matematikten herkes nefret eder

102 19 5
                                    

Jungwon yılbaşını halasının evinde, ailesi akrabaları ile sohbet ederken tek başına bir koltukta elinde defteriyle geçirmişti; hiç olmadığı kadar mutlu bir şekilde. Jongseong'a açılmıştı sonunda. Aylardır içinde tuttuğu bu hissi ona söylemişti.

Yılbaşından sonraki gün sabah uyandığında notlarına baktı, çoğu notu girilmişti ve ortalaması 90'a yakındı. Bir tek matematikten beklediğinden düşük almıştı, annesi en çok matematiğe kızardı. Bu notu ona nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Jaeyun onun aksine 98 almıştı, en azından arkadaşı adına mutluydu.

Sabah kahvaltısı için annesi 8'de yatakta dönüp duran Jungwon'u çağırdığında Jungwon yüzünü yıkadı ve telefonu ile mutfağa girdi.

Onlar çok mutlu ve keyifli gözüküyordu, annesi krep yapmıştı. Masanın duvara dayalı kenarının karşısındaki kenara oturduğu sırada annesi çayları katıyordu.

"Açıklanan notun var mı Won? Kaç almışsın?"

Notlarımı direkt göstermek daha iyi, diye düşünürken Jungwon elindeki telefonu sisteme girerek annesine uzattı.

Başta notlara bakarken yüzü ciddileşmişti, aşağılara, matematiğin olduğu kısıma inerken beklediğinin aksine annesi gülümseyerek telefonu babasına uzattı.

"Bak ben sana demiyor muyum? Hep çalışıyorum diye odaya gidiyorsun, 60-70 alınca da neden düşük aldığın hakkında bahaneler uyduruyorsun. Keşke seni baştan sıkı yönetime alsaymışım. Bir dahaki sınavlara daha yüksek notlar bekliyorum, böyle devam edersen iyi bir yer kazanabilirsin.

Annem bana matematik notum yüzünden kızmadı mı yani? Ama düşük almıştım?

Babam bana aferin diyip telefonu uzattığında yüzümdeki şaşkınlık ile anneme bakıyordum.

"Ama matematiğim beklediğim gibi gelmedi"

İkisi sanki çokta önemli birşey dememişim gibi kahvaltılarını yapmaya devam ediyorlardı, annem tabağıma bir krep koydu.

"Sana söylemeyi unutmuşum, Bay Jongseong ile okulda konuştum. Önceden liseli öğrencilere özel matematik dersi veriyormuş üniversitedeyken, senin çok çabaladığını ve temelinin gayet iyi olduğunu söyledi. Ücretsiz bir şekilde yardımcı olmayı teklif ettiğinde seve seve kabul ettim, gerçekten Bay Jongseong işini bilen zeki bir genç. Senin hakkında söyledikleri beni çok gururlandırdı, beni asla hayal kırıklığına uğratma Jungwon."

Buna gerçekten inanamıyordum, yeni yılın ilk gününden yeşil ışık almıştım, Jongseong bana baş başa ders verecekti ve üstüne annem onla konuşmuştu.

Anne ne zaman konuştunuz amk

"ne? Ne zaman gelecek? Ne zaman konuştunuz ki?"

Annem beni korkutuyordu, o kadar arkamdan iş çevirip şimdi de hiçbir şey yapmamış gibi yüzüme gülümseye gülümseye yumurta yiyordu.

"Bir uğrayayım demiştim. Hafta içi çarşamba günleri ve cumartesi günleri boşmuş iki saatliğine gelebilirmiş, odanı toplayıp süpür."

Yani iki gün sonra geliyordu, okulda ona annemle ne zaman konuştuklarını soracaktım. Kafamdaki tüm soru işaretlerini bir kenarıya koyup kahvaltımı en az annemlerin yaptığı kadar büyük bir mutlulukla yaptım.



zaman hızlı geçiyordu, boş bir günün ardından sonraki gün okula giden Won Jongseong'u görür görmez yanına gidip bu konuyu açmıştı, Park ise yardımcı olabileceğini düşündüğü için teklif ettiğini, eğer istemiyorsa gelmeyeceğini söylemişti. Won hemen Jongseong'un kolunu sıkmıştı ve yanlış anladığını, annesinin odasını süpürdüğünde beğenmediği için tekrar süpürdüğünü anlatmıştı. Günün diğer zamanında Jaeyun ile vakit geçirmiş ve sonraki günde edebiyat dersinde öğretmeniyle göz göze gelmenin verdiği büyük heyecanla günün sonunu erkenden getirmişti.

2 (Jaywon)/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin