en sonunda öğreneceğim." Arda kolunu omzuma attığında "Yinede bu durumu Sevil'e söyleme. Pınar için büyük sorun olabilir." Bir dakika ne? Daha bir kaç saat önce sırf benim için ne olursa olsun şüphelendiğin şeyi söyle diyordu. Bu kadar kısa sürede ne olmuş olabilir de benim yerime Pınar'ı korumaya çalışıyordu.
Farkında değillerdi ama beni gerçekten çok kırmışlardı. "Zaten söylemeye niyetim yok. Her ne kadar beni silmiş olsa da benim arkadaşım. Ve ben onun için görevden alınmayı göze aldım."
Masadan kalktığımda Ceren yanıma geldi. "Aşkım bence söyle. Bu görev senin için önemli ve sen bu göreve çok değer veriyorsun."
"Duymadın mı Arda'yı Ceren. Pınar için sorun olur eğer söylersem. Hem neyse ne. Ben Sarp'a gidiyorum. Gelirim birazdan."
"Peki aşkım sen bilirsin." Yanıma hiçbir şey almadan evden çıktım. Hemen karşı dairenin kapısının önüne geldiğimde kapıyı çalıp çalmamak arasında kararsız kaldım. Kısa süre sonra elim tam zile gitmişti ki kapı açıldı. "Güzel kız? Ne işin var senin burada."
"Geçiyordum öylesine." Kendi evime gitmek için yönümü değiştirdiğimde kolumdan tuttu. "Öylesine geçen birinin eli zilde olmaz güzel kız. Anlat ne oldu? İlk defa kendi isteğinde yanıma geldiğine göre var bir şeyler. "
"Yok. Hem sanırım işin var sonra konuşuruz." Tam gidecektim ki tekrar kolumdan tuttu. "Sana her zaman müsaitim güzel kız. Hadi geçelim içeriye de anlat derdini." İtiraz etmedim. İçeriye geçtiğimde evinin beklediğimden daha toplu olduğunu gördüm. Hatta bir erkeğe göre gayet temiz ve düzenliydi.
"Kahvemi çay mı istersin güzel kız?"
"Kahve." Sandalyeye oturduğumda etrafı incelemeye başladım. "Nasıl buldun evimi güzel kız?"
"Güzel, temiz ve düzenli."
"Öyledir. Kahveler hazır olsun anlatırsın derdini." Başımla onayladığım da sessizce Sarp'ı beklemeye başladım. Kısa süre içinde elinde bardaklarla karşımdaki sandalyeye oturduğunda bana uzattığı bardağı elime aldım. Bir yudum aldığımda gülümsedim. Kahve sıcacıktı ve aldığım ilk yudumda bile içimi ısıtmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Yalancılar
General FictionLara Kaya büyük bir ikilemde kalmıştı. Uzun zamandır inandığı gerçekleri yalan çıkmıştı. "Sana iki seçenek sunuyorum Lara Kaya. Ya burdan gideceksin ve hayatına güzel bir meslekle devam edeceksin. Yada burada kalacaksın ve tüm düzenin değişecek." "...