31. Bolum

2 1 0
                                    

Bölüme başlamadan önce oylarsanız çok sevinirimmmm. Keyifli okumalarrrrr.

Bütün gece gözüme uyku girmedi. Okulun başlamasına çok yoktu ama ben daha yeni hazırlanmaya başlamıştım. Güzel bir makyaj ve güzel bir kıyafetle beraber odadan çıktığımda Ceren'lerin uyanmış olduğunu fark ettim.

"Günaydın aşkım." Bir şey demeden sadece başımı salladım. Arkamdan Arda geldiğinde elini saçıma geçirdi. "Daha iyi görünüyorsun bugün." Evet.

"Evet. Babamı bile atlatmışken Selim'i atlatamayacak değilim." Mutfağa girdiğimde kahve yapmak için cezveyi çıkarttım. "Kendime kahve yapacağım isteyen?"

İkiside aynı anda "Ben" dediğinde cezveye üç kaşık kahve ve 3 kaşık da şeker ekledim. Az şekerli kahve içmeye bayılıyordum. Cezveyi ocağa koyup üst taraftaki dolaptan üç tane fincan çıkardım. Bir tane fincanı kullanıp cezveye iç bardak su ekleyip ocağı yaktım. 

"Sen ne zaman gideceksin okula?"

"Çıkarım birazdan. Tam başlama saatinde gitmeyi düşünüyorum." Hiç Selim'i görecek halde değildim. Tenefüslerde de sınıflarda kalmayı düşünüyordum. Öğle arası zaten Sarp'la yemek yemeye gidecektik.

"Selim yüzünden değil mi?" Kafamı salladım. Kahve yavaş yavaş kaynamaya başladı. Kahvenin kaynamasını izlemek bana çok keyif veriyordu. Ceren'lerin konuşmalarını duymazdan gelerek kaynayan kahveyi bardaklara doldurdum. Sadece kendi kahvemi alıp balkona çıktığımda dışarıyı izlemeye başladım. 

Kahvemi yudumlarken binanın girişinde kavga eden birilerini gördüm. Sanırım çiftlerdi. En üst katta olmamızdan dolayı minik görünüyorlardı. Ama yinede kadının ağladığı bu kadar yükseklikten bile belli oluyordu. Sanırım oradaki adama bir tık sinir olmuştum. Hiçbir erkek hiçbir kadını üzemezdi.

"Kendini bu kadar üzme. Belli etmemeye çalışıyorsun ama anlaşılıyor." Aslında o kadarda üzülmüyordum. Nasıl olsa bu görev bittikten sonra tekrar beraber olabilecektik. "O kadar üzülmüyorum. Sanırım bu meslek yüzünden yavaş yavaş duygusuzlaşıyorum."

Güldü. "Güldürme beni. Bu duygusuz halin mi senin?" Dünkü halimden dolayı dediğine emindim. Dün Sarp'tan gözlerim kıpkırmızı gelmiştim. "Dün başkaydı bugün başka. Artık üzülmüyorum."

"Peki öyle olsun abicim." Arda'da sessizleştiğinde ikimizde sessizce kahvelerimizi içmeye başladık. Kısa süre içinde Ceren'de yanımıza geldiğinde o da bize katıldı. "Ee ne yapıyonuz gençler?"

"Nasıl pavyon açılır onu düşünüyoruz Ceren. Katılmak ister misin bize?" Hafif güldüğümde Arda'da bana katıldı. "Nerede ve ne zaman? Bence yan meslek olarak bunu yapabiliriz." Ceren'de benim gibi dalga geçmeye başladı. 

Bir süre konuşup kahvelerimizi içtik. Kahvem bittiğinde telefonumdan saate baktım. Okulun başlamasına az vardı. "Ben kaçar. Görev her şeyden önce gelir."

"Görüşürüz abicim."

"Görüşürüz aşkım."

Evden çıkıp arabama bindiğimde keyfim yerine gelsin diye müzik açtım. Elim telefona gittiğinde Selim'i aramak istedim. Ama yapamadım. Arabayı çalıştırıp en yakındaki kahve alabileceğim bir yere sürdüm. Yeni kahve içmiş olmam okulda kahve içmeyeceğim anlamına gelmezdi. 

Kendime kahve alıp okula geldiğimde sanki hiçbir şey yokmuş gibi öğrencilerle beraber kahvemi yudumlayarak okula girdim. Bana selam veren öğrencilere selam verdikten sonra asansöre bindim. Asansörün kapısı tam kapacaktı ki biri elini araya koyarak kapanmasını engelledi. Gelecek olan kişiye yer vermek amacıyla aynaya yaklaştım ve kendime bakmaya başladım. 

Küçük YalancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin