Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
FİNAL
Boş evde yankılanan sesini dinledi. Anahtarları kaseye koyup ceketini çıkardı. O gün çokta mutlu değildi. İşten erken ayrılmış ve evine gelmişti. Yavaşça üst kata çıktı ve çok iyi bildiği bisküvi kokan odaya girdi. İşte oradaydı. Güzel kadın ve çocukları.
Bartu gülümsedi ve iç çekti. Onları özlüyordu. Ege annesinin koynunda uyumuştu, henüz on aylık olan ikinci oğulları Kağan ise beşiğinde. Bir an oğlunun doğumunu hatırladı.
Yasemin elini sıkmaktan neredeyse kıracaktı. Onun hamile olduğu haberini alınca dünya dönmeyi durdurmuştu sanki. O an çok farklıydı. Ege de olduğu gibi iki yabancı değillerdi çünkü, iki sevendi onlar. Yasemin'e uzun uzun baktı ve genç kadın sanki bunu anlamış gibi kıpırdadı. Gözünü yavaşça açınca kocasını görmek en sevdiği şeydi. Dört yaşındaki oğlunu uyandırmamaya çalışarak kolunu çekti. Doğrulunca "Geldin mi?" diye fısıldadı. Oğlunun üstünü örtünce Bartu kalkması için yardım etti.
"Geldim aşkım," dedi Bartu ve karısına uzun bir öpücük bahşetti. Yasemin uykulu halinden hemen kurtularak gülümsedi. "Çok iyi anladım." Kocasının beline dolanarak yürümeye başladı.
Bartu aile şirketinde yeni bir bölüm açmıştı. Kozmetik ürünlerinde alkol kokusu denetimi tarzında bir şeydi. Yasemin bunun ilk duyduğunda aralıksız gülmüştü.
"Ne zaman gidiyoruz?" dedi genç kadın. Kocası kravatı çıkardı. "Yarım saate çıkarız. Heyecanlı mısın?"
"Deli misin? Sabah altıda bavulları hazırladım," dedi genç kadın ve temiz üst çıkardı. Ama kocası ilk önce banyo etmek istemiyor gibiydi. Karısına arkadan sarıldı ve bir şeyler mırıldandı. "Banyo etmelisin," dedi Yasemin.
Bartu çocuk gibi omuzlarını silkti. Yasemin yüzünü ona döndü ve gömleğinin yakasını tuttu. "Sen ettir." Sonra her zamanki çapkın gülüşü yayıldı yüzüne. Yasemin içinde güldü ve "Hadi bakalım babacık. Çocuklar uyanmadan banyoya." Bunu bir çocuğa der gibi demişti. Bartu gömleğini çıkardı ve Yasemin bir an tereddüt etti. Ona istediğini vermeli miydi?
Yasemin daha ağzını açmadan Bartu onu sürüklemeye başladı. Ve o çok sevdiği, gökyüzü manzaralı banyoya götürdü. Sonra pantolonunu çıkardı. "Tamam sadece bir şampuan," dedi Yasemin. Böyle dese de Bartunun sonuna kadar bırakmayacağından adı gibi emindi.
Genç adam iç çamaşırlarını da çıkarıp su havuzuna oturunca karısına baktı ve adeta onu yanına davet etti. Yasemin ise lif, kese, duş jeli ve şampuan ile arkasına geçti. Su olmayan güvenli bölgeye.
Sırtını ovmaya başladı. "Çocuklar seni yordu mu?" Yasemin görmeyeceğini bilse de başını olumsuz anlamda salladı. "Hayır. Ege artık bir abi gibi davranıyor. Bugün Kağan ile oyun oynadılar." Sonra öne düşen kızıl saçlarını arkaya attırdı. Bunu yaparken birkaç tanesinin Bartu'nun tenine değdiğini ve onu ürperttiğini fark etmedi.
