Geçirdiğimiz gecenin üstünden bir hafta geçmişti. Bervanla karşılaşmamak için herşeyi deniyordum çünkü, ondan etkilenmek istemiyordum en azından şimdilik ona karşı bir şeyler hissedemezdim yoksa bütün plan boşa giderdi. Zaten planın yarısı bitmişti beklediğim kişiler Mardine gelmişti.
Beklememin sebebi doğru zamanın gelmesiydi. Gücümü bütün Şahin ailesinin önünde gösterecektim ve şuan tanıştığım insanlar bu ailelin sadece bir kısmıydı.
Geri kalanı Bervanın evliliğini kutlamak ve benle tanışmak için bu konağa geleceklerdi, işte bende tam o an kendimi gösterecektim.
Akşam yemek yerken Mehmet ağa üzgün ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Akrabalarımız aslında yarın geleceklerdi ama maalesef Havva rahatsızlanmış o yüzden iki hafta sonra gelecekler hazırlıklarınızı ona göre yapın. "
Hay ben böyle işin içine tüküreyim.Havva hanımın yani Mehmet ağanın kız kardeşinin hastalanması hiç iyi olmadı hemen bizimkileri arayıp planı erteletmem lazımdı.
Sofrayı kaldırdığımızda ben mutfakta tek başıma kahve yapıyordum arkamdan kapı kapandığında kahveyi bardaklara döküyordum.
"Sude gel kahveleri götürmeme yardım et . "
"Tabii yardım ederim kıvırcığım. "
Sıçrayarak arkamı döndüğümde Bervan bana sırıtarak bakıyordu.
"Aklımı aldın manyak mısın ?"
Belimi tutup kendine çektiğinde kalp atışlarımının hızlandığını hissettim.
"Evet manyağım senin manyağın."
Gözlerini benden ayırmıyor her hareketime odaklanıyordu , bense ona bakmamak için çabalıyordum .
"Neden kaçıyorsun benden? "
Kırıcı ses tonuyla birlikte onun gözlerine baktım o ise çoktan dudaklarımda takılı kalmıştı.
"Kaçmıyorum sana öyle gelmiş. "
Dudaklarını büküp dalga geçer gibi bakmaya başladı.
"Demek bana öyle geliyor, ben bu yalana inanmadım kıvırcığım ve sana ceza veriyorum . Öp beni."
Gözlerini kapatıp benim onu öpmemi bekliyordu . Eğer şimdi öpmezsen ona yakın olmadığımı bu ilişkiden hoşlanmadığımı açıkça belli ederdim mecburen onun dudaklarına yaklaşmaya başladım.
Aramızda kısacık bir mesafe kaldığında kapı açıldı , ikizde aynı ayna uzaklaştık.
"Kusura bakmayın yanlış bir zamanda geldim galiba. "
"Evet, şimdi çık Sude. "
Bervanın sinirli sesi beni gülürmüştü . Güldüğümü gören Bervan bana hayal kırıklığıyla baktı.
"Bervan abi seni dedem çağırıyor. " Sude apar topar konuşarak hızla mutfaktan çıktı.
Bu sefer ben gür bir kahkaha atmaya başladım.
"Gül gül fırsatını buldun ya gülersin tabii akşam seni daha çok güldürecem ben."
Kahkaham aniden durmuştu artık Bervan gülüyordu ve gülerek mutfaktan çıktı.
Kahveleri dağıtıp odama çıkmıştım Bervan hâlâ dedesiyle konuşuyordu.
Bense odada yeni bir şarkı bestelemeye çalışıyordum. Birden sehpanın üzerinde duran telefonum çalınca elimdeki gitarı ve kağıtları bir kenara koyup telefonu aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI SERMONİSİ
Teen FictionHayatı seven ve yaşamak için direnen sahne kızı... Ölmek için defalarca denemiş bir adamın kollarına atıldı... Fakat işler ters gitti, kız hergün yaşamak isterken ölmeyi ,adam ise ölmek isterken yaşamayı diledi . Kız adamın yüzüne bakmazken ,adam kı...