8. Bölüm

159 28 29
                                    


Sabah ağrıyan başımla uyandım . Saate baktığımda daha 7.00 ' dı .

İkizlere baktığımda hâlâ uyuyorlardı. Ses etmeden banyoya girip arındırıcı bir duş aldım. Bugün kına yakılcaktı tahminen saat 10.00 'da kuaför gelirdi .

Duştan çıktıktan sonra balkona çıktım , güneşin görüntüsü bir yana manzara çok güzeldi . Çünkü manzara mezarlığa bakıyordu hayattaki şanşıma bak ya.

Uzun bir süre dışarıyı izlerken Cerenin homurdanmalarıyla odaya girdim .

Ceren yine huzursuzca dikilmiş bir bana bir de ikizine bakıyordu.

" Katil olacam artık ben . En ufak şeye uyanıyorum ama şu prensesi dünya yansa uyandıramıyoruz. " Dedi ve Seleni daha güçlü dürtmeye başladı .

En son baktı uyanmayacak gitti buz gibi suyu başına döktü .

"Ceren! Allah senin belanı versin emi! Allahın cezası manyak karı ! "
Selenin kükremeleri Cereni mutlu etmiş gibiydi .

" İltifat için teşekkürler , her zaman . "

Tartışmayı bırakıp ikiside hazırlanmaya başladılar benim saçımı ve makyajımı yapıcak olan kuaförde gelmişti .

1 saate kadar hepimiz hazırdık kırmızı bindallıya yakışan çok hüzel bir makyaj ve saç yapılmıştı . Ceren ve Selen mor elbiseleri ile harika gözüküyorlardı.

Nişan bu konakta olacaktı sadece kadınlar arasında yapmak istemiştim çünkü , Bervanın o mahçup utanmış hallerini görmek istiyordum .

Biz hazır bir şekilde yatakta oturmuş beklerken kapı çaldı . Adını bilmediğim ama büyük ihtimal kuzenim olan kız artık bahçeye inmemiz gerektiğini söylüyordu.

Kadınlar bahçede eğlence yaparken erkekler içerde sıra gecesi yapacaklarmış.

Bahçeye indiğimde muhteşem bir kadın kalabalığı vardı . Kadınlar bu kadarsa kim bilir erkelerle birleşince nasıl olurlar .

Benim için yapılan koltuğa oturduğumda ikizlerde yanıma oturdu . Sağ kollarında sağdıçlık kurdelesi vardı.

Kadınlar sürekli halay çekiyor gülüşüyor ve tekrar halay çekiyolardı bu durumdan sıkılıp kızlara döndüm .

" Sıkıldım ben ya bunlar hep halay mı çekcek yeter gidin oyun havası açıntırın. "

Selen hevesle ayağa kalktı Cerense üniversiteden arkadaşlarımı oyuna kaldırmak için dolaşıyordu .

Coşkuyla pistin ortasında kolbastı oynuyorduk halay isteyen kadınlar memnuniyetsiz bir şekilde bakıyorlardı ama kimin umrunda ki.

2 saat oyun havası oynadıktan sonra bir kadın kına yakılcağı için alanı boşaltmamızı istedi . Pistin ortasına iki sandalye konuldu.

Ben sandalyeye doğru giderken Bervan konaktan çıkmış buraya geliyordu.

Kına şarkımı üniversite arkadaşım Buse söyleyecekti kendisi Karadenizliydi ve sesiyle bir öküzü bile ağlata bilirdi. Ama önce hareketli kına giriş muzikleri çalındı ve tek sıra olmuş bir şekilde kızlar bize yaklaşıyorlardı .

Ve o an gördüklerim gözlerimin kanamasına sebep oldu . Berk en önde kına tepsisini sallayarak geliyordu üzerinde kızların giydiği kırmızı bindallı vardı , gözünde Ervah yazan siyah güzeş gözlüğü vardı . Kafasına çocukların taktığı kırmızı püsküllü taç vardı .

Daha da tuhafı şu ki arkasında aynı şekilde Haydar da vardı bu ne ara geldi hiç bir fikrim yoktu ama beni mutlu etmişlerdi.

Herkes Haydar ve Berke değişik bir şekilde baksada ben güler yüzümle bakıyordum .

ACI SERMONİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin