858 kelime boyunca saçma olayları anlatıyorum

49 4 51
                                    

Tamam, bazı korkunç rüyalarımı önceki bölümlerden birine yazmıştım. Ve elbette benim saçma gecelerim kabuslarla sınırlı değil.

Hayatım o kadar saçma ki! Bir keresinde sınıfta boğuşurken -sıramdan kalkıp başkalarına bulaştığım nadir zamanlardan birisydi- birden okulun hoparlörlerinden bir ses geldi. İlk başta anlamlandıramadım tabi. Ancak sonradan farkettim...

Erik dalı çalıyordu.....

Ve evet, o kadar saçma bir anda çalmaya başlamıştı ki! Sınıf boştu ve biz beş kişi birbirimize sataşıp duruyorduk. Tam o sırada son ses erik dalı çalmaya başladı ve bahçeye baktığimızda tüm okul birlik olmuş oynuyordu-

Daha sonra o müzik bitti ve başka bir şey açtılar, sanırım kemençeydi. Ve herkes kol kola girip horon tepmeye başladı. Küçük sınıflardaki veletler kollarını havaya kaldırmış horon tepiyoruz diye saçma hareketler yapıyordu.

O kadar çok gülmüştüm ki nefes alamıyordum hdjshdjf

Ayrica gulmekten karnim da agrimisti ondan ayaga bile kalkamadim o kadar komikti yani dhjdhsif

Gulmekten karnim agridi diyince bsd'den anthology mutsu'da Dazai'nin gülüşü geldi aklıma hdidhf

Adam tum bölüm boyunca gülmüştü

Adam tum bölüm boyunca gülmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim hayatım da yeri geldiğinde bu kadar saçma işte Bir keresinde okulda herkes dersteyken biz üç kişi hocanın isteği ile en alt kattaki (-2

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Benim hayatım da yeri geldiğinde bu kadar saçma işte
Bir keresinde okulda herkes dersteyken biz üç kişi hocanın isteği ile en alt kattaki (-2. Kat, oaraya normalde öğrencilerin inmesi yasak. Karanlık bir yer ve hiç kamera veya hoca olmuyor oralarda) kullanılmayan yemekhaneyi toparlamaya gitmiştik.

He bide bizim geçen sene bir ekibimiz vardı, 20 kişi falandık. Ne ekibi olduğunu söylemeyeceğim ama ekipten bi 15 kişi eski depoda, en iyi yapan beş altı kişi falan da kullanılmayan büyük yemekhanede çalışıyordu ve genelde başımızda hoca olmazdı.

Eski depoda sorun yok, orada hep beraber oluruz ve duvarların rengi falan hep iç açıcıdır. Kimimiz yerlere konulan bir sürü armut koltuğa yatar, kimimiz ise masalarda çalışırdık. Akıllı tahtadan bir kişi güzel bir müzik açardı ve keyif ve uyum içinde olurduk.

Eski yemekhane de bir o kadar eğlenceliydi. Orada birkaç tane müzik aleti vardı. Bir kişi darbuka çalar, diğer kişi tef çalar topluca şarkı söyleyerek projemizi yapardık. Ancak hemekhane tahmin edilebileceği gibi oldukça büyüktü ve biz en fazla yedi kişi olurduk orada. Sorun şu ki ara sıra masaların üzerindeki eşyalar durduk yere düşer, o katta öğrencilerin bulunması yasak olduğu halde etraftan sesler gelirdi. Bazenleri dolapların kendi kendine kapandığını da gömüşlüğümüz vardır.

Tabi bu olaylar her olduğunda kimse korkmazdı genelde. Hatta aramızdan birisi korkunç bir hikaye uydurur gülerdik.

Ancak o gün hoca bizi temizlememiz için gönderdiğinde sadece üç kişiydik ve etraf karanlıktı. Yemekhanenin içinde her zaman karanlık olan bir oda vardır. Ben merak edip o oraya girmiştim o gün. Ondan sonra oranın lavabo olduğunu anladım. Ancak klozet kapağının üzerinde duran siyah bir şey vardı. (Hayır, düşündüğün şey değil.)

Tabi ben diğerlerine de haber verdim, biz o şeye yaklaşmaya korkuyorduk. Sonuçta her yer karanlıktı, etrafta hiçbir hoca veya kamera yoktu ve o yemekhanede sürekli garip şeyler duyuyorduk.

Ben bir tane süpürge alıp o şeyi dürtmeye karar verdim. Ama süpürgeyi elime aldığım anda o süpürge kırıldı-

(Elime aldığım her şey kırılır, artık alıştım. Şimdiye kadar bir musluk, bir dolap, bir çamaşır makinesi, bir bulaşık makinesi, yaklaşık altı okul süpürgesi ve bir ev süpürgesini kırmak için onlara dokunmam yeterli oldu.)

Tabii ben şaşırmadım süpürgenin kırıldığına. Okuldaki tüm süpürgeler benim sayemde teker teker kırılıyor zaten. Hayır sert falan da tutmuyorum ki..

Neyse sonra başka bir süpürge aldım, tam sapını o şeye değdirmiştim ki süpürge kırıldı. Tabi biz o anki gerilimle süpürge birden kırılınca korkudan bi metre havaya uçtuk hdudhf

Neyse ben yeni bir süpürge buldum. Bu sefer cidden dokundurdum ve o şeyin ne olduğunu anladım...

Kesinlikle hiçbir şey.

Klozetin kapağı kırılmış ve karanlık olduğu için kapaktaki delik siyah bir şey gibi görünmüş...

Neredeyse bir ders saatini o deliğe harcamıştık.

O yemekhanede başka güzel anılarımız da oldu. Mesela drama dersleri için kullanılan bir oyuncak tüfeği alıp hint dizisi taklidi yapmıştık-

Bir arkadaşım tüfeği bana doğrultup ateşlemişti ve Rose-chan arka planda hint dizisi müziği söylemeye başlamıştı. Tam ben dramatik bir şekilde ölüp yere düştüğüm sırada kapı birden açıldı ve nöbetçi öğrenci daldı---

Çok fazla gerçek olaylardan bahsettim, bunlar saçma olduğu gibi rüyalarım bunların belki de on katı daha saçmadır.

Bir keresinde babaannemin evinde pembe paten giymiş aşko voldemort beni kovalıyordu. Çok, çok, çok korkunçtu...

Şimdi anlatacağım ise benim favori rüyam;

Şimdi biz beden dersindeydik ve nedense derste havuzun içinde hazırolda bekliuorduk. Bizim o zamanlsr beden hocamız çok katı birisiydi. Bizi iki ders ayakta bekletir, kendisi çay içmeye giderdi. Rüyamda da öyle oldu. Diğer sınıflar çoktan yüzmeye başladığı halde bizim hoca bizi ayakta bekletiyordu. İki ders boyunca bekledik.

(Okulumda tabii ki havuz yok. Ben çok küçük yaşlardan beri yüzmeye gittiğim için çoğu rüyam havuz ile ilgili olur)

İkinci dersin sonunda biz üstümüzü değiştirmek için soyunma odalarına doğru gidiyorduk. Ama tam odadan içeri girecekken Dazai beni durdurdu. Bir kolunu kapıya yaslamış, bana bakıyordu.

Dersim bitince yanına gelirsem birlikte boğulabileceğimizi söyledi bana.

Ben de onaylayıp odaya gidrim. Soyunma odasının içinde bildiğiniz sıralar vardı. Sınıf gibiydi. Sıralardan birine oturdum ve matematikçi gelip ders anlatmaya başladı. Dersin sonunda Dazai'nin yanına geldim ve birlikte havuzun olduğu yere geldik. Daha sonra ikimiz birlikte suya atlayıp boğulduk ve uyandım. Uyandıktan sonra hazırlanıp havuza gittiğimi hatırlıyorum...

Boynumda bir yılan ile dolaşıp ayağım kayınca uçurumdan havuza düştüğüm rüyam, havuza boğulduğum, havuzda boğduğum, havuzda yüzemediğim, havuzda yüzdüğüm, havuza atlayıp yere çakıldığım rüyalar da var ama onları şimdi anlatmayacağım.

Şimdilik bu kadar, yine uykum geldi

03/01/24

Boş yapma kitabı???Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin