18||DUVARLAR

252 15 15
                                    

-Helloğğğğ ben geldim. Baya uzun bir zaman geçti ve bunun çokça farkındayım. Hiçbir bahanenin arkasına sığınamam, sığınmaya da lüzum yok sadece şunu söyleyebilirim ki kalemim bu süreçte dondu gibi. Bir türlü hiçbir şey yazamadım. Bekleyenler için özürlerimi iletiyorum. Ve bölüme geçiyoruz.

Keyifli Okumalar...

Mabel Matiz - Kara Danteli Gençliğimize
Sezen Aksu- Adı Menekşe
Gri- Olmaz

Mabel Matiz - Kara Danteli GençliğimizeSezen Aksu- Adı Menekşe Gri- Olmaz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben, içimdeki gökyüzünü sen gelinceye kadar herkesten sakladım."
(Necip Fazıl Kısakürek)

FEVERAN
-
HİSLER
🕊

Bilmeliydim. Ve belki de biliyordum. Hiçbir şeyim olan adamın her şeyim olacağını bilmeliydim. Canhıraş biçimde çırpınan şu kalbim adeta onun için deli danalar gibi etimi parçalamak istiyordu. Hissettiklerimin birer tasviri yoktu. Zaten olmamalıydı da yoksa ne anlamı kalırdı değil mi? Uzun zamandır içime sinen ve zehrini tüm uzuvlarıma bulaştıran bu derin duygular gün yüzüne çıkmak için benimle birlikte büyük bir savaşın içerisindeydiler.

Yenilmek istemiyordum lakin başka çarem yok gibiydi de. Teslim olmak ile kaçmak arasında bir yerdeydim. Hadi ama süslü laflara gerek yoktu. Aklımda, fikrimde, kalbimde onu yanımda istiyordu. Tüm engeller beni ona daha çok itiyordu. Bunun psikolojide bir tanımı vardı lakin onu asla aklıma getirmek istemiyordum. Neyse, yüzü yine önüme düşmüştü. Ve benim tek yapabildiğim iç çekmekti.

Güzelliği karşısında elimden saygıyla eğilmekten başka hiçbir şey gelmiyordu. Ah, canım hiç bu kadar yanmamıştı. Bugün sadece onu anacaktım. Ne geçmiş ne de gelecek zerre umurumda değildi. Onu zikredecek ve yaşadığımı hissettiren adama bugünü ayıracaktım. Baştan yanlıştık, üzgünüm daha fazla bu hissettiklerimle tek yürüyemiyordum.

Bu hislerin daha bende tam bir tanımı yoktu. Etkileniyorum demişti. Etkileniyorum demiştim. O hislerinden emindi. Bunu gözlerinden okuyabilmiştim. Ama ben, işte orada takılı kalıp duruyordum. Onun söylediklerinin hepsini bende yaşıyordum ve o söylediklerinden istinaden dudaklarımdan o kelimeler dökülmüştü.

Bir keresinde içtenlikle gözlerimi gözlerinden ayırmadan bir cümle kurmuştu; belki de aşk dedikleri şey erişilmez olmalı... O an birine âşık olduğunu sanmış ve sabaha kadar yatağımda debelenmiştim. İşte diyorum ya bu hislerim tek bir kavrama sığamıyor, sığdıramıyorum.

"Hiç hoşuma gitmese de acın acımla karıştı. Hissettiğin her keder kaderime yazıldı. Özür dilerim orman gözlü adam lakin... Bende senden etkileniyorum."

Çatışmanın ortasında sarf ettiğim sözcükler yüzünden Uluğ öylece kalakalmıştı. Zafer babanın yanımıza gelip bizi arabaya çekiştirmesi ile de suskunluğumuzu korumuştuk. Etraf halen savaş alanıyken arkamızda koruma ordusu ile oradan uzaklaşmıştık. Uluğ arabada fenalaşmıştı. Gözleri kapanmak üzereydi ve ben çocuk gibi ağlamamak için kendimi çok zor tutuyordum. Belinden bir kurşun ve sağ omuzundan da iki kurşun yemişti.

FEVERANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin