3

29.3K 1.6K 53
                                    

Arbas buradan hoşlanmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arbas buradan hoşlanmamıştı. Evet hiç ama hiç hoşlanmamıştı. Hastaneyi ve kokusunu sevmemesi bir yana bu oda ona oldukça basık geliyordu. Tabiki bunu etrafındaki kimse anlamıyordu. Çünkü kendi suskunluğunda kaybolmuştu. "Merhaba Arbas. Ben yeni doktorun Merve," dedi karşısında oturan orta yaşlı kadın. Belki diye düşündü annesi de yaşasa böyle güzel olabilirdi.

Doktor elini sıkmak için uzandığında tek yaptığı boş boş bakmak oldu. Bir eline bir de yüzüne bakmak. Konuşmak istemiyordu, insanlar zaten yeterince ses yapıyorlardı. O sussa ne olurdu ki? O sırada kapı çaldı Arbas ifadesini değiştirmeden içeri girene baktı. Kendisiyle aynı yaşlarda görünen, mavi üstlü kıza.

"Selen. Bu yeni hastamız Arbas," dedi doktor genç kıza. Kız Arbas'a bakarak gülümsedi. Böylece gamzeleri ortaya çıkmış oldu. Kahverengi saçları toplanmış, aynı renk gözleri ışıldıyordu. "Arbas bu da asistanım yani seninle ilgilenecek kişi, Selen. İyi anlaşacağınızı umuyorum," dedi Doktor Merve. Arbas kendini hiç zorlamadı. Konuşmak için uğraşmadı. Bu her iki kadında da rahatsızlık hissi uyandırdı. "Selen sana muayene odasını göstersin isterse," dedi doktor.

Buna cevap ise on saniye sonra ayağa kalkan Arbas oldu. Selen yaşıtı olan, kıvırcık saçlı hastasının koluna girdi. Bu Arbas'ın şaşırıp, kendini az da olsa geri çekmesine neden oldu. "Sakin ol. Koluna girmem seni rahatsız ediyorsa başını sallayabilirsin," dedi Selen. Arbas bir süre kıza bakıp yüzünü inceledi. Uzun süredir konuştuğu ilk kızdı. Zülal'den sonra. Arbas başını sallamadı ve yollarına devam ettiler.

Muayene odasına geldiklerinde ise Selen onu sandalyeye oturttu ve önündeki eşyaları tanıttı. "Önce fotoğraflardan başlayacağız. Bunların isimlerini söylemen ilk aşama olacak.Sonra..." diyerek abaküsü gösterdi. "Sayıları öğreneceksin," dediğinde Arbas hiçbir tepki vermedi. Bu Selen'i huzursuzlaştırdı. En azından gülebilirdi.

Yavaşça hastasının eline uzandı ve parmaklarına dokundu. Arbas bunun şaşkınlığı ile hızla ona baktı. "Arbas... korkma. Buraya senin gibi birçok hasta geldi. Hepsi konuşabildi. Sende başaracaksın," dedi güzel asistan. Bu Arbas'ın gülmesini sağladı. Nedense bu asistanı sevmişti Arbas. Onun ilgisini sevmişti. "Şimdi tamam diyorsan elimi sıkabilirsin," dedi Selen. Arbas masada birbirine değen parmaklara baktı ve genç kızın serçe parmağına hafif baskı uyguladı. "Çok güzel. Sen çok iyi bir hastasın Arbas." Ona bakan Arbasta güldü.

Susmak çoğu kez olduğu gibi yine güzel gelmişti. Yine onu mutlu etmişti.

******

Bıyık altından gülen Karan'ı fark eden Bartu oldu. Gözlerini kısarak abisini izlese de onun bu halinin nedenini merak ediyordu. Çünkü Karan genelde böyle gülmezdi. Oldukça genelde. "Neden bu kadar çok gülüyorsun?" dedi Bartu ve kahvesini masaya koydu. Mavi gözleri kuşkuyla ağabeyini izlemeye devam ediyordu. Karan yerinde kıpırdayıp kardeşine baktı.

Yanıltıcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin