BÖLÜM 38

2.1K 104 169
                                    

⚜️ BORAN KARADAĞ ⚜️

Uzun zamandır bu kadar yoğun bir tempo ile çalıştığımı hatırlamıyorum,neredeyse eve uğramaz güzel gözlü Efnan'ımı göremez oldum.
Eskiden pek umrumda olmazdı, ev yuva kavramı bana çok uzaktı, nerede olduğumun pek önemi yoktu.
Beni meşgul edecek bir şeylerin olması yeterliydi.
Ama artık öyle değildi,her biten günün sonunda ,eve gitmek ,karımın güzel gülen yüzünü görmek için can atıyordum.
Gülüşünde huzur bulduğum güzel karım.
Durum böyle olunca işlerin yoğunluğu, sürekli seyahatler beni her anlamda yormaya başladı.
Stres bende fazlasıyla öfkeye sebep olurken Efnan'ı ne kadar hırpaladığımın farkında bile değildim.
Taki artık kendisi isyan bayrağını çekene kadar .
Herşey üst üste gelirken onun son zamanlarda aşırı cesur davranışları beni hem korkutuyor hemde fazlasıyla gururlandırıyor.
Ona bir şey olacak düşüncesi beni mantıksız bir adama dönüştürüyor.
Bana kalsa onun evden çıkmasına dahi izin vermeyeceğim özellikle de araba kazasından sonra.
Fakat ne mümkün karım her geçen gün ayaklı bir ateş topuna dönüşüyor.
İçindekileri dile dökmekten çekinmeyen ve aklına eseni yapan ,inatçı bir kadın olup çıktı başıma.
Son zamanlarda ne desem aksini yapmaya yeminli gibi.
Araba kullanma diyorum,emrinde bir sürü adam var işte diyorum o illa ki bir şekilde o anahtarı almayı ve o arabayı kullanmayı başarıyor..
Çalışmasına ilk günden beri karşıyım ,bunu dillendirdikçe o gidip yeni projeler bulup iş saatlerini normalin üzerine çıkarıyor.
Bana kalsa gittiğim her yere onu da kendimle götüreceğim ama illa kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyorum dediği ve içinde bir sürü ukde kaldığı için ona karşı koymakta zorlanıyorum.
Şimdi onu İstanbul'da arkamda bırakıp Muğla'ya gelmek,her geçen gün ona olan sevgim artıyor ve onu geride bırakmak ondan ayrı olmak daha zor bir hal alıyor benim için .
Ama bu sefer Muğla'ya sadece iş için gelmedim.
Efnan'ın akrabalarınının canına da okumaya geldim..
O aptal akrabaları ödül gecesinde çekilen, medyada yer alan fotoğraflarımızı görünce ve Efnan ile evli olduğumuzu ,otelin sahibinin de benim olduğunu öğrenince otelde kendilerini neredeyse iş veren olarak ilan etmiş durumdalar .
Boran Karadağ'ın karısı benim yeğenim diye ortalıkta dolanıp çalışanlara ahkam kesen yengesi Yasemin ve amcası Mustafa Efendi ,en son bir personeli kovmaya kalkışmışlar .
Bir nevi Muğla'ya acil gitme sebeplerimden biri bu asalak aile .
Bu cüreti kendilerinde bulduklarına göre Efnan'ın kapısına dayanmalarıda an meselesi.
Üstelik Efnan henüz bu duruma hazır değilken.
Ahmaklar benim onlara yapabileceklerimin farkında değiller herhalde ,ahhh Efnan ahhh bir kendini hazır hissetsen tıpkı böcek gibi ezeceğim onları ama işte senin yüzünden elim kolum bağlı.
Düşünceler silsilesi ile arabadan inip otele giriş yaptım.
Beni kapıda karşılayan otel sorumlusuna "Mustafa Haznedar'ı odama yollayın " dedim hoşgeldin faslını es geçerek.
Bu adama hemen haddini bildirmeli ve Efnan'a gölge olmalarına engel olmalıydım.
Zaten son zamanlarda ben dahil bir sürü stresli şeylerle meşgul olurken , birde deli gibi bebek isterken ,onu stres içeren her şeyden uzak tutmak istiyordum en son arabada aramızda geçen sohbet söyledikleri hala aklımdaydı.

"Hamile kalırsam hiç bir şart ve koşulda risk almak istemiyorum ,bebeğimi sağlıklı ve şartlar neyi gerektiriyorsa o şekilde sakin bir ortamda doğurmak istiyorum ,hamile kalırsam çalışmamam gerekiyorsa çalışmam".

Efnan'ın bu bebek fikrini bu kadar benimsemesi ,benim de heyecanlanmama neden olmaya başlamıştı.
Aslında Alya 'yı kaybettikten sonra bir daha asla çocuk sahibi olmak istememiştim gerçi zaten onları kaybedince hayata bile devam etmiyordum.
Efnan hayatımı komple değistirdi ve hayal etmekten vazgeçtiğim her şeyi yeniden hayal etmeye başladım.
Bir ay sonra resmi kurumlara göre evlilik yıldönümümüzdü.
Kim derdi ki küçük bir kadın hayatıma yıldırım gibi düşecek ve benim yeniden yaşama sebebim olacak,bana yeniden hayaller kurduracak.
Yeni bir aile üstelik Efnan'a benzeyen bir kız çocuğu, her ne kadar o erkek istese de ,gerçi ben Efnan'a yan gözle birinin bakmasına tahammül edemezken ondan bir tane daha kızla ne yapardım hiç bilmiyorum ama .
Düşüncelerime gülümseyip otel çalışanlarını baş selamı ile geçiştirerek odama giriş yaptım.
Masaya geçip koltuğumu döndürerek camdan Muğla'nın akşam manzarasını izlemeye başladım.

ALABORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin