Bölüm 32

2.3K 109 37
                                    

Siren sesleri buz gibi soğuk havayı doldururken başı dizlerime yaşlanmış kocama bir şey olmasın diye bildiğim bütün duaları okuyordum.
Adamlardan birileri üzerine ceketini örtmüş ama bunun ne kadar faydası olacağını bilmiyordum.
Çünkü soğuk karın üstünde uzanmış bilinci yerinde değildi.
Yüzü kan içindeydi ve başka darbeler almış hatta şuan iç kanama bile geçiriyor olabilirdi.
Bu olasılığı adamlar onu kıpırdatmak istemediklerinde öğrendim.
Gelen ambulanstaki sağlık görevlileri onları hastayi kıpırdatmayın diye tembihlemişti.
Omuzlarıma atılan ceketin sahibine bakıp "Yalvarırım biri bir şey yapsın" dedim.
Bu ölüm gibi bir şeydi ölümden beterdi.
Kalbim deli gibi çarpıyor ve gözlerimdeki yaşlar görüşümü bulanıklaştırıyordu.

" Boran lütfen aç gözlerini, beni böyle bırakamazsın ,beni sensiz yapayalnız çaresiz bırakmaya hakkın yok "diye fısıldıyordum .
Alnımı alnına dayamıştım .
Yüzü buz gibiydi ama şükürler olsun ki ara ara kontrol ettiğim nabzı atıyordu.
Başımı kaldırıp " Şu ambulans nerede kaldı ?" diye bağırdım.
Sesleri geliyor ama kendilerinden eser yoktu.

" Yakındalar efendim geliyorlar, seslerini duyuyor olmalısınız " dedi bir ses .
Konuşmadım sadece Boran'ın yüzünü okşayıp biraz olsun ısınmasını istiyordum.
Ambulans biraz daha geç kalırsa içine işleyecek soğuktan zatürre olması kaçınılmaz olacaktı.
Başımı kaldırdığımda gözümü ısıran ışıklar yüzünden başımı çevirdim.
Nihayet ambulans gelmişti.

"Hasta nerede?"Diye soran bir ses duydum ve hemen yanıma koşan adım sesleri.
Birisi başı dizimde olan kocamın önce bileğini tuttu ardından boynuna dokunup "Hasta yaşıyor ama bilinci yerinde değil, çok fazla darbe almış gibi görünüyor, iç kanama riski yüksek ,sedyeyi getirin " diye bağırdı.

"Bana onun iyi olacağını söyle lütfen "dedim gözyaşlarım arasında titrek sesimle.

" Siz kimsiniz ?"

" Ben eşiyim "diye cevap verdim.

" Size herhangi bir şey söylemem mümkün değil, hemen hastaneye götürmemiz lazım "dedi genç doktor .

"Tamam ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın yeter ki gözlerini açsın ve iyi olsun "dedim.

Adam bana merhamet ile gülümsedi ve başını salladı ,ardından sedye ile gelen iki kisi tarafından dikkatli bir şekilde Boran'ı kaldırıp sedyeye yerleştirdiler ve hızlı bir şekilde ambulansa doğru koştular
Peşlerinden koştum,onlarla birlikte ambulansa atladım.
Boran'ın burnuna hemen oksijen maskesi bağladılar ve ışıklar altında ne kadar büyük darbeler aldığını yeni fark ettim.
Ağzının kenarından dudaklarından süzülen kan vardı.
Kaşı patlamış ve kan hala usul usul süzülerek akıyordu
Arabaya bindiğimiz de üzerindeki kaban ve ceketi çıkarmış içinde olan kazak ve gömleği ile kalmıştı.
Hemşire makasla kazağı yırtıp ardından hızlı bir şekilde aynısını gömleğine de yapıp karnını ortaya çıkardı.
Vücudunda darbeler yüzünden moraran yerleri görünce ağzımdan feryada benzer bir hıçkırık koptu ve daha da mümkünmüş gibi gözyaşlarım siddetlenmeye başladı.

"Sana ne yaptılar Boran ,kendine neden bunu yaptırdın, lanet olsun ilk kez korumasız hareket ettin ve onda da başına gelen şeye bak "dedim elimle saçlarını okşarken .

"Lütfen sevgilim aç gözlerini "dedim.
Ben gözümle vücudunu tararken hemşire göğsüne bir takım şeyler bağladı.
Kalbini kontrol ediyorlardı.

"Hanımefendi siz iyi misiniz ?" Diye sordu doktor.

"Ben iyiyim ,lütfen beni boş verin Boran ,eşim nasıl ?"dedim.

" Kalp atışları normal ama aldığı darbeler yüzünden bilinci kapalı, bir an önce hastaneye götürüp aldığı diğer zararları öğrenmemiz lazım, iç kanama yada başına aldığı bir darbe ile beyinde sorun oluşmuş olabilir ki bunlar sadece ihtimaller"dedi .

ALABORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin