Bölüme başlamadan önce oylarsanız beni çok mutlu edersinizzz. Keyifli okumalarrr.
"Ne oluyor orada? Sende kimsin?" Bağırmaya başladığımda Selim paniklemişti.
"Bence artık okula gelmeye başlamanız lazım Lara Hanım." Daha önce hiç duymadığım ses konuşmaya başladığında kasılmıştım. Yanımda Selim vardı ve telefondaki adam benim asıl görevimi biliyor gibiydi.
Ben daha hiçbir şey demeden kamera biraz uzağa çevrildi. Bir uçurumun kenarındalardı. "Arkadaşına elveda demenin vakti geldi Lara." Ceren'in saçını tuttuğunda onu sürüklemeye başladı.
"Dur lütfen dur." Selim bağırmaya başladığında karşıdaki adam "Çok geç." dedi ve Ece'yi tam olarak uçurumun kenarına getirdi. Sonrasında ise ayağıyla ittirerek Ece'yi aşağıya attı. Gözümden bir damla yaş aktığında Selim korkuyla bana bakıyordu.
Arda kolumu tuttuğunda beni bir sandalyeye oturttu. Selim hala ne olduğunu anlamamıştı ve sorular sorup duruyordu. "O kimdi Lara? Neden seni aradı?"
"Bilmiyorum Selim. Ama bu yanına kalmayacak." dediğimde abime baktım. Ne demek istediğimi anlamış olacak ki Selime döndü ve "Selim sen evine git. Bende kızları eve bırakıp polis arkadaşımın yanına gideceğim. Adam direk sizinle iletişime geçtiğinden kendinize de dikkat etmek zorundasınız. Ve ayrıca bu durumdan şimdilik kimseye bahsetmeyin." dedi.
Selim bana baktığında bende abime katıldığımı belli ettim. "Peki o zaman. Ama lütfen bana da haber verin Arda. Ece benim de arkadaşımdı." Abim onu onayladıktan sonra Selim evden çıktı. Dış kapı kapanır kapanmaz konuşmaya başladım.
"Bu kadar zamandır bir şey yapmamasından anlamalıydım böyle olacağını. Katil kimse benim asıl görevimi öğrenmiş olmalı yoksa ilk aradığı kişi ben olmazdım."
"Lara artık görevi bırakman gerekmez mi?" Ceren'e baktığımda ciddi olduğunu fark ettim. "Ceren ne dediğini duyuyor musun sen? Görevim öğrenildi diye ilk öldürdüğü kişi arkadaşım oldu. Sevgilime de aynı şeyi yapabilir ve ben sonuna kadar bu görevde kalıp sevgilimi koruyacağım."
"Lara bak yanlış anlama ama ifşalandın kızım. Artık daha tehlikeli orası. Hem Selim'i orada bulunmasan da koruyabilirsin." Abimin Ceren'e katılmadığı surat ifadesinden belliydi. "Ceren saçmalama. Hem eğer katil Lara'yı öğrendiyse eninde sonunda karşısına da çıkacaktır. Bu saatten sonra görevden vazgeçilemez."
"Arda ben kardeşimi düşünüyorum. Artık canı daha da tehlikede. Ona bir şey olmaması için böyle düşünüyorum."
"Kardeşim benim. Ben bu görevi asla bırakmayacağım. Hem bir katili yakalayacağım, hemde arkadaşımın intikamını alacağım. Bunları yapan her kimse yanına kalmayacak."
"Hadi hanımlar. Sizi eve bırakacağım ve merkeze gideceğim." Abime ters bir bakış attım. "Bende geliyorum. Ece'yi bulmam lazım. Belkide hala yaşıyordur."
"Peki. Uzatmak için vakit yok. ikinizde geliyorsunuz o halde."
**
"Lara bir sakin ol. Bak araştırıyoruz numarayı." Dolu gözlerimle Berk'e döndüm. "Berk lütfen üstüme gelme. Ya benim gözlerimin önünde arkadaşımı öldürdü. Siz hala beni sakinleştirmeye çalışıyorsunuz."
Abim beni kendine çekip sarıldığında "Güzelim benim. Bak kendini çok hırpalıyorsun. Acını anlıyoruz ama sakin olmalısın. Sana söz bu katil kimse kısa süre içerisinde onu bulacağız." dedi. Neredeyse ağlayacaktım. İşte bu yüzden görev için gittiğim yerlerde kimseyle konuşmamaya çalışıyordum. 3 aydır Ece'yle arkadaş gibiydik. Ona ne kadar yakın davranmasam da arkadaşım olarak görüyordum işte. Ve şimdi kim olduğunu bilmediğim alçağın teki onu gözlerimin önünde öldürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Yalancılar
Fiction généraleLara Kaya büyük bir ikilemde kalmıştı. Uzun zamandır inandığı gerçekleri yalan çıkmıştı. "Sana iki seçenek sunuyorum Lara Kaya. Ya burdan gideceksin ve hayatına güzel bir meslekle devam edeceksin. Yada burada kalacaksın ve tüm düzenin değişecek." "...