Ayrıca bu bölüm için de yorum bekliyorum, çünkü sizin yorumlarınız ile kurguma üçüncü bir göz ile bakıyorum ve eksiklerim olursa onları düzeltiyorum.....
Bunaldığımı hissedip ceketimin yakasını birazcık açtım, kış ayında olmamıza rağmen hava bugün fazlasıyla güneşliydi. Bizde bunu fırsat bilip bizim bahçede kahve içiyorduk.
"Sen ne düşünüyorsun bu konuda Devin?" Çise'nin sorusu ile yüzümü onlara doğru çevirdim, onları dinlemesem de Eylül ile ayrıldığı eski sevgilisi hakkında konuştuğunu biliyordum.
Tam ona cevap verecekken gözlerimde bir el hissettim. "Ben kimim bil bakalım."
Duyduğum tanıdık sesle anlık bir şok geçirmiştim,çünkü kendisi burada beklediğim son insan bile değildi.
" Poyraz!""Doğru bildin fıstık." Ellerini gözlerimden çekmesiyle bende arkamı döndüm, onu görmek için, Yanındaki Alp'i görünce kaşlarım çatılmıştı.Açıkçası Alp'e dün geceden dolayı sinirliydim, hem mesajıma cevap vermemişti hem de kalkıp buraya gelmişti. Eylül ve Çise Poyraz ile sarılmaya kalktığı sırada Alp yanımdaki sandalyeyi çektiği gibi kendini o saldalyeye bıraktı.
Eylül'den sonra Çise de Poyraz' a sarıldığında sıra bana gelmişti, bende Poyraz ile sarılmak için kalkacağım sırada Alp elini bacağıma koydu, ben yaptığı harekete anlam veremezken o çok rahat bir şekilde telefonunun kilidini açmış, ekranı kaydırıyordu. Yaptığı şeyin saçmalığının farkında mıydı acaba?Diğerlerinin dikkatini çekmemesi için sinirli alçak tuttuğum sesimle Alp'e döndüm."Ne yapıyorsun Alp?"
Sorduğum soruya cevap vermeye bile tenezzül etmemişti, kaşlarımı çatıp elini itmek için elinin üzerine koydum. Elini hareket ettirmeme izin vermemiş üstüne tenimi parmakları ile sıkmıştı. Bu kesinlikle beklediğim bir hareket değildi, aslında elini bacağıma koyması da beklediğim bir hareket değildi, aynı zamanda yapmaması gereken bir hareketti de." Bırakırsan Poyraz ile sarılacağım."
"Hayır." Bir yandan telefonun ekranını kaydırırken rahat rahat verdiği cevap sinir kat sayımı arttırmıştı.
"Ne demek hayır ya?! Ayrıca çek şu elini de bacağımdan." Sanki çok rahat bir konuşma içerisindeymiş gibi telefonunun ekranını kilitleyerek masaya bıraktı ve bana döndü. İlk önce ayakta olan üçlüye kaydı gözleri, diğerleri ayakta konuştukları için bize dikkat etmemişlerdi.
O da konuştuklarımızı onların duymasını istemiyor olacak ki üzerime doğru eğildi ve kaşlarını çatarak konuştu. " Sen sürekli bir şeyleri unutuyor olabilirsin, ama ben unutmam Devin."
"Ne sözünden bahsediyorsun sen ya?"
"Poyraz ile arana mesafe koyacaktın, onunla ilgilenmeyecektin." Söylediği şeyi söylediğimi hatırlamıyordum açıkçası.
" Böyle bir şey söylediğimi hatırlamıyorum, hem ne diye Poyraz ile arama mesafe koyayım." Ben ne kadar altta kalmamaya çalışsam da, Alp'in de benden aşağı kalır yanı yoktu, ama cevap vermesini engelleyen şey Poyrazın bana seslenmesiydi. "Hiç hoşgeldin yok, bir sarılma yok. Gittik diye unutulduk mu?"
" Saçmalama, hoşgeldin tabikide. Senin geldiğini bilmiyordum, gördüğümde şaşırdım o yüzden." Daha sonra ise Alp'in elini umursamadan ayağa kalktım. Kollarını açan Poyraz'a karşılık vererek sarıldım.
" Özlemişim valla hepinizi." Poyraz'ın söylediği şey beni gülümsetmişti, onun bizi özlediği kadar bizde onu özlemiştik, çocukluktan beri hep beraberdik, iyisiyle kötüsüyle bir sürü anımız vardı. Ama Poyraz 3 senedir aramızda çok fazla olamıyordu, okulu için yurt dışındaydı, tabikide geldiği oluyordu, fakat uzun süre aralıklarla gelebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ablamın Arkadaşı | Texting
Novela JuvenilDevin: Biz birbirimize yasağız Alp. Devin: Biz birbirimizin zararınayız. Devin: Bırakta birbirimizi ziyan etmeyelim. Sürekli abisinin arkadaşına aşık kızları okuduk değil mi? Şimdi ise klişeleri yıkalım ve ablasının arkadaşına aşık olan Alp'i okuyal...