1.Kırık Bir Kalpten Kahraman Olur mu?

41 2 0
                                    

Serin rüzgar ve sararmaya başlayan yapraklar sonbaharın gelişini kanıtlarken okula doğru yürüyordum. Okula vardığımda bankta boş boş oturdum. Aslında bu hoş sonbahar havasında kitap okumak istemiştim. Fakat keyfim istemedi. Etrafa bakarken onun okula geldiğini gördüm. Kalbimin ortasında sanki bir delik oluşmuştu. Hemen onunla konuşmak için yanına koştum. "Günaydın Mine!" dedim heyecanlı bir ses tonuyla. Bana sıcak bir şekilde gülümsedi. "Günaydın Ahenk, nasılsın?" diye sordu kibarca. Ben ise onun yeşil gözlerinde kaybolmuştum. "Gayet iyiyim ya sen?" diye yanıtladım. Gayet sıradan bir konuşma olsa da benim kalbim güm güm atıyordu.

Onunla girdiğim her etkileşimden hoşlanıyordum. Her ne kadar muhtemelen ona asla açılamayacağımı düşünüyor olsam da... En azından arkadaşça onun yakınında olup mutlu olabilirdim. Fakat sınırlı kalmak bir yerden sonra acı vermeye başlıyordu.

Çok ani bir karar almıştım ancak çekiniyordum da. Korkuyordum anlayacağından. Ona anonim bir şekilde mesaj atacaktım. Ellerim titriyordu. Uzunca bir mesaj yazdım. Bu hem çok açık hem de çok fazla simge kullanılmış bir mesajdı. Sembollerle ne düşündüğümü açıkça belirtmiştim. Ben olduğumu anlayamazdı diye düşünmüştüm. En fazla mesajı umursamazdı ve olay biterdi! HAYIR! Şimdi neler olduğunu söyleyeyim size.

Mesajı yazmıştım. İnternet beni ifşalamasın diye kendi telefonumdan açmamıştım hesabı ancak yine de kontrol etmek için kısa süreliğine telefondan girdim. Sonra hemen çıktım ancak lanet olası en yakın arkadaşıma kadar öneri gitmiş. "Tanıyor olabileceğiniz kişiler anonim241022." Altında önerilen hesapların hepsini de ben takip ediyorum. Canım arkadaşım Betül bağırarak "Bu sen misin Ahenk?" diye sordu. Kaygı ile dolu bir andı. Hesabın ismini değiştirdim. Arkadaşıma ne için kullandığımı söylemedim. Mine ise benim hemen arkamda oturuyor. O çalışkan bir kızdır o yüzden ders falan çalışıyordur bana dikkat etmemiştir diye düşündüm. Etmiş!

Berbat bir haftaydı o hafta! Mine bana soğuk davranmaya başladı. Benimle göz temasından bile kaçınıyordu. Göz göze geldiğimizde ise bana eskisi gibi sıcak bir gülümseme ile yanıt vermiyordu. Ona matematik sorusu sorduğumda bana "Ders programının daha az yoğun olduğu bir gün göster istersen." dedi. Ders programımızda yoğun olmayan bir gün yok ki! İşte bu diyalogdan sonra bir şeylerin ters gittiğini anladım. Mine beni asla böyle geçiştirmezdi. Açıkçası Mine kimseyi geçiştirmezdi! Hayatımda yediğim en nazik siktiri yemiştim. Ben ve Betül'ün aynı anda kitabımızı getirmeyi unuttuğumuz gün bize kitap bile vermedi! Sorun ne anlamıyordum. Berbat hissediyordum. Onu özlüyordum!

Perşembe gününe kadar böyle geçti. Dayanamadım ve Betül'e sormaya karar verdim.

-Acaba Mine'ye kötü bir şey mi yaptım?

Bana boş boş baktı sonra Mine'ye baktı. Sadece bilmediğini söyleyebildi. Bilemezdi de. Arkama dönüp Mine'yi inceledim. Koyu sarı saçlarının, her zamanki gibi bir kısmını topuz yapıp geri kalanını açık bırakmıştı.

En sonunda en doğru karar olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. Ona direkt soracaktım. Arkama döndüm ve biraz onu inceledim. Telefonuyla oynuyordu yani önemli bir işi yoktu. Yine de bir gerginlik vardı içimde. Hemen soramadım. Biraz baktıktan sonra ona seslendim: Bana kırgın mısın? Kafasını yavaşça kaldırdı. Mırıldanırcasına hayır diye yanıtladı. Fakat bir şeylerin yanlış olduğu belliydi. Kararlılıkla "Emin misin?" diye sordum. Hiçbir şey demedi. Bir süre sessizce ikimiz de durduk. Bir anda "Biraz soğudum senden." dedi. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Ona ne yapmış olabilirdim bilmiyordum. Nedenini açıklama imkanın var mı, dedim endişe ile. "Yarın konuşsak?" diye yanıtladı. Onay verdim ve gerginlikle önüme döndüm.

Zaman asla akmadı. Aklımda binlerce ihtimal vardı. Ondan hoşlandığımı anlaması da vardı fakat bunu düşük bir olasılık olarak görüyordum. Betül de böyle düşünüyordu. -mesajdan haberi hiç olmadı- Bu şekilde gerginliğimi üstümden atabildim. Tekrar sararmış yaprakların arasından geçerek kafamda düşüncelerimle beraber eve döndüm. Akşam rutinlerimi gerçekleştirdim ve büyük bir şey olamayacağını düşünerek uykuya daldım.

Zamanın Çizgilerinde KaybolanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin