ALABORA

BÖLÜM 49

⚜️ KARAN AKMAN ⚜️

Kafamın içinde durmadan çalan melodiyi susturmak istiyordum ama ısrarla çalıp çalıp susuyor sonra yeniden başlıyordu.
Gözlerimi açmaya zorlarken başı göğsümde yatan Selin " Karan ya aç yada kapat şu telefonu Allah aşkına çok uykum var " dedi.

Telefon susunca gözlerimi açmaktan kurtuldum.
Zor bir gün ve gece geçirmiştik, Efnan'ın doğumu, hastanede geçirdiğimiz saatler beni de Selin'i de fazlasıyla yormuştu.
Boran ben hastanede kalacağım diyince de Selin ile kendimizi eve atmış ve hızlı bir duş sonrası direkt yatağa geçip uykuya dalmıştık.

Telefon tekrar çaldı ama bu sefer ikimizin de telefonu aynı anda çalıyordu.

" İkisi aynı anda mı ? "

Selin yataktan bir anda kalkıp oturma pozisyonu aldı .
Bende direkt telefona uzandım.

" Saat kaç?" Diye sordu saçlarını geriye atarken Selin .

" Ahmet arıyor " dedim korkuyla " Ve saat gecenin ikisi olmak üzere" .

Selin çalan telefonu eline aldı " Elif " dedi .

Hemen telefonu açarken ona beklemesi için elimle dur işareti yaptım.
Başını sallayarak beni onayladı telefonu sessize aldı.

Telefon kulağımda " Hayırdır Ahmet gecenin bu saatinde " dedim içten içe söyleyeceklerinin iyi olmadığını hissederken .

" Karan ağabey, Boran ağabey "

" Ne ne olmuş Boran'a " dedim yataktan atlarken .

" Ağabey Efnan lanet olsun Efnan " .

" Ahmet ulan ne olmuş lafı gevelemesene "

" Ne ne olmuş? " Selin de benim gibi yataktan fırlayıp yanıma geldi .

" Ağabey, Efnan'ın kanaması olmuş ameliyata almışlar ,Boran ,Boran ağabey de " dedi sustu .

" Lan Ahmet adam gibi söylesene lafı ağzında gevelemeyi kes " .

" Ağabey hastaneye gel Boran'ın kalp krizi geçirmiş olabileceğini söyledi Hamza, Efnan da ameliyatta ,durumları ile ilgili bir bilgim yok ,hastaneye gidiyorum ,oldu mu?" Elim titremeye başlarken boştaki elimle dolaba tutundum..

" Kapat Ahmet kapat " dedim ve bana korku dolu gözlerle bakan bir çift mavi göze baktım..
Yutkundum söyleyeceklerim hem yüreğime hem dilime fazlasıyla ağır geliyordu.
Selin korku ile gözlerime bakıyordu.
Zor çok zor olsada ;

" Efnan tekrar ameliyata alınmış, Boran da kalp krizi geçirmiş olabilir " dedim ,dizlerimin bağı çözülmüş gibi hissettim bir an.

Selin elini ağzına götürdü ve gözünden yaşlar dökülmeye başladı..

Dolabın kapısını açıp üzerime bir kazak geçirdim ,üstümdeki eşofman altını değiştirmeye gerek duymadım.
Telefonumu ve arabanın anahtarını aldım..
Selin de benim gibi üzerine kalın bir sweat çekti, altına eline geçen pantolonu geçirdi.
Telefonunu aldı ve ikimiz arka arkaya koşarak odadan çıktık.
Merdivenlerden inerken Hamza'nın numarasını bulup aradım..

Telefon kulağımda yürürken " Kimi arıyorsun ?" Diye sordu Selin.
Vestiyerden montlarımızı elimize alıp aynı hızda koşarak evden çıktık.

" Hamza 'yı " .

" Sesi hoparlöre al " Dediğini yaptım ve uzanıp elini tuttum ikimizde koşmaya devam ederek bahçede ilerledik .
Garaja doğru koşarken Selin kapıyı açtı.

" Karan bey " Hamza'nın nefes nefese gelen sesine karşılık " Lafı geveleme anlat ne oldu ?"Dedim onun gibi bende nefes nefesydim.

" Karan Bey ,önce Efnan yenge kötü oldu ,her yer kandı,hemen ameliyata aldılar, sonra ameliyathane kapısında Boran ağabey önce kalbini tuttu sonra da yere yığıldı.
Hemen doktor çağırdık, kalp krizi olabilirmiş ?
İçeride oda müşahede altında kimse bir şey söylemiyor ,ikisi ne durumda bilmiyorum " dedi Arabanın kapısını açtım ve anında bindim .
Selin de yolcu tarafında yerini aldı.