8.Bariyeri Öldürmek

8 2 0
                                    

Önceden yazdığım için bu bölümler bana çok geri geldi duygulandım :')

(A'nın Gözünden)

Mine'nin evinin arka bahçesindeydik. Siyah saçlı çocuk endişeliydi. Her gün yaptığı bir şey değildi sonuçta. Parmağı ile pencereyi işaret etti. Oliver yatmıştı. Oliver'in ne kadar derin ve uzun uyuduğunu ancak ben bilebilirim tabii ki! Mine ise evin kütüphanesindeydi. Şömine yanmıyordu çünkü hava o kadar da soğumamıştı. Poyraz'ın sırtına dokundum işaret verme amacıyla. Noel Baba gibi bacadan içeriye girişini izledim ve kamera ile çektim. Bunu Poyraz'a söylemedim çünkü önemli bir detay değildi. Zaten o bu zamana ait değil! Sırf Oyunbozan Hanım'ı öldürtmek için onu 2023'ten çekip çıkarmıştım. Onu seçmemin sebebi ise onu tehdit etmemin kolay olması.

Siyah saçlı dalgın gözlü çocuk Mine'nin arkasındaydı. Beyzbol sopasını havaya kaldırdı. Neredeyse ağlayacak gibiydi ancak ağlayamazdı. Ağlasaydı tüm videoyu mahvederdi. Elinin titrediği belli oluyordu ancak o kadar da önemli değildi bu detay.

Mine fark etmesi ile kafasını çevirecekti ancak çok geçti. Çocuk gerginliği yüzünden çok beklemiş olmasına rağmen koyu sarı saçlı kadının kafasını çevirmek üzere olduğunu görünce ondan beklenecekten çok daha güçlü bir darbe indirdi. Garantiye almak için bir tane daha çaktı kadının kafasına. Her yer kan olmuştu. Kadın bilincini kaybetmişti. Poyraz son darbesini de Mine'nin kafasına geçirince hemen zaman makinesinin kumandasını eline aldı. Kadının öldüğünü nefessizliğinden anlamıştı. Nabzını kontrol edemezdi çünkü ona özellikle kadına dokunmamasını tembihlemiştim. Sadece beyzbol sopası... Koyu saçlı çocuk zamanına geri döndü. Ona söylediğim gibi beyzbol sopasını da götürdü imha etmek üzere. Onu kontrol etmek için onun yanına gittim. Çocuk sokaktaki bir çöp kutusunu ateşe verip sopayı da oraya fırlattı. Oradan hızla uzaklaştı. Ona yetiştiğimde beni görüp durdu. Kafasını okşayarak tebrik ettim onu. Gerçi benim cazibemin onu etkilemeyeceğini düşünüyorum ama sorun değil benim gibi kutsal bir elden okşamayı hak etti. Fark ettim ki gündüz saatiydi. Ezgi koşarak yanımdan uzaklaştı. Daha sonra Ahenk'in de onu kovaladığını gördüm. Ne olduğuna karışmak istiyordum. Poyraz'a verdiğim kumandayı da alıp o ikisinin gittiği yere gitmek için kullandım zaman makinesini. Zaman makinesi ile aynı zaman çizgisinde ışınlanabilmek bile harika bir nimet. Oliver'e ve tanrıya şükrediyorum bana bu nimeti bağışladıkları için.

Anladığım üzere Ahenk, Ezgi'nin ben olduğumu düşünüp onu yakalamaya çalışıyordu. Ne çocukça... Ona bunun doğru olup olmadığını göstermek için onu karşılamalıyım sanırım! Bakalım Ahenk benim tarafıma geçecek mi? Bu çok iyi olur çünkü aptal Oliver benimle yüz yüze savaşamıyor ne korkak! Oliver'in sırrını bilen de benim ama bana güvenmiyor!

Zamanın Çizgilerinde KaybolanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin