2 • 6

1.3K 135 76
                                    

Jisung's POV

"Hadi güreş yapalım!"

Her zamanki gibi Jaemin'den çıkmıştı bu çılgın fikir. Aslında eğlenceli olabilirdi ama tepkileri ölçmeden bir şey demek istemiyordum.

Chan ve Seungmin güneşlenme bahanesiyle aynı şezlonga uzanmış, gülüşüyorlardı. Minho yanımdaki şezlongdaydı ve gözündeki güneş gözlükleriyle dinleniyordu. Felix, Jeongin, Mark, Hyuck ve Changbin denizdeydi. Kendilerince eğleniyorlardı. Hyunjin ise ortalıkta görünmüyordu. Nerede olduğu hakkında pek fikrim yoktu açıkçası.

Yan oturduğum şezlongda Minho'ya doğru döndüm ve ayağımla kolunu dürttüm. Maksat dikkatini çekmekti ama o ısrarla bana dönmüyordu. Üstüne üstlük sırtını dönmüştü bana. Sinirle ofladım. Ben de eğlenceli şeyler yapmak istiyordum. Sonuçta tatildeydik ve akşama kadar yatmak hiç cazip gelmiyordu.

"Minho." diye seslendim. Aptal tüm gece yatamamıştı ama nedenini söylememişti. Şimdi ise dinleniyordu güneşin altında.

Jaemin bana döndü ve "Kanka siz de bizimle oynar mısınız?" diye sordu genişçe gülümseyerek.

Gözüm anlık olarak Minho'ya kayarken başımla onayladım onu ve hemen ardından açıklama yaptım. "Ama sanırım bu tembel bize katılamayacak."

Renjun ellerini birbirine çarparak keyifli çıkan sesiyle "Olsun sana partner buluruz." dedi ve Jaemin'in koluna girdi. Onların bu hali beni gülümsetirken peşlerine takıldım ve denize indik beraber.

Jaemin aklındaki fikri diğerlerine anlatırken Jeongin geldi yanıma ve "Hyunjin'i gördün mü?" diye sordu merakla. Bir yandan da gözü etrafı tarıyordu. Onun meraklı bakışlarına benim bakışlarım da eşlik ederken kısaca baktım etrafıma. Görünürde yoktu, nereye gideceğini de söylememişti.

"Bilmiyorum." dedim pes ederek.

Jeongin ise sıkıntıyla oflamasının hemen ardından yüzüne sinsi bir gülümseyiş yerleştirip Mark'ın sırtına atladı. "Benimle takım olacaksın, değil mi aşkım?"

Az önce Hyunjin yok diye oflayan kişiyle aynı kişi olduğuna inanamıyordum. Dengesizin tekiydi işte. Çevremde normal olan 1 kişi bile yoktu, hepsi deliydi.

Mark Jeongin'den kurtulmaya çalışırken "Sikeyim aşkını. Git başımdan lan!" diye homurdanıyordu. Onların bu hali hepimizi güldürmüştü. Bazen bu ikiliden şüphelenmiyor değildim ama hayal etmesi tuhaf oluyordu. Kendi aralarında şakalaştıklarını biliyorduk diye gülüp geçiyorduk sadece.

Jeongin kendini suya bırakırken heyecanla "Aaa benimki gelmiş!" dedi ve şezlongların olduğu tarafa doğru koşmaya başladı. Meraklı bakışlarım gittiği yeri buldu. Dediği gibi, Hyunjin gelmişti ve gülerek yanındaki yabancılarla konuşuyordu. Bakışları Jeongin'i bulduğunda ise gülüşü yavaş yavaş solmuştu. Jeongin'e karşı neden böyle davrandığını hiçbirimiz bilmiyorduk. Diğerlerini bilmem ama ben hep merak etmiştim nedenini.

Aralarında geçen kısa bir muhabbet sonrası Jeongin ve 2 yabancı yanımıza doğru gelmeye başladı. Jeongin'in yüzü düşmüş, Hyunjin ise Minho'nun yanına geçmişti. Neler olduğunu az çok tahmin edebiliyordum.

Kim olduğunu merak ettiğim yabancılardan biri "Size katılabilir miyiz?" diye sordu gülümseyerek. Gözüm saniyelik olarak belirgin bir şekilde ortaya çıkan gamzelerine takılırken ben de gülümsemiştim. Yapılı vücuduna tezat sevimli bir mizacı vardı. Saçları düz ve siyah olmasına rağmen aralarda kırmızı ve yeşil tutamlar da vardı. Sol kaşındaki piercing ise ona ayrı bir çekicilik katıyordu.

Jaemin keyifle sırıtırken hemen kabul etmişti teklifini. Kalabalık olması daha eğlenceli olurdu, sanırım o da bu fikirdeydi.

Yabancı gencin gülümseyişi genişlerken kendini tanıttı hemen. "Ben San. Choi San." Ardından eliyle yanındaki genci işaret ederek "Bu da kuzenim Ravn. Amerika'dan yeni geldi." diye tanıttı. Ravn San'dan 1-2 cm daha uzun olmasına rağmen onun kadar yapılı değildi, yine de düzgün bir vücudu vardı. Saçları daha dalgalı ve kızıldı. Düzgün burnu, şekilli dudaklarıyla beraber çekici görünüyordu. Tek sıkıntı biraz soğuk duruyor oluşuydu. Onu da yabancı oluşuna bağlıyordum.

Gay Porn // Minsung (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin