22' Kızlar Annelerinin Kaderini Yaşarlar

6K 240 184
                                    

Bu bölümde Devin ve Alp yok maalesef, ama yine onların hayatı çevresinde gelişen bir olay

Bu olay 20. Bölüm ile aynı gün yaşanmıştır. Orada geçen bir olayla bağlantılıdır

.
.
.
.
.
.

Her insan sevilir miydi? Ya da sevgi denen şey gerçek miydi? Karşılıksız sevgi.. kulağa ne kadar imkansız geliyordu değil mi, bir insanın birini sebepsizce sorgusuz sualsiz sevmesi, ve karşısında olan kişinin de aynı duyguları beslemesi.

Kafasını soğuk zemine yaslarken düşüncelerini durdurmak için soğuğu vücudunda hissetmek istedi. Vücudu uyuşursa düşüncelerini durdurabileceğini düşündü. Üzerindeki montu çıkardı Çise, ardından eli saçlarına uzandı. Bütün gece sımsıkı bağlı olan saçlarındaki tokayı çekti hırsla.

Soğuğu tenininde hissederken ciğerlerine titrek bir nefes çekti. Bağırıp çağırmak, olanları unutmak istiyordu. Mümkün olmadığını bile bile.

Gözyaşlarını elinin tersiyle silerken, yutkundu bir kez daha, acıyan boğazına sinirlendi, acıyan boğazına ağladı bu kez de. O kadar çok ağlamıştı ki bu gece aldığı her nefes boğazına düğümleniyordu.

Telefonunu bulmak için yanına çıkardığı montunun ceplerini yokladı bir süre. En sonunda iç cebine elini uzattığında bulabilmişti telefonunu.

Hızlıca telefonundan uygulamayı açtı, bir saat önce ağlayarak aradığı arkadaşına mesaj atacaktı. Hala üzgündü, hala yanında birisini görmeye ihtiyacı vardı. Ama utanmıştı sebepsiz, gözyaşlarından, sevilmemiş olmaktan.

Uygulamadan daha iyi olduğuyla ilgili mesaj attığında arkadaşının internetinin kapalı olduğunu fark etti. Aslında aklına en baştan aramak gelmişti, ama arasaydı ağlamalarının arasından konuşabilir miydi bilmiyordu. Ve eğer arkadaşı onun sesini öyle duysaydı gelmek için daha çok inat edecekti. Ama denemekten zarar gelmezdi.

Telefonunda aramalar kısmına girdiğinde arayamadan telefonu kapanmıştı. Ağzına gelen küfürle sinirlendi, hışımla telefonu montun diğer cebine sokarken eline gelen şeyle gözlerini kapattı.

Elini montunun cebinden çıkardığında gördüğü çikolata paketi ağlamasını şiddetlendirmişti.

Belki Arda'dan o ağır sözleri omzuna yük alırken ağlamamıştı, ama onun aldığı çikolatanın paketi boğazını yakmaya, gözlerini akıtmaya yetmişti.

Geriden gelen adım seslerini duyduğunda çabucak ayağa kalktı Çise. Elleriyle gözlerini sildi, saçlarını düzeltti, dudaklarına yalancı bir tebessüm yerleştirdi.

"Çise!"

"Çise!" Kulağına gelen bağırma sesleriyle arkadaşının geldiğini anlamıştı. Yerden montunu alarak son bir kez göz yaşlarını sildi yanağından.

"Buradayım." Sesi titremediği için şükrederken arkadaşı koca adımlarıyla yanına varmıştı.

Çise'nin buz kesmiş kollarına ellerini koyduğunda avuç içlerinin yandığını hissetti. Arkadaşı ,"İyi misin? Arıyorum neden açmıyorsun!?" dediğinde cevap vermedi Çise, burnunu çekti.

Ablamın Arkadaşı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin