AĞIR ABİ- YARI TEXTİNG (DÜZENLEMEDE)

2.6

"Kızım cevap versene nerdeydiniz?"

"Ya kızım, şimdi olmaz anlatamam. Geceye dedikodu yaparken anlatırım."

"Of, tamam." diyerek önüne döndü.

Biz öpüüştük. Ayrılmamız zaman alsada abimlerin aramasıyla geri içeriye girmiştik. Aklımda sadece tek bir soru vardı. Seviyor muydu yoksa alkol etkisiyle mi yapmıştı.

Ayrıldıktan sonra utanarak yanından kaçmıştım. Dizlerim titremekten beni zorlasada koşmuştum.

O pişman olucak mıydı bilmiyorum ama ben olmayacaktım.

"Şuna bak şuna, nasılda gülüyor pezevenk." diyen Aysude'ye döndüm şaşkınca. Gözü hala abimlerdeydi. Mahalleden bir kızla gülüyordu. Alışıldık şeyler.

"Ya erkek mi kalmadı allah aşkına. Bula bula abimi mi buldun. Piçin teki."

"Yok Elis, yok. Ama ben onu kendine getiririm." diyerek hırsla elindeki içkiyi içti.

"Kızım benim bilmediğim ne oldu aranızda."

"Sonra Elis, sonra." beni geçiştirdi. Ama şuan darılmaya hakkım yoktu. Belki ileride.

Biz boş boş etrafa bakarken çekilen sandalyeye baktım. Nihal abla gelmişti. Uyuz kadın.

"Kızlar nasılsınız?"

"İyiyiz abla sen?" diyerek Karşılık verdim.

"Bende iyiyim. Canım sıkıldı öyle geleyim dedim."

"Haklısın tek kalınca tabi" demesiyle Aysude'ye gülerek baktım.

"Barın'ı gördünüz mü ya?" demesiyle kaşlarımı çatarak ona baktım. Ona olan ilgisi fazla rahatsız ediciydi.

"Görmedik." diyerek önüme döndüm.

"Ee Elis, annen sana görücü bakıyormuş. Beğendin mi birini?"

Görücü?

"Hayır yok öyle birşey."

"Annen haklı ama 18 e girmene az kaldı. Şimdiden bulmak gerekir. Sonra mazallah evde kaldı demesinler."

"Bana elbet biri bulunur abla sen merak etme de. Sana bulmak gerek. Senin hakkında ki dedikodular çoğalıyor." Belli olan siniriyle kaşlarını çattı.

"Benim zaten beklediğim biri var. Gerek yok. Görüşürüz." diyerek yanımızdan kalktı.

"Elis, takma şu kadını Allah aşkına. Ayrıca Barın abi ona bakmaz biliyorsun."

"Orası öyle de sinir oluyor insan işte. Hatırlamıyor musun manyak kadın abimede musallat olmuştu bi ara."

"Hatırlatma of. Birde gerizekalı abin yavşıyordu ona."

Cidden çok kötü zamanlardı. Abim sırf piçliğine ona yavşıyordu.

"Harbiden en son dışarı çıkıyordunuz siz, nerde o?"

"Bilmiyorum ki yanından ayrılırken en son duruyordu balkonda."

"Baksan mı?" kafamı sallayıp ayağa kalktım. Balkona çıkarken bana seslenen abime döndüm.

"Nereye?"

"Hava alıcam. Aysude'nin yanına gitte yalnız kalmasın." diyerek balkona çıktım.

Oradaydı. Sandalyenin birine oturmuş elindeki içkiyi içiyordu.

"Gelsene" diyerek bana seslendi. Adımlayarak yanına oturdum.

"İçeri gelsene."

"Yanımda oturacak mısın?"

"Ne?"

"Yanımda oturacaksan geleyim." gülerek ona döndüm.

"Oturucam, gel hadi." Sonuçta Nihal'e bırakmaya niyetim yoktu.

Balkondan çıkarken o da arkamdan geliyordu. Salonda ilerken abimlere baktım. İkiside tartıştıkları bariz olan ifadeyle konuşuyorlardı.

"Biz geldik" diyerek Aysude'nin yanına oturdum. Benim oturmamla Barın'da yanıma oturmuştu.

"Beraber miydiniz siz?"

"Hayır abi, balkonda karşılaştık. Siz neden kavga ediyordunuz?" diyerek okları onlara yönelttim. Zaten Barın konuşmak ister gibi durmuyordu.

"Ne kavga etmesi. Yok öyle birşey konuşuyorduk öylesine." abim ne kadar inkar etsede Aysude'nin bana cevap vermemesinden belliydi zaten. Yoksa diretirdi.

"Peki öyle olsun." diyerek Barın'a döndüm. Beni izliyordu. Önüme geri dönünce elimde sıcaklık hissettim. Masanın altından elimi tutuyordu.

Bu ortamda cidden.

"Ne zaman gidicez?" diyerek abime çevirdim kafamı.

"Biraz daha duralım gideriz sonra." kafamı sallayrak Aysude'ye döndüm.

"Bugün Aysude'de bizde kalıcak haberin olsun." dememle kaşlarını çatarak Aysude'ye bakış attı.

"Ses çıkartmayın yeter."

Gıcık.

"Aa Barın burda mıydın?" gelen sesle hepimiz kafamızı çevirdik.

Nihal.

"Evet Nihal" diyerek geçiştirdi.

Düğün boyunca annesinin yanında masum gibi durmuş sonra da erkeklerin yaninda dolaşıp duruyordu. Şimdi neden Barın'a sarmıştı.

Çalan romantik şarkıyla çoğu kişi dans etmeye kalkmıştı. Üzgünce onlara bakıyordum. Bizde dans etsek nolurdu ki.

"Barın dans etsek mi? çok sıkılıyorum ya" diyerek cilveyle yanaştı.

Şeytan diyor yol şunun saçını başını.

"Yorgunum." diyerek cevap verdi.

İşte bu be. Canım kocam.

"Benimle dans eder misiniz hanımefendi?" gelen sese döndüm. Abim Aysude'yi kaldırıyordu. Bunlar bile ediyorken biz niye etmiyorduk.

Aysude'nin de işine gelmişti. Gülerek piste gittiler. Ama yalan yok yakışıyolardı.

"Büzme o dudaklarını." yaptığımın farkında bile değildim.

"Dans edelim mi?" şaşkınca suratına baktım.

"Yorgun değil misin?"

"Değilim güzelim, kalk" elimden tutup kaldırdı.

Elini belime koyarken abimin bakışları bizdeydi. Biz daha çok yakışınca kıskandı tabi.

Burnunu saçıma yaslıyarak kokladı.

"Kokunun ne kadar güzel olduğundan haberin var mı?" utanarak gözlerimi ondan kaçırdım.

"Gözlerime bak" kafamı kaldırarak ela harelerine baktım.

"Birşey sorucam,"

"Sor" diyerek kafamı salladım.

"Güzelim, benimle çıkar mısın?"

.
.
.

Bu yılki son bolum olsun die boktan bisi 💪💪💪

Diger bolumdee görüşürüzzz