Gay Porn // Minsung (Tamamlandı)

2 • 9

Jisung's POV

"Yardım etsenize amcıklar!"

Gezi amacıyla geldiğimiz ormanda, hayvan seslerinden çok Jaemin'in yardım çığlıkları yankılanıyordu. Fakat ben utancımdan yüzümü gizleyerek aradan sıvışma çalışmaları içerisindeydim. Bugün de bizi rezil etmeyi başarmış, gezi onun yüzünden duraksama yaşamıştı.

Gezinin rehberi bir yandan telefonla görüşme yapıyor bir yandan da "Sakin ol evladım, destek birimlerine haber verdim. Az sonra burada olurlar." diyerek bizim aptalı sakinleştirmeye çalışıyordu. Tabi faydasını göremiyordu zavallı kadın.

"İmdat! Tutunamıyorum!"

Daha fazla bu durumu görmezden gelemeyen Minho, yanıma geldi ve "Bir şeyler mi yapsak?" diye sordu garibim. Jaemin'in daha beter rezillikleri olduğundan bihaberdi. Bundan da paçayı sıyıracağını tahmin edemezdi, onu suçlamıyordum.

Elimle susmasını işaret ederek bizim gruba döndüm. Böyle bir olayla dalga geçmeden durabileceklerini sanmıyordum. Krizi fırsata çevirerek biraz eğlenmekten zarar gelmezdi açıkçası. Sonuçta ağaca tırmanıp baş aşağı sarkıtan Jaemin'di. Bu kadarını da göze alması gerekirdi.

Tahminlerimi yanıltmayan Jeongin video kaydını başlatmışken Mark nereden bulduğunu çözemediğim muzu elinde sallıyordu. Bir yandan da "Muz ister misin minik goril?" diye sorarak onunla dalga geçiyordu.

Minho'nun kulağına "İzle şimdi asıl eğlenceyi." diye fısıldadıktan sonra kolundan çekiştirerek arkadaşlarımın yanına adımladım. Eğlenceyi kaçıramazdım. Gülüp eğlenmek varken neden yardım edeyim ki?

Ağacın altındaki Renjun, Jaemin'i sakinleştirme konusunda yardım etmeye çalışıyordu fakat bizimkiler yüzünden nafile bir çabadan öteye geçmiyordu. Sakinleşmek bir yana dursun, çığlıkları giderek artıyordu. Kimseyi umursamayıp "O muz sana girsin!" diye bağırarak sinirini atması üzerine hepimiz kahkahayı basmıştık. Gezi rehberi birkaç adım uzakta telefon görüşmesi yapıyordu, duymamıştı büyük ihtimalle. Fakat kahkahalarımız üzerine şöyle bir bakış atıp yeniden telefonuna dönmüştü kadın.

"Orada ne işi var bunun?" diye sordum merakla. Hayvan heriften her şeyi beklerdim de altındaki hikaye beni meraka düşürmüştü daha çok. Sebepsiz yere ağaca tırmanacak değildi yanında Renjun varken.

"Ağaca çıkıp sallanırsa 5.000 won vereceğimi söyledim."

Gelen ses üzerine Felix'e döndüm. Bizim bebek yüzlü şeytan yine iş başındaydı anlaşılan. Ne yalan söyleyeyim, hiç şaşırtmamıştı. Böyle ibnelikler bizimkilerin başının altından çıkardı yalnızca.

Gülerek ağaca yaklaştım ve Jaemin'e hitaben "Eğer maymun sesi çıkarıp muzu yakalarsan 10.000 won da ben veririm. Var mısın?" diye bir teklifte bulundum. Bu teklifim üzerine kınayan bakışların hedefi haline gelmiştim fakat umrumda değildi. Düşmeyeceğini biliyordum, en azından umutlarım bu yöndeydi. Alt tarafı birkaç metrelik yükseklikteydi, en fazla ne olabilirdi ki?

Kınayan bakışları fark ederek yanıma gelen San, kolunu omzuma attıktan sonra "Muzu baş aşağı yersen bonus kaparsın." diyerek bana katıldığında eğlenceden ziyade gerginlik esir almıştı bedenimi. Jeongin'e uyup o gece Ravn'ın konserine gittiğimden beri Minho sinirliydi içten içe. Siniri bana olmasa da etkiliyordu ister istemez. Grup konuşmalarında bile ima içeriyordu mesajları. Şimdi buna şahit olduğunu bilmek daha çok germişti beni.

Kolunun altından nazikçe çıkarak Minho'nun yanına geçtim sakin adımlar eşliğinde. Tahminlerimin yanılmasını istesem de ortamdaki gerginlik gözle görülür hale gelmişti, yanılmamıştım bir kez daha.