10.Posta Kutusunda Yanan Mektup

8 1 0
                                    

Bugünlük son hayde!

Sevgili Kalpium,

Kelime oyunu bilirsin. Kalp ve kalsiyum! Kimyayı severim bilirsin. Bilmediğin bir şey varsa o da sana beslemeye başladığım duygular. Bunları okuyunca inanmaman gayet normal çünkü seni reddetmiştim ancak bazı duygular sonradan gelir. Bana her ne yaptıysan başardın demek? Çok kötü hissediyorum çünkü senden uzak olmak çok acı veriyor. Söylesene Ahenk sen de bu saplantıları hissettin mi hiç kalbinde? Aynı şeyleri farklı zamanlarda hissediyoruz. Zaman ne acımasız değil mi?

Seni gördüğümde nefesim kesilmeye başladığında korkunç hissetmiştim. Tüm duygularımı kusmak istedim. Kendimden nefret ettim seni kana bulamamak için. Gecenin semalarında kayboldum seni unutmak için. Gece beni kabul etmedi. Yıldızlar sana gitmemi söylediler. Onlar ne anlar diye düşündüm. Yıldızlar bencildir diye düşündüm! Kendi sistemleriyle ilgilenmelilerdi ancak gün doğumunun soğuk rüzgarları bana güneşten haberler getirene kadar... Benim yıldızım bunu istiyorsa yapmam gerekmez mi? Neden bir ateş topuna güvendim Ahenk? Duygularımı bastırmamak için gerekliydi. Kendimi ateşlemem gerekliydi. Gündüz ve gecenin semalarında kaybolmak değildi ve yetmeyecekti.

Söylesene Ahenk beni yıldızlara anlattın mı hiç? Yıldızlar bencildir dış sistemleri neden düşünsünler ki? Yıldızlar ne kadar sosyal olurlarsa olsunlar onların duyguları kendilerine aittir. Sadece kendi duygularını önemserler. İnsanlara da yıldız derler Ahenk. Ünlüler değil sadece bence ben de bir yıldızım ancak bu yıldızın ölümü yaklaşıyor ise ne yapmak gerekli?

Güneş aya muhtaç olmamıştır hiçbir zaman her zaman ay onu kovalamıştır. Nerede görülmüştür güneşin ayın etrafında döndüğü? Eğer dönseydi de eminim ki ahenkle dönerdi.

Umarım mektubum bencilce değildir senin de sevdiğin gibi direkt açılmaktansa semboller kullandım bu çok eğlenceliymiş!

Sevgiler Mine.

Sevgili Tarçınım,

Lütfen bunları bana söyleme kalbimi acıtıyorsun. Lütfen kalbimi kırma sarmaşığım her şey yeterince karışık zaten...

Kalbimi doladın ve şimdi geri mi geliyorsun?

Güneş fazla yaktıysa dünya ondan kurtulmalıdır belki de ne dersin Mine? Güneş kremin olmadan Antalya'da tatil yapsana. Dünya Güneş'le çok iç içe olmamalıydı Mine çünkü Dünya tabakalarını kaybettikçe ve Güneş'ten faydalandıkça zarar görüyor. Dünya'ya zaman tanı lütfen onu ikna et ve onu fazla yakma. Buzul çağını da geri getirme. Ayda yaşanmaz gerçi Dünya'yı mahvettiler ama Güneş doğru yaklaşırsa kurtulur biraz olsun belki? Somutluğunu bilmem ama soyut olarak öyle.

Sevgiler Ahenk.

Sevgili Dünyam,

Güneş'in olayı mıdır bu tabakaları delmek insanların mı söyle bana Ahenk'im... Ben olmasam donacağını biliyorsun o halde dön etrafımda! Nerede görülmüş Güneş'in Dünya'nın etrafında döndüğü dön hadi çünkü sen ne zaman dönsen başımı döndürüyorsun. Dön etrafımda ahenk ile yap 365 günlük dansını. 365 gününden fazlasını vadederim sana Güneş olarak.

Sevgiler Tarçın.

Sevgili

Şu anda Güneş etrafımda dönüyor onu ne yapmalı bilimi aşmalı! Somutu geçmeli aşka dönmeli. Güzeller güzeli verbenaları toplayıp getirmeli duygulardan bahsetmeli. Anlaşılan o ki yer minesi dediğimde anlamayacak kadar bilimle bozmuşsun kafayı o yüzden Verbenasın! Aç duygularını görelim. Güneş olmak istiyorsan ışıklarına ihtiyacımız var ancak verbenadan ibaret isen güneşe ihtiyacın var! Belki de ortak yönümüz budur ne dersin sevgili Verbena? Lütfen biraz daha romantik olmaya çalış bu işler ozon tabakasıyla yürümez.

Sevgiler Dünya(?)

Sevgili lu romantik,

Madem bu kadar romantiksin neden bana hissettirmedin? Sanki zamanın akışını bozmuş gibiydin. Donuktun şimdi ise sıcak. Bir anda nasıl dünya olabilirsin ki benim için? Açıkçası duygularımı ifade edemem ben somutluğu tercih ederim. O yüzden şunu söylemeliyim ki seni seviyorum! Yağmur yağdığında seni düşünürüm seninle yağan iki damla olduğumuzu... Sonsuza kadar yok olmak için yere düşen damlalar olduğumuzu ve yeri ıslattığımızı düşünürüm. Güneş varken seni düşünürüm. İçimi bu şekilde ısıttığını düşünürüm. Gün gibi gülümsediğini hayal ederim bana -artık yapmıyorsun-

Kar yağdığında seni düşünürüm. Kar taneleri gibi kendine has ve mükemmel. Kristal ve soğuk. Tıpkı aşkının kalbimi dondurması gibi.

Kışta, yazda ve baharlarda; cehennemde ve cennette, tanrının huzurunda ve ölüm sonrası boşlukta, büyük patlamada ve tanrının dünyayı yarattığı 6 günde, evrimde ve Adem'de her zaman seni sevdim.

Sevgiler Verbena.

Selin boşluğun içinde süzülüyordu. Madde değildi o artık. O kadar çok zaman yolculuğu yapmıştı ki zaman olmuştu ve kendini uzayda bulmuştu. Oksijene falan ihtiyacı yoktu. Boşlukta istediği kadar süzülebilirdi. Güneşin sıcağı veya Plüton'un soğuğu onu etkilemezdi. Gezegenlerin gazdan olması önemli değildi. Jüpiter'in yer çekimi de öyle... Selin boşluktu. Selin zamandı.

Selin elindeki mektupları okumayı tamamladı ve uzay gemisine yaklaştı. Camını tıklattı. Siyah saçlı ve sert bakışlı çocuk geldi. Yüzünün şekli itibari ile sert bakışları olsa da endişe ile bakıyordu Selin'e. Selin elindeki mektupları gösterdi Poyraz'a. Ses iletilmediği için konuşamazdı ki zaten aralarında cam da vardı yani duysa da boğuk gelirdi. Poyraz hala maddeydi. Zaman yolcusuydu. Selin'in yolcusuydu. Selin cama bir kağıt dayadı Poyraz okusun diye. "Oyunbozan ve Anne Ceylan'ın aşk mektuplarını yok edeceğim bu zaman döngüsü kurmanın anahtarı. Her şey onların aşkına bağlı. Ah ne kadar tatlılar! Herkese böyle bir aşk lazım! Haydi ben Güneş'e gittim Kuzen Ceylan!" Mektubun sonuna bir de gülücük çizmişti. Böyle bir canavar aynı zamanda ne kadar da sempatikti. Sırf miras alabilmek için işlediği suçlar! Onun yerine kendisini uyarıp cinayet işlemesini de engelleyebilirdi ama o bir canavar. Buz yürekli bir kraliçe. Gönlünü bir avuç altın için satmış burnu havada sürtük!

Selin Güneş'e doğru gitti. Mektuplarından bazı alıntıları hatırladı ve gülmesine sebep oldu. Kıkırdadığı için hemen yapamadı bunu.

"Güneş aya muhtaç olmamıştır hiçbir zaman her zaman ay onu kovalamıştır. Nerede görülmüştür güneşin ayın etrafında döndüğü? Eğer dönseydi de eminim ki ahenkle dönerdi."

Ne kadar genç kız işi ama zaten genç kızlar yazdı. Selin bunları düşünüp gözlerini devirdi.

"Güneş fazla yaktıysa dünya ondan kurtulmalıdır belki de ne dersin Mine?"

Bu küçücük mavi ve yeşil toprak ve su parçası bu görkemli ateş topundan mı kurtulacakmış? Ne şapşalsın Ahenk! Sen bence yemek yapmaya devam et

Selin Güneş'e daha da yaklaştı ve mektupları oraya attı. Ateş topunun sıcaklığı ile o aptal mektupları yok etmesini izledi. Gözlerini kapattı ve süzülmeye başladı geri geri. Poyraz'ın uzay gemisine çarpana kadar süzüldü. En sonunda çarptı ve cama doğru dönüp baş parmak işareti ile onayladı. Poyraz, Selin'i gemiye aldı. Selin'in ihtiyacı olduğu için değildi. Yalnızlık çektiği içindi. Selin'den ne kadar hoşlanmazsa hoşlanmasın bu uzay boşluğunda başka kimse yoktu.

Selin oturdu ve içeriyi inceledi. Bir tane resim vardı. Eline aldı. Resimde sarışın mavi gözlü Poyraz'ın yaşlarında -15- bir çocuk vardı. Selin dikkatle inceledi bu resmi. Kaşlarını çatıp sırıttı.

"Kim bu sevgilin mi?"

"Seni ilgilendirmez!"

"Aslında en çok beni ilgilendirir. Zaman yolculuğuna benimle katıldın ve sırların da benimle o yüzden bana nasıl davrandığına dikkat etsen iyi olur Kuzen Ceylan."

Poyraz yutkundu. Neyin içine girmişti böyle?

Yer Minesi

Ahenk

Zamanın Çizgilerinde KaybolanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin