Zamanın Çizgilerinde Kaybolanlar

7.Mine'nin Zaman Döngüsü ve Sonuçları

(2023 Ahenk'in Bakış Açısından)

İşte tekrardan istasyondayım! Karlı bir salı sabahı okullar tatil olunca kar kış demeden istasyona geldim. Kapıyı Nil açtı endişeli görünüyordu. "Oliver'in kafası çok karışık ve o biraz agresif ne olduğunu hala ben de kestiremedim." İçeri girdiğim anda kanepede oturan dertli Oliver'i gördüm. Uzaktan tıpkı bir filozof gibi görünüyordu. Benim geldiğimi görünce yerinden fırladı ve benim yanıma geldi. Omuzlarımdan tutup sarsarak: "Ahenk yaktın bizi zaman döngüsü dediğim şey bu işte!" Oliver zaman döngüsü, çizgisi bu kavramların farkı ne açıkla lütfen, diye cevapladım çünkü bunlar kafamı karıştırıyordu. Döngü olan şey neydi? "Zamanın barındırdığı bütün olaylar zaman çizgisi üzerindedir mesela..." dedi ve beyaz tahtasını getirdi. "Kronolojik bir tablo gibi düşün aslında sadece bu fikri somutlaştırdım bu sayede çalışmalarım kolaylaştı. Normalde zaman çizgisi bu şekilde düz bir doğru olmalı ancak artık pek de 'çizgi' değil. Bizim yaşadıklarımız bu doğruda çok küçük bir parça olsa da işte bu bozulma tüm çizgiyi etkileme riskini taşıyor!" Oliver'in tablosundaki noktaların bir kısmı dümdüz gitmek yerine ileri veya geri gidiyordu. "İşte zaman yolculuğu bu Ahenk!" dedi Oliver. Gözleri parlıyordu. Her ne kadar dertli de olsa işini seviyordu.

"Zaman döngüsü ise zaman çizgisinin bozulması ile kaçınılmaz bazı kavramlar bu terimi bulmam epey zamanımı aldı hatta hala zaman döngüsü terimini kullanmalı mıyım emin değilim. Döngü ismini vermemin sebebi bir şekilde engellesen bile tekrar bu kavram başına geliyor. Kavram dediğim şey somut veya soyut olabilir. Bozuk çizgi üzerindeki karakterlerin ortak zaman döngüsü ise..." Tahtaya büyük harflerle "ölüm" yazdı. Ürktüm. "Peki ölümün çizginin bir parçası değil de zararlı bir döngü olduğunu nereden anladım? Benim de ölümden kaçmamam gerek aslında belki de doğru zaman çizgim bu..." İç çekti. "Ölen kimi kurtarırsan başkası ölür -ya da aynı kişi- pek çok olasılık var ama hepsinin ucunda ölüm var..." Sessizlik oluştu.

İlk konuya dönmek için Oliver'e sordum. "Ben zaman döngüsüne ne yaptım?" "Of of" dedi sadece. "Mine seni gördü zaman yolculuğu yaptığın zaman! Gelecekte Mine sana aşık oluyor..."

Bunu demesiyle Nil'in gözleri açıldı. Oliver bunu anlayıp özellikle Nil'e hitap edermişçesine konuştu. "Biz 2038 mayıs ayındanız ve bu olaylar -cinayet de dahil- Eylül ayında gerçekleşiyor o yüzden biz bunları yaşamadık demek istediğim ben yaşıyorum değil mi? Nil Türkiye'ye gitmedi. Biz buradan dönünce geldiğimiz tam saniyeye döndüğümüz için hiçbir şey değişmiyor."

Kafam tekrar karıştı. "Siz farklı ülkelerdeyseniz bu zaman yolculuğu nasıl mümkün?" diye sordum. Nil bana döndü. "Zaman makinesi ile mekan da değiştirebiliyoruz Oliver bir salise fark ile beni alıyor ve ikimizi de buraya getiriyor!" Zaman yolculuğunun ne kadar etkileyici olduğunu düşündüm. Oliver'in de dediği gibi çok büyük bir güçtü zaman makinesi. "Peki zaman çizgisini bozmuyor musunuz?" diye sordum. Bu yüzden saliselerle çalışıyoruz ya ametistim, diye yanıtladı Nil. Soru sormaktan çekinmiyordum asla çünkü doğru yolculuk için bu gerekliydi. "Peki Mine'nin zaman döngüsünü açıklayın lütfen!" dedim merakla. "Mine sana aşık olsa da sen Nil ilesin ve onu reddediyorsun işte zaman döngüsü bu çünkü bu döngü ile zaman değişse de bu kalp kırıklığı Mine'nin başına tekrar geliyor. Bu arada bu değişen zaman çizgisi A'nın aleyhine çünkü Mine ile ben evleniyorum..." dedi Oliver. "Vay be!" dedim. "Bu büyük değişimler sizi şaşırtmıyor mu Bay Şapşal Adam?"

"Zaman yolculuğunun enerjisini çekiyoruz sen 2038 yılında iken 15 yıl ileri gitmenin garipliğini fark etmedin değil mi? Zamanın koşulları sana kodlanmış gibiydi!" dedi Nil. Zaman yolculuğu hakkında pek çok yeni şey öğrenmiştim.

"Peki şimdi ne yapacağız?" diye sordum. "A'yı bekleyeceğiz çünkü artık onunla evli değilim!" dedi Oliver. "A kim?" dedim. Oliver parmağını salladı. "Hayır Ahenk senin gidip 16 yaşındaki A'yı öldürmeni göze alamam seni şapşal psikopat seni!" dedi alaycı bir şekilde.

Görevim beklemekti.